DÜNYANIN EN GÜZEL GELİNİ

DÜNYANIN EN GÜZEL GELİNİ

ABONE OL
November 2, 2021 10:01
DÜNYANIN EN GÜZEL GELİNİ
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’den evlenip gelen bir gelin hanımı tebrik ziyaretimde bana çok kıymetli düğün albümünü gösterdi. Doğrusu sayfaları çevirdikçe gayet profesyonelce çekilmiş fotoğraflar çok muhteşemdi.   

Gelinle damat güzel görünen her yerde acayip pozlarla bir çok resimler çekilmişler. Ama sayfaları çevirdikçe görmek istediğim şeyi bir türlü göremedim, albüm bitti.

Feci şekilde bencilce hazırlanmış albüm

Feci şekilde bencilce hazırlanmış bu albümü hiç ama hiç beğenemedim. İçimden “kızım albüm de anneler babalar kardeşler, akrabalar hiç kimse yok, yıllar sonra bu fotoğraflara açıp baktığında iki tarafında ailesinden insanların resmi olmadığına çok hayıflanacaksın” diyemedim. Gelin hanım güzelim albüme yazık etmiş. Düğün albümü dediğin şeyde en azından gelin ve damadın ailelerinin fotoğrafları olması gerekirdi. Melbourne’da evlilik hayatına konsantre olup yuvasını kurma telaşında olan çok az gelin var bence. Benim bildiğim  gelinlerin aklı fikri gelinliğim çok pahalı olsun, saçım böyle olsun, o salon olmasın bu salon olsun, şekerim, pastam, gelin arabam…daha neler neleer. Neyse hanım kızları fazla incitmeyeyim ama bunlar tartışılabilecek gerçeklerimiz ne yazık ki. 

Benim Rahmetli annemin zamanında bir gelinde aranacak özellikler bu zamankinden çok farklıymış. Gelin kısmı, işte tarlaya girdimi bir günde iki dönüm tarlayı hemen çapalayabilir. Bir oturuşta bir teşt (tekne) hamurdan incecik  ekmek yapabilir, çamaşırları çok temiz yıkar, ağzı var dili yok diye methederken kızlar gelin olur giderlermiş. O zamanlarda etli butlu tombiş kızların daha sağlıklı sağlam olduğu kanaati hakimmiş. Yani eve bir evlat geleceğinden ziyade çok çalışan bir köle geliyormuş gibi algılanırmış gelinler. Devran devamlı değişiyor tabi.

Vallahi bana haydi Pembegül abla dünyanın en güzel gelinini sen seç deselerdi “ben onu seçtim bile” derdim. Anlatacağım gelinin kayınvalidesi eskiden komşumuz olduğu için fırsat buldukça onları ziyaret ederiz. Bizlerden farklı olarak onlar dede, nine, evlat, gelin, torunlar bir evde otururlar. İstisnasız on yıl önce, beş yıl sonra, bir ay önce veya çat kapı şimdi onlara gitseniz hiç değişmezler. Ailecek misafiri çok severler. Gelin hanım habersiz geldiniz diye hiç yüzünü ekşitmez. Bilakis evin meleği gibi misafiri kapılarda karşılar. Çay, kahve ikramlıklarını servis ederken tatlı tatlı hal hatır sorar. Gülümseyerek tatlı güzel şeyler anlatır. Kayınvalidesi kayınbabası sanırsınız onun öz annesi babası. Babacığım bunu ister misin, anne başka bir şey lazım mı? Muhabbetin Allah’ın katında olduğuna bütün kalbimle inanıyorum. Ama eşinin ailesine karşı bu geline Rabbim çok ama çok cömert davranmış. 

Şimdi belki hizmet ettiği için çok sevdiğimi sanabilirsiniz. Hayır öyle değil. Hiç bir şey yapmasa bile  kimse ona bir şey demez, kimse onu hizmet etmek için zorlamazdı, çünkü insanları yıllardır tanıyorum. Ama o gelin eşinin anne ve babasının yaşlı olduklarının farkında ve çok merhametli. Tez canlı, kendi öz annesi babası olsaydı onlara nasıl muamele edecekse onun doğallığıyla hareket eden güzel bir insan.  İç dünyasının güzelliği huzuru, sakinliği dışına yansımış. MaşaAllah gelin hanımın güzelliği evin eşyasına ,bahçesindeki çimene çiçeğe de yansımış. Mutluluk ve huzurla dokunduğu her şeyi de güzelleştirmiş sanki. Her gittiğimde bana bahçesinde ki güzel çiçeklerini gösterir, en güzel fidanlarından veya tohumlarında hediye eder. Ördüğü kazakları, kayınvalidesiyle beraber yaptıkları konserveleri, yufka ekmekleri gülerek anlatıyor. Ama hepsi bir yana ben onun insanlığını merhametini neşesini çok sevdim.

Bu yazının ilham olmasına gelince, kayınpederi hastalanmış hastaneye kaldırmışlar. Hastahane çıkışı doktoru” dedeyi hangi yaşlılar evine koyacaksınız” diye bir plan yapmak istiyor. Evin gelini herkesten önce doktora kararlarını bildiriyor. Bana “doktorlar dedeyi nereye yerleştireceğimizi sordular. Ben biz kayınpederime kendimiz bakacağız hiç bir yere vermeyeceğiz dedim, babamı aldık geldik eve. Düzenli yemeğini yediriyoruz, temizliğini yapıyoruz. Babamı kimselere vermeyiz” diye olanları anlattı. Geçmiş olsuna gittiğimizde yaşlı dededen öyle anlattı ki tanımasam kendi öz babası sanacaktım. Önceden de bu kızcağızın huylarına, insanlığına hayrandım ama bu son olaydan sonra daha çok takdir ettim.  İçimden bu kız dünyanın en güzel en merhametli gelini dedim. Allah böyle merhametli yardımsever gelinlerin ve damatların sayısını artırsın diyorum, ne dersiniz?   

Pembegül  Abla  

Yazar Hakkında

PEMBEGUL ABLA MELBOURNE

En az 10 karakter gerekli