Özet:
Dil ve kimlik arasındaki kopmaz bağ, göçmenlik deneyiminin merkezinde yer alır. Avustralya’ya yerleşen Türk göçmenler, yeni bir dile ve kültüre uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da kendi anadilleri ve gelenekleriyle bağlarını korumaya çabalıyor. Bu süreçte yaşanan dilsel yetersizlik ve kültürel yabancılaşma, bireylerin psikolojik iyilik halini derinden etkiliyor. Bu makale, dil engelleri, sosyal çevre baskıları ve kültürel kimliğin ağırlığının Türk göçmenlerin duygusal dünyasında nasıl izler bıraktığını incelerken, ruh sağlığını korumaya yönelik çözüm önerileri de sunuyor.
Giriş
Göç etmek, bir insanın hayatında dil ve kimlik boyutunda bir fırtına estirir. Türkiye’den binlerce kilometre uzaktaki Avustralya’ya yerleşen Türkler, günlük hayatlarında yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda dilsel ve kültürel bir mesafe ile karşı karşıya kalır. 1967 yılında Türkiye ile Avustralya arasında imzalanan göç anlaşmasının ardından, 1966-1971 yılları arasında Avustralya’daki Türkiye doğumlu nüfusun 2.500’den 11.589 kişiye çıktığı kaydedilmiştir; üstelik bu ilk göçmen kuşağı, Avustralya’ya yerleşen ilk geniş Müslüman topluluk olma özelliğini taşıyordu.
Yeni bir ülkede dil engeli ve kültürel farklılıklarla boğuşan bu insanlar için anadili, valize sığdırılamayan bir vatan parçası gibidir. Dil, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda kişinin kimliğinin, mizah anlayışının ve dünyaya bakışının taşıyıcısıdır. Nitekim araştırmalar, göçmenlerde eski ve yeni kültür arasında kalma, gelenekleri kaybetme korkusu, sevdiklerinden ayrı olma ve yeni toplumda yabancılık çekme gibi etkenlerin benlik saygısını zedeleyip depresyon ve kaygı riskini artırdığını ortaya koyuyor. İşte bu nedenle, dilini yeterince kullanamamak veya kültürel olarak “dışarıda” kalmak, Türk göçmenlerin ruh halinde derin izler bırakabilmektedir.
Dilsel Yetersizlik ve Duygusal Yabancılaşma
Avustralya’ya yeni gelen bir Türk için dilsel yetersizlik, günlük hayatın her anında hissedilen bir engeldir. İngilizceyi akıcı konuşamamak, basit bir market alışverişinden hastane randevusuna kadar pek çok durumda kendini ifade edememe kaygısı yaratır. Özellikle yetişkin yaşta göç eden ilk kuşak Türkler arasında İngilizce bilgisi yetersiz kalanlar oldukça fazladır. Örneğin, yalnızca Yeni Güney Galler eyaletinde evinde Türkçe konuşan yaklaşık 24 bin kişiden neredeyse beşte biri (%19) İngilizceyi iyi konuşamadığını belirtmektedir.
Yapılan bir araştırma, dil engelinin yarattığı bu durumun ciddi psikolojik etkileri olabileceğini gösteriyor: Memleket özlemiyle birleşen İngilizceye yeterince hâkim olamama ve yeni kültüre uyum güçlüğü, Türk göçmenler arasında yüksek düzeyde duygusal sıkıntıya yol açan başlıca etkenler arasında bulunmuştur. Dilini ifade edemeyen birey, zamanla içine kapanabilir ve çevresinden duygusal olarak kopuk hissetmeye başlayabilir. Kendini tam olarak anlatamamanın getirdiği hayal kırıklığı, özgüven kaybına ve değersizlik duygusuna zemin hazırlayabilir. Sonuçta kişi, etrafındaki dünyaya bir anlamda duvarın ardından bakıyormuş gibi, yalnız ve anlaşılmamış hissedebilir.
Dilsel yetersizlik sadece dış dünyaya uyumu zorlaştırmaz, aynı zamanda duyguların ifadesini de sekteye uğratır. Bir göçmen, sevinci veya hüznü anadilinde yaşar fakat bunları İngilizce ifade etmekte zorlanabilir; bu da duygusal paylaşımın önüne geçer. Örneğin, esprilerinin anlaşılmayacağı düşüncesiyle suskun kalmak veya derin üzüntülerini tercüme edememek, bireyde duygusal bir yabancılaşma yaratır. Avustralya toplumunda kendini “yabancı” ve yalnız hissetmek, birçok Türk göçmen için yaygın bir duygudur.
Konuşacak çok şey olup da dili tutuluyormuş gibi hissetmek, bir süre sonra çevreye karşı duygusal mesafe koyma sonucunu doğurabilir. Bu durum, kişinin sadece Avustralyalılara değil, zaman zaman kendi ailesine ve çocuklarına karşı bile duygusal bir kopukluk yaşamasına neden olabilir (örneğin, İngilizce eğitim alan çocuklarıyla Türkçe iletişim kurmakta zorlanan ebeveynlerin tecrübe ettiği uçurum). Dil engelleri, göçmen bireyin iç dünyasını çevresine kapatmasına yol açarak yalnızlık hissini pekiştirir.
Haftaya devam edecek…
Nurcan Kıral


Avustralya GündemNovember 10, 2025MAHALLE BASKISI
Avustralya GündemNovember 5, 2025Göçmen Yalnızlığında Sessiz Dayanışma
Avustralya GündemOctober 22, 2025Dilsel Yetersizlik ve Duygusal Yabancılaşma
1
“Müfredatta daha fazla çokkültürlü dil”
2
OKUL OTOBÜSÜ DEVRİLDİ Öğrenciler ağır yaralı
3
AN0M uygulaması üzerinden 55 kişiye gözaltı
4
Bizim evde suçlu yoktu ama hedef biz olduk
5
Sydney’de bir kreş aniden kapatıldı!
6
On Visiting Türkiye
7
Victoria’da 72 Saatlik Kabus: 9 Can Kaybı
8
Avustralya basketbolunda ilk! Irkçılığa Tutuklama!
9
Topluma Çağrı: Bilgi Alın, Hakkınızı Kullanın
10
İşletmeci Zeynep Uzun Destek Çağrısında
11
YENİ SAYI YAYINDA
12
DÜNYA’DA BU HAFTA Bahar’ın İlk Sayısı
13
Doğru Firma Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
14
E-Bisiklet Faciası: Bir Çocuk Hayatını Kaybetti
15
Campbellfield’da Cephanelik Ele Geçirildi