DİKİŞ NAKIŞ İŞLERİ

DİKİŞ NAKIŞ İŞLERİ

ABONE OL
October 31, 2022 11:58
DİKİŞ NAKIŞ İŞLERİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dombay ovasından bir vatandaş Dinar’a gidip pazardan kendisine kışlık palto alıyor. Pazardan üzerine ölçüp biçmeden aldığı paltoyu evine gelince giyip bir aynanın karşısına geçiyor. Ne görsün, pahalıca aldığı palto bedenine tam gelmesine rağmen ayak bileklerine kadar upuzundur. Bu uzunlukta bir paltoyu kendine hiç yakıştıramıyor. Gidip makası eline alıyor palto üzerindeyken eğilip diz kapağından aşağı olan bölümü güzelce kesip ayarlıyor. Maksadı kestiği yerden bir dikiş atıp paltoyu birazcık kısaltmaktır. Aynanın karşısına geçen vatandaşımız tabiki de gözlerine inanamıyor. Paltoyu eğilip de kestikten sonra dik durduğunda paltonun dizkapağının üzerine kadar kısalmış olduğunu görüyor. Maalesef yepyeni palto onun giyemeyeceği hale geliyor.

    Aslında biraz dikiş işlerinden anlamak lazım.   Rahmetli babaannemden görürdüm, şöyle iğneye uygun renkte ipi geçirip ucuna küçük bir düğüm attıktan sonra dikiş işlerine başlamak ne güzeldir bir bilseniz. Eskiden insanlar genelde elbiselerini ellerinde kendileri kesip dikiyorlardı. Hep hazır giymekten, başkalarının tasarımlarına gözü kapalı para harcamaktan kimse dikiş dikmez oldu.  Tamam elbise dikmemize gerek yok, vakit yok. Ama   sevdiğiniz bir bluzun söküğünü, çorabınızda açılan minicik bir deliği dikmek, uzun gelen paçanızı dikkatlice büküvermek veya kıymetli bir bluzunuzdan, gömleğinizden düşen bir düğmeyi yerine tutturuvermek ne kadar keyifli bir iştir bir bilseniz. Böyle küçük dikiş işleri bile olsa kıyafetimi kurtardım hissiyle insanın öz güveni artıyor, mutlu oluyor benden söylemesi.

     Tanıdığım bir kızcağıza dünürcü gelmiş.  Kızın annesi sonradan kızına kusur bulmasınlar için dünürcülere peşin peşin kızının halini arz etmiş. “Bizim kızın üzerinde parlayan incecik bir metal parçası görürseniz sakın şaşırmayın” demiş. Dünürler söylenmek istenen mevzuyu anlamamışlar. Kızın annesi duruma açıklık getirmiş. Benim kızım yırtık, sökük dikmeyi hiç bilmez. Kendisine bol bol çengelli iğne alır sökülen, kopan yerleri hemen çengelli iğneyle tutturuverir. Bende her zaman o iğneler kazayla bir yerine batacak diye endişelenirim. Baştan bilesiniz, ona göre” demiş. Zamane kızlarımızın Allah iyiliğini versin, hiç dikiş işlerine meraklı olanı görmedim maalesef.  Varsa yoksa cep telefonları. Eskiden oya yapan kızlar misali başları öne eğik, bambaşka dünyadalar.  Her evin şirin bir dikiş -nakış kutusu olmalı. İçinde renkli ipler, boy boy iğneler, minik bir makasla ne güzel olur. Bilen birisi kızlara da oğlanlarda en azından iğneye ipi geçirmeyi, bir düğme dikmeyi öğretse hepsine ne çok yakışır değilmi? Herhangi bir el işini öğrenip, yapmak insana iyi gelir, zekasını geliştirir, kafayı dinlendirir bence.

     Melbourne de en çok kumaş satan dükkanların olduğu semt Bronzwick’tir. Terzi değilim ama bir kumaşçıya girip kumaşların arasında dolaşmayı, kumaşlara dokunup beğenmeyi çok severim. Eskiden evlerde sanayi makineleriyle parça başı dikiş dikme işleri çok yaygındı. O zamanlardan kalma alışkanlıkla kendime iki tane sanayi dikiş makinesi aldım. Tamam elbise dikemem ama hediyelik yırtık, sökük tamir edip seccade dikebilirim. Bir gün metresi iki dolardan çok cici bir eşarplık kumaş beğendim. Kumaşı plazanın içinde dikiş yapan birisine götürdüm. Dört kenarını overlok yapmak için benden çok fahiş bir fiyat istedi. Tabi vaz geçtim, yaptırmadım. Eşarbın kenarlarını evde kendim büktüm, ne güzel oldu. Köşe başındaki terzilerin basit bir pantolon paçasını bükmek için pantolon fiyatına denk ücret istediklerini biliyorum. En iyisi biraz dikiş dikmeyi öğrenmektir derim.  Birgün  kumaşcıda sıra beklerken Kıbrıslı bir abi çok ilginç bir hatırasından bahsetti. Sizlerle paylaşmazsam olmaz.  “Biz Kıbrıs’tayken köyümüzde çok usta bir terzi vardı. Elbise ihtiyacı olan ona gider bedenine ve zevkine uygun elbiseyi ona diktirirdi. Bir zaman sonra terzimiz rahmetli oldu. Onun ölümünden sonra bir köylümüzün aslında kambur olduğunu fark ettik. Meğer terzimiz o kadar usta dikiş dikermiş ki kullandığı teknikle o insanın kambur olduğunu hiç fark etmedik. Ruhu şad olsun.” dedi.

      Dikiş işlerine sabrı olmayanlar örgü işlerini deneyebilirler, rengarenk yünlerle ister şişle örerek ya da tığla örgü örmekte çok keyiflidir.  İş başlayasıya kadar, sonrası çok kolay işler. İnternette çeşitli öğrenme teknikleri var. Ne demişler, bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır. Oturduğumuz yerde küçük kibar bir şeyler örmek, üretmek insana huzur ve neşe veriyor, diyecektim. Pembegül Abla                                                                                                

Yazar Hakkında

PEMBEGUL ABLA MELBOURNE

En az 10 karakter gerekli