HERKESE ÖZEL YEMEK

HERKESE ÖZEL YEMEK

ABONE OL
July 25, 2022 21:42
HERKESE ÖZEL YEMEK
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün güzel güzel yemeklerden konuşalım, yemek hakkında yazayım istiyorum. Ortalıkta o kadar çok çeşitli yiyecek ve tarifleri var ki insan hangisini aklında tutacağını şaşırıyor.

Bizler çocukken yöresel yemekler bir yana hemen her malzemenin standart bir pişirme tekniği vardı, annelerimiz ona göre mütevazi yemeklerini pişirirler ev halkına sunarlardı. Çok çeşitli ocaklar, pişirme gereçleri olmadığından bol çeşitli yemek yapma imkanları yoktu. Restorana gitmek veya hazır almak neredeyse imkansızdı. Yemekler genelde bir çeşit olarak evlerde pişer yanına çok olsun mevsimine göre salata veya turşu, yoğurt olurdu. Hiç birisi olmazsa kuru soğanı salata gibi tuza basar yerdik.  Yemek kültürümüz çok sade ve sağlıklıydı yani.

    Beş altı aydan itibaren dişleri çıkasıya kadar bebeklere has, sütlü mamalar, ezilmiş püre yapılmış yemekler hazırlanırdı. Hep beraber sofraya oturduğumuzda evin bebeği veya küçük çocuğu ona hazırlanan, sıcak olmayan, yutması kolay, tadı güzel yemeğiyle özenle beslenirdi.  Bebeklerden sonra genelde dişleri olmayan, bebekleşmiş yaşlılarımızın beslenmelerine önem verilir dikkat edilirdi. Onların önüne çiğneyemeyecekleri sert şeyler konmazdı. Sofradaki ekmeğin, etin yumuşak yerleri onlar için önemle seçilir önlerine hazır edilirdi. Yaşlılarımıza her zaman meyvelerin en yumuşağı, ermişi servis edilirdi ki hoşnut olsunlar, alınmasınlar, darılmasınlar. Bu şekilde koruyup kollamalarla yaşlılar ellerini açar ev halkına hayırlı güzel güzel dualarla mukabele ederdi.  Annelerimiz açısından yemeği doğru yerde doğru insana servis etmekte duaların en güzeline mazhar olmaya vesileydi yani.

     Genelde hastalarımız iştahsız, halsiz olurlar. Hatta biraz da nazlı olurlar, sabahtan akşama kadar bir bardak suyu bile zorla içecek hale gelirler. Canları yemek istemez. Ama bir şekilde yemek yiyip güçlenip ayağa kalkmaları da beklenir. O zaman annelerimiz, ninelerimiz hastaya özel çorba yaparlardı. Hasta çorbası gayet sade ve sulu olur.  Belki aklınıza tavuk suyu çorbası gelecek ama eskiden herkes hemen tavuğu nerede bulsun da çorba yapsın. Rahmetli ninem biraz kaymağı tencerede kavurur sonra suyunu eklerdi. Kaynamaya başlayınca azıcık pirinç ilave eder hasta çorbasını kaynatırdı. Salçasız, sossuz bu çok özel çorbaya hasta itiraz edemezdi. Biraz içince kendine gelirdi. Eskiden hastaları iyileştirmek için hasta çorbalarımız olurdu.

     Evden birileri yolculuğa çıkacaksa bir gün önceden yolluk hazırlanırdı. Kimse yollardan bir şeyler alır yerim diye düşünmezdi. Çünki, yola çıkanın halini Allah bilirdi, belki parası yetmeyecek, belki yolda kalacak yemek bulamayacak hesaplarından dolayı yolcuların yollarda acıkınca yemesi için börek, çörek gibi yollarda bozulmayacak tok tutacak yiyecekler mutlaka hazırlanır dualarla yolcunun heybesine, torbasına konulurdu. Hiçbir şey olmazsa bile peynirli dürüm yapılır yine yolcuya verilirdi. Bunun böyle olacağını herkes bilir ona göre hazırlığını yapardı. Dedemin dedesinin zamanında hacılar için yufka ekmek yapılır iyice kurutulurmuş. Sonra o ekmekler kırılıp tahta sandıklara doldurulurmuş. Hacı adayları hac yollarında suyla ıslatıp bu ekmeklerle karınlarını doyururlarmış, nasıl?

    Doğrusu biz çocuklar en çok misafir gelince ya da misafirliğe gidince sevinirdik. Her iki durumda misafirlere çok güzel yemekler hazırlanılır, çok ikramlar edilirdi. Allah’tan misafirin on kısmetle geleceğine ve bir tanesini yiyip dokuz tanesinin ev halkına bereket olacağına inanılırdı. Misafir evlere bereket demek olduğundan misafirlerin azlığına çokluğuna bakılmaz Allah ne verdiyse cömertçe misafirlerimize güzel yemekler, tatlılar hazırlamaya, ağırlamaya çok önem verilirdi. Misafirlerde mütevazi olurdu “misafir umduğunu değil, bulduğunu yermiş’’ deyip kısmetine düşeni şükranla, duayla yerlerdi.

    Diyelim ki komşu evde cenaze var. Bütün mahalle cenaze sahiplerinin acısını paylaşır o yaslı gününde komşusunu yalnız bırakmazdı. Her evden sinilerle her Köyünde cenaze evine yemekler taşınırdı. Ne ki ev sahipleri üzüntüden yemek yapamaz, yemek yiyemez, bunu düşünemez. Komşuları yedi gün sırayla cenaze evine çorbasından, pilavından, sebzesinden, varsa etlisinden çeşit çeşit yemek yapar götürür, acılı insanların böylece yanında olurdu. Hayatta her anın her günün her hareketin ayrı özel, olmazsa olmaz bir yemeği vardı. Gelinler kocasının evine gideceğinde önceden pilavı, kızarmış tavuğu, baklavası, çerezi hazır edilir el altından gelinle damadın yemeği diye odalarının bir kenarına bırakılırdı. Daha sizlere sevgiliye özel hazırlanan eski zamanın aşk sofrasından bahsedecektim sayfam doldu. Başka bir zamana anlatayım İnşaallah

Yazar Hakkında

PEMBEGUL ABLA MELBOURNE

En az 10 karakter gerekli