ZEYTİN ZAMANI

ABONE OL

News

July 10, 2024 00:25

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Türklerin Almanya ya ilk göç ettiği yıllarda bir Türk vatandaşı çok yoruluyor işe gitmek istemiyor “hastayım” diye doktora gidiyor. Doktor muayene ettikten sonra ertesi günü aç karnına röntgen çektirmeye yolluyor. Kurnaz adam aç karnına iki tane zeytin yuttuktan sonra gidiyor. Doktor o zamanın teknolojisiyle çekilen röntgeni dikkatle incelemeye başlıyor ama o simsiyah iki noktayı bir türlü çözemiyor, midede iki tane hastalık olduğuna karar veriyor, adama evde dinlenme raporu yazıyor. Böylece kurnazlık yapan adamın birkaç hafta evde yan gelip yattığından anlatırlardı. Çünkü o yıllarda Almanların yemekleri arasında zeytin hiç bilinmeyen bir yiyecekti. Almanlar ve birçok Avrupa ülkesi zeytini göçmen giden Türklerden öğrendiler ve çok sevdiler diyeyim.

Eskiden Avustralya’ya zeytin ve zeytin yağı hep denizaşırı ülkelerden bilhassa İtalya ve İspanya’dan, Türkiye’den gelirdi. Ama son yıllarda bir seferberlik oldu evlerin bahçeleri, sokaklar, hatta araziler zeytin ağaçlarıyla doldu. Ne güzel artık “Avustralia Made” kaliteli zeytin yağları satılıyor. Misal, Lalor semtinin caddeleri, Thomastown semtinin çarşısında yollarda çok bakım istemediği için ve yaprağını döküp ortalığı batırmadığı için her yer zeytin ağaçlarıyla doludur. İnsanlar artık ev hediyesi olarak birbirine en kalitelilerinden zeytin ağacı hediye ederler. Yıllar önce bize hediye gelen zeytin ağaçlarından hemen her yıl zeytin toplamaya başladık.

Haziran -Temmuz aylarında Victoria’da zeytin hasatları başlar. Eğer toplanmazsa ve kuşlar da yiyip bitirmezse Ağustos ayına kadar dalında bekleyebilir. Ağacı çok zeytin veren bazı vatandaşlarımız yağ çıkaran yer bulmuşlar. ‘‘Yüz kilo Zeytin’den yedi litre yağ çıktı” dediler. Sunshine semtinin de sokakları ve evleri zeytin ağaçlarıyla doludur. Sokaklarda sıralanıp giden ağaçlardan da zeytin toplayanları görebilirsiniz. Bu sene zeytinlerin fazla olmadığını pazardan anladım. Genelde şehir dışından kasa kasa çeşitli kalite de taze zeytinler gelirdi, kasasını kırk-elli dolardan satarlardı. Bu sene piyasaya taze, kurulacak zeytin hiç çıkmadı. Bu yıl zeytin kuramayacağız galiba diye düşündüğüm bir anda Dallas semtinden haber geldi “ağacımızda çok zeytin var, lütfen gelin toplayın” diye. Bu güzel daveti değerlendirdik, geçenlerde zeytin toplamaya gittik. Mübarek ağaç bizimkilerin aksine dallarını kırıyordu. Kararıp olgunlaşmış zeytinlerden yirmi kiloya yakın toplayabildik. Sahibinden Allah razı olsun ama bir tanecik ağaçta daha toplanacak çok zeytin kaldı.

Her sene hem evimize hem de sevenlere dağıtacak kadar bolca zeytin kurardık. Koyu siyah renginde olanları filelerle bahçede tavana asıp kuruttuktan sonra limon, zeytinyağı biraz tuzla karıştırıp sofraya koyardık. Bazen en siyahlarını iri tuzla bir çuvalda arada alt-üst edip erdirirdik ama bu yöntemle biraz tuzlu olurdu. Yeşillerini ayırıp bir veya iki sefer bıçakla dilip suda tatlandırma yöntemi var. İki güne bir suyunu değiştirip acısının gitmesini bekliyorsun. Yeşil zeytinin yaklaşık iki hafta sonra acısı gidince tuzlayıp yağlayıp limonla tatlandırıyorsun ama bu yöntem bana biraz zahmetli geldi. Yeşil zeytini sirkeyle kurup suyunu hiç değiştirmeden aylarca bekletip tatlandırma yöntemide var. Bilhassa Egelilerin çok güzel yaptığı kırma zeytinin tadına doyum olmaz.

SİYAH ZEYTİN KURMA TARİFİ

Geçen yıl Denizli-Karahayıtta gezerken kaldığımız pansiyonun sahibi Rahime hanım bize kahvaltıda lezzetli güzel bir siyah zeytin servis etmişti. Sağ olsun bizden esirgemedi siyah olgunlaşmış zeytini kurma tarifini verdi. Hatta o tarifi videoya kayıt yaptım, Melbourne’ye dönünce aynı tarife uygun siyah zeytin kurdum, aman bir güzel oldu anlatamam. İşte Rahime hanımın siyah zeytin tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir ihtimal seneye zeytinler bol olacak belki kurmak istersiniz, çünkü tarif çok kolay. Rahime hanım “beş kilo kadar taze siyah zeytini temiz bir cam kavanoza yıkayıp dolduruyorsunuz. Klasik su bardağıyla bir bardak kaya tuzu, yarım çay bardağı çay şekeri, yarım çay bardağı sirke, bir su bardağı zeytinyağı koyup kapağını kapatıyorsunuz. Her gün düzenli olarak tatlanasıya kadar yani acısı gidesiye kadar çalkalıyorsunuz. Tatlandıktan sonra acı suyunu süzüp güzelce yıkıyorsunuz. Sonrasında temiz bir bezin üzerine serip bir-iki gün kurutuyorsunuz. En son kavanozuna koyup üzerine biraz zeytin yağı gezdirip kavanozun kapağını kapatınız. Zeytin o şekilde kalsa yıllarca hiç bozulmaz ve lezzetli olur” diye tarifini bize verdi. Ben aynı tarifi yaptım güzel oldu.

Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de methedilen bereketli, bir o kadar da sağlığımıza faydalı zeytine burada yetişen çocuklarımızı da alıştırmak lazım diyorum.

Pembegül Abla