Afganistanlı arkadaşım eşiyle hacca gideceklerini söyleyince onların adına çok sevindim, tebrik ettim. Hobilerim arasında hacı adaylarına basit modeller de elbise, hac çantası gibi şeyler dikip hediye etmek var.
Hacı adaylarıyla bazı mühim tecrübeleri konuşup haber vermeyi de çok seviyorum. Ne güzel o günleri yeniden yaşamış gibi oluyorum. Ben arkadaşım için aynı bir gelin çeyizi gibi hazırlık yapıp teslim edeceğimde arkadaşım çok üzgün geldi. Bu sene hac ücretleri çok fazla olduğu için hacca gidemiyorlarmış. İnanamadım, dediğine göre sadece Sydney’den bir kişi altmış bin dolar ödemiş diye anlattı. Hac ücretleri bu sene bu kadar fazlaysa hacılara yazık. Hacca gitmenin maliyeti derhal makul bir seviyeye çekilmesi gerekir. Çünkü orada alınacak hizmet belli, yol masrafları belli. İnşaallah ben yanılmışımdır diyeyim.
2006 yılı biterken Allah nasip etti oğlumla hacca gittim. Hac hatıralarımı anlatmaya kelimeler yetmez ama ben en unutamadıklarımdan size birkaçını yazmaya çalışayım. Biz Diyanetin organizesiyle gittik, yaklaşık seksen kişilik bir kafileydik. Ne güzel, önceden hacca gidenlerden, kitaplardan, hac CD’lerinden birçok araştırma yapıp hazırlıklarımı ona göre yapmıştım. Hacca gideceğinizde beklentileriniz ne kadar az olursa o kadar çok rahat ve huzurlu oluyorsunuz. Birazda bilinçli olarak yollara düşerseniz ibadetler konusunda daha rahat daha huzurlu oluyorsunuz.
O zamanlarda otellerdeki odalarda beşer kişi kalıyorduk. Hiç tanımadığınız hanım bacılarla kardeş arkadaş olup bir ay birçok şeyi paylaşarak, yardımlaşarak haccınızı kolaylaştırıyorsunuz. Zaten otele geceleri yatmaya gidiliyor. Vaktin çoğu Kabe’de ibadetle geçiyordu. Henüz yola çıktığınız andan itibaren ruhunuzu müthiş bir huzur, mutluluk, tarifi imkansız sakinlik sarıp sarmalıyor. Ardınızda bıraktığınız insanlar, işler, endişeler her şey aklınızdan usulca silinip gidiyor. Öyle ki bu ruh haleti hiç üzerinizden gitmesin istiyorsunuz. Kabe-i Kiramın olduğu yerler dağlık, çöllük kayalık yerler. Allahualem dünyanın her yerinden insanlar akın akın hac zamanı buralara gelmekten hiç bıkmıyorlar. Hac da insana müthiş bir mutluluk hissi hakim oluyor. İlk günlerde çantama birkaç hurma atmıştım acıkırsam diye. Zemzem sularını içince hiç acıkmıyorsunuz bu da bir gerçek. Ben bardak bardak zemzem suyu içeriz sanıyordum, birkaç yudumda suya kanıyorsunuz ona şaşırdım. Uzun süreler de yürüdükçe, ibadetlere yoğunlaştıkça bedeninizdeki bazı rahatsızlıklarında hacda azalıp bittiğini fark edebilirsiniz.
Hacda cidal yoktur, Kuran-ı Kerimde Allah Teala böyle emrediyor. Ama ne yazık ki bazı kardeşler hacda sabırlarını çok gereksiz şeylere harcayınca önemli durumlara sabırları kalmıyor, sıcak bir yandan, aksilikler bir yandan hacıyı zıvanadan çıkarabiliyor. Öyle zamanlarda sabırlı güzel hacılar öfkeli olana “ya sabır hacı “diyerek sakinleştirmeye çalışıyorlar. Ondan sonra da insanlar anlayışla “ne yapalım hacının şeytanı büyük olurmuş” diyerek suçu şeytana atıyor.
Doğrusu yol masraflarını karşıladıktan sonra hacda para harcamayı gerektirecek önemli bir durum yok. Ama bazı insanlar hac dönüşü hediye almaya çok önem veriyorlar. İyi de satılan malların hemen hepsi Çin, Hindistan, Türkiye’den. Ben hacdan Peygamber efendimizin meşhur Acve hurmasından, özel paketlenmiş zemzem sularından ve Cidde de dokunmuş seccadelerden almaya özen gösterdim. Zaten ibadet etmeye gidiyorsun çarşı-pazar da vakit geçirmek zaman israfıdır bence.
Hacı olduktan sonra Mekke’den mübarek Medine şehrine geçtik. Oteller Mescid-i Nebevi ye çok yakındı. Her gün beş vakit o makamda namaz kılarak kırk vakti tamamlamaya özen gösteriyorduk. Yaklaşık bir aylık yorucu Mekke ibadetlerinden sonra bazı hacılar hasta, yorgun, stresli olabiliyordu. Öyle insanlar genelde öfkelerini, şikayetlerini hep rehber hocalara yansıttığından Sheperton’dan çok iyi bir rehber hocamız vardı. Melbourne dönüşü acil fıtık ameliyatı olduğunu haber aldık. Hac’da bir ay boyunca fedakârca kafileye her konuda hizmet veren hocalarımızın işleri bazı nazlı hacıların yüzünden baya zor olabiliyordu. Ama her yerde sahra hastaneleri, seyyar klinikler bolca vardır, hastaya anında müdahale edip iyileştiriyorlardı. Misal hacı olmak için gitmemiz gereken Arafat meydanına hastanelerdeki hastaları dahi ambulanslarla taşıyıp ibadetlerini yapmalarını temin ediyorlardı.
Ablanız olarak her zaman söylediğim şeyi yine söyleyeyim. Hacca genç, güzel, sağlıklıyken gidiniz. Yaşlanmayı, borçlarınızın bitmesini, çocukların büyümesini falan asla beklemeyin. Gençken hac ibadetleri daha kolay daha bereketli güzel oluyor İnşaallah. Bir de sakın hacca ezberden gitmeyiniz. Önceden hac kursu yapın yoksa bu konuda okuyarak araştırıp bilinçli gidin derim.
Sevgili Peygamberimiz hayatında bir defa hac ibadeti yaparak bize hacca gitmenin ölçüsünü göstermiş. Defalarca hacca gidip oraları meşgul etmek yerine güzellikle, biraz bilgilice hacca gitmek en güzeli. Doğrusu her şeye rağmen hacca gitmek insanın hayatında yaşayabileceği çok güzel muhteşem bir olay. Allah isteyen herkese hacca gidebilmeyi nasip eylesin diyecektim.
Avustralya GündemDecember 14, 2025UCUZLUĞA HÜCUM
Avustralya GündemDecember 2, 2025BALIK AVLAMA SANATI
Avustralya GündemNovember 10, 2025OKU- DAVETİYE
Avustralya GündemNovember 5, 2025RÜYAMI HAYRA YOR
1
“Müfredatta daha fazla çokkültürlü dil”
2
OKUL OTOBÜSÜ DEVRİLDİ Öğrenciler ağır yaralı
3
MH370 uçağını arama çalışmaları yeniden başlıyor
4
AN0M uygulaması üzerinden 55 kişiye gözaltı
5
Bizim evde suçlu yoktu ama hedef biz olduk
6
Sydney’de bir kreş aniden kapatıldı!
7
On Visiting Türkiye
8
Topluma Çağrı: Bilgi Alın, Hakkınızı Kullanın
9
Victoria’da 72 Saatlik Kabus: 9 Can Kaybı
10
Avustralya basketbolunda ilk! Irkçılığa Tutuklama!
11
İşletmeci Zeynep Uzun Destek Çağrısında
12
YENİ SAYI YAYINDA
13
DÜNYA’DA BU HAFTA Bahar’ın İlk Sayısı
14
E-Bisiklet Faciası: Bir Çocuk Hayatını Kaybetti
15
Doğru Firma Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?