Köylüler her zaman onu Memoli diye çağırırlar. Gerçekte adı Mehmet Ali’dir ama uzun yıllar kimse gerçek adını kullanmadığından Memoli diye bilinir. Memoli uzun boyu kaslı vücuduyla tarlaya girse bağ bellemede, sulamada, hasat zamanında canavar gibi çalışan, iş bitiren birisidir yani. Bu yüzden tarla sahipleri onu öncelikle tercih ederler. Köylük yerde kazancı iyi olmasına rağmen bir türlü tutunamaz, evine ailesine hiç hayrı faydası olamayan zavallı bir insandır. Çünki, Memolinin iflah olmaz bir kusuru vardır. Anası-babası sağken ne kadar uğraştılarsa onu bu kötü huyundan kurtaramamışlar, karşısındaki onun kusuruna laf söylemesi neredeyse imkansızdır.
Evet, Memoli feci bir kumar tutkunudur. Eline az-çok geçen bütün parasını sık sık kumarda kaybeden, bir dahaki sefere mutlaka kazanacağına inanan, bu yüzden de evine ailesine hiç hayrı dokunmadığı gibi zarar veren gerçek bir saftır. Yine böyle bir akşam köyün kahvesinde gece geç vakitlere kadar oynadıkları kumar masasından yenik kalkınca çok asabidir, gergindir Memoli. Acilen para kazanacağı bir ortam olmadığından çaresiz, uykusuz kendi durumundaki bir arkadaşıyla köyü sessiz sedasız ter kederler. Maksatları Aydın şehrine gidip iş bulup çalışmaktır. Evine gidecek yüzü olmadığından kah yürüyerek kah vasıtalara bedava binerek iki arkadaş Dombay ovasındaki köyünden Aydın şehrine ulaşırlar.
Memoli ve arkadaşı güçlü görünen fizikleriyle hemen tuğla fabrikasında işe alınırlar. Her gün sabahtan akşama kadar sağlam çalışıp güzel para kazanırlar ama elde tutmak ne mümkün. Kumarbazlar onları orada da bulurlar ve sık sık yenilirler. Öyle ki çok zor şartlarda çalışıp kazandıklarının hepsini kumarda kaybettikleri için yiyecek ekmeği bile zor bulur hale düştükleri olur. Memoli kara kara köyünü, evini düşünmeye başlar. Şimdiye köyünde olsaydı, kumarda yenilseydi bile en azından karınlarını doyurabilirlerdi. Oysa bu yaban ellerde kimse kimseye acımıyor bir lokma ekmek vermiyordu. Böyle düşünceler içine dalmışken arkadaşıyla anlaşıp beş altı aydır gitmedikleri köylerine geri dönmeye karar veriyorlar. Ama yol parası ve yollukları yoktur. Bunların halinden anlayan bir adam yanlarına sokuluyor ve müthiş bir teklifte bulunuyor.
Adam Memoliyi gözüne kestirmiş “gel seni halkın arasında ayıyla güreştireyim, oradan çok para kazanabiliriz, güreşin sonunda hasılattan sana pay vereyim” diyor. Memoli önce kabul etmek istemiyor. “Ayı beni parçalar, ben ayıyla güreşmeyi bilmem” diyor. Adam “bu işin çok ince bir tekniği var,benim dediklerimi dinlersen sana öğretirim, kılına zarar gelmez” diyor. Memoli, parasız, aç, memlekete dönmek istiyor çaresiz kabul ediyor. Ayıcı adam Memoli’den oluru alınca dellallarla şehrin sokaklarında halka “ayıyla güreşen adama geliin” diye duyuru yaptırıyor. O gün geliyor, yığınla meraklı insan, meydanda ayıyla güreşecek adamı seyretmeye geliyor. Sinema, TV yok herkes aksiyonu canlı seyredecek yani.
Güreşeceği kendi boyundan uzun ve iri ayıyı görünce Memoli korkudan titremeye başlıyor. Ama ayının sahibi sakin, toplanan kalabalıktan, memnun mutlu. Memoliyi kuytu bir kenara çekip ayıyla nasıl güreş tutması gerektiğini anlatmaya başlıyor. “Meydana çıktığında cesur ol, yavaş yavaş ayıya yaklaş… İyice yakınlaştığında olduğun yerden zıpla ve ayının iki ayağına birden basmaya çalış. Bunu başaramazsan senin için iyi olmaz… Ne yap yap mutlaka ayının iki ayağının üzerine birden bas vee ayıyı var gücünle sırt üstü yere ittir… sen iki ayağına basınca ayı dengede duramaz sırtının üstüne yuvarlanır düşer… İşte ondan sonra süratle oradan koşarak kaç, kaybol… Çünki, ayı kindar bir hayvandır toparlanıp kalktığında o sinirle seni yakalarsa parçalayabilir.” diye tembihleyip işin inceliğini anlatıyor. Böylece seyirciler dağıldığında ödemesini yapmak için buluşacakları yeri de tarif edip Memoliyi meydana sürüyor.
Memoli parasızlığın verdiği çaresizlikle kalabalığın arasından sıyrılıp ortaya çıkıyor. Herkes onun ayıyla güreşmesini seyretmek için çok geniş bir daire oluşturmuş. Ayı kocaman cüssesiyle ortada ve ayakta, onun homurtusundan başka kimsede tık yok. Arkadaşı endişeli ve üzgün vaziyette Memolinin bu işten selametle kurtulmasına duacı, ayı sahibiyse önden para toplamakla meşgul. Derken Memoli yavaş adımlarla ayıya yaklaşıyor…. yaklaşıyor ve ayıya yarım adım kala bütün gücünü ayaklarına vererek olduğu yerden zıplıyor ve ayakları ayının ayağının üzerinde, ayıyı aynı sahibinin tarif ettiği gibi kuvvetle sırtının üzerine doğru ittiriyor. Böyle seri bir atak beklemeyen iri cüsseli ayı küt diye arka üstüne düşüyor. Ortalıkta bir toz bulutu kabarıyor. Memoliyi görene aşkolsun, yıldırım hızıyla oradan kaçıp kayboluyor. Toz duman yatışıp ayı sakinleşip bir yere bağlandıktan sonra kavgayı organize eden adam cepleri para dolu Memoliyi ve arkadaşını buluyor. Söz verdiği yüklü bir miktarı Memoliye veriyor. Bir anda Aydın sokaklarında “Ayıyla Güreşen Adam “namını alan Memoli’nin hiçbir şey umurunda değildir. Elinde olanı da kumarbazlara kaptırmadan arkadaşıyla köyünün yolunu tutarlar. Yaklaşık yüz yıl önce yaşanan bu gerçek hatırayı da işte Memolinin yanındaki arkadaşı Ziya amcadan bizzat dinledik, ruhları şaad olsun.
Pembegül Abla
Avustralya GündemDecember 2, 2025BALIK AVLAMA SANATI
Avustralya GündemNovember 10, 2025OKU- DAVETİYE
Avustralya GündemNovember 5, 2025RÜYAMI HAYRA YOR
Avustralya GündemOctober 22, 2025KIRMIZI TENCERELERİN BİZE ETTİĞİ
1
“Müfredatta daha fazla çokkültürlü dil”
2
OKUL OTOBÜSÜ DEVRİLDİ Öğrenciler ağır yaralı
3
AN0M uygulaması üzerinden 55 kişiye gözaltı
4
Bizim evde suçlu yoktu ama hedef biz olduk
5
Sydney’de bir kreş aniden kapatıldı!
6
On Visiting Türkiye
7
Victoria’da 72 Saatlik Kabus: 9 Can Kaybı
8
Avustralya basketbolunda ilk! Irkçılığa Tutuklama!
9
Topluma Çağrı: Bilgi Alın, Hakkınızı Kullanın
10
İşletmeci Zeynep Uzun Destek Çağrısında
11
YENİ SAYI YAYINDA
12
DÜNYA’DA BU HAFTA Bahar’ın İlk Sayısı
13
Doğru Firma Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
14
E-Bisiklet Faciası: Bir Çocuk Hayatını Kaybetti
15
Campbellfield’da Cephanelik Ele Geçirildi