Bizim evde suçlu yoktu ama hedef biz olduk

Yanlış Adres, Büyük Acı: Birsel Akbulut Yaşanan Korku Dolu Gecenin Perde Arkasını Anlatıyor

Melbourne’da toplumumuzun tanınmış simalarından Birsel Akbulut’un evi 24 Temmuz Perşembe gecesi korkunç bir saldırıya sahne oldu. Maskeli 5 kişi evine girdi, eski eşi Kemal Akbulut’a işkence etti, Birsel Akbulut’un kafasına silah dayandı. Ancak saldırganların hedefi başkaydı: adres karıştırılmıştı.

Yaşananları ilk kez bu açıklıkta anlatan Birsel Akbulut ile o karanlık geceyi, yaşadığı travmayı, devletin yetersizliğini, GoFundMe desteğini ve kızının ilişkisi üzerinden doğan olayların kökenini konuştuk.

“Bizim Evde Kimse Yoktu Suçlu Olarak, Ama Adres Bizdik”

Saldırı nasıl gerçekleşti? O gece neler yaşandı?

“Perşembe gecesiydi. Evde kuzenim, aynı zamanda eski eşim Kemal ile yaşıyoruz. Gece saat 01:30 civarı yan kapıdan 5 kişi evimize girdi. Ellerinde silah, bıçak, çekiç vardı. Ben önce panik yapmamaya çalıştım, ‘Alın ne alacaksanız, bize dokunmadan çıkın’ dedim. 12 yıl güvenlik işi yapmış biriyim, çok olay gördüm ama böyle bir şeyi ilk defa yaşadım.”

Birsel Akbulut’un Rottweiler cinsi köpeği Tyson bile etkisiz hale getirilmişti. Köpeğin uyuşturulmuş olabileceğini düşünüyor. Çünkü normalde saldırganlara tepki verecek olan Tyson, gözlerinin içine bakıp hareketsiz kaldı.

“Kızımın Erkek Arkadaşı Bu Evin Hedef Haline Gelmesine Sebep Oldu”

Saldırganlar sizi mi hedef aldı? Yoksa bir yanlışlık mı söz konusu?

“Evimize saldıranlar aslında başka birini arıyordu. Sürekli ‘Nerede? Nerede?’ diye soruyorlardı. Sonra fark ettim ki, kızımın erkek arkadaşını soruyorlar. Kızımın çok sevdiği, ama geçmişi sorunlu bir çocuk. 12 gün bizim evde kaldı, sonra rehabilitasyona yattı. Büyük ihtimalle o süreçte takip edildi, adres biz olarak belirlendi.”

Saldırganların, Birsel Hanım’ı kızın annesi, Kemal Bey’i ise babası sandıkları düşünülüyor. Maskeli kişiler evde aradıkları şahsı bulamayınca Kemal Bey’e işkence yaptılar.

“Kemal’e Yapılanlar Affedilir Gibi Değil”

Kemal Akbulut’a ne yapıldı? Sağlık durumu nasıl?

“İçeriye döndüğümde Kemal yerde kanlar içindeydi. Kulağını kesmişler, iki koluna ateş etmişler, vücuduna bıçak saplamışlar, sırtına çekiçle vurmuşlar. Gerçekten mahvetmişler. Bu olayda beni en çok yıkan şey ona dokunmaları oldu. Keşke bana dokunsalardı, onun yerine…”

Kemal Akbulut halen toparlanmaya çalışıyor. Fiziksel yaraların yanı sıra psikolojik olarak da büyük travma yaşıyor.

“Silah Dayadılar, Ama Yine de Onun Düşmemesini Düşündüm”

O geceden aklınızda en çok ne kaldı?

“Maskeli bir adam kafama silah dayadı. ‘Nerede?’ diye soruyordu. Kızımın sevgilisinin adını verdim. ‘Onu öldüreceğiz’ dedi. ‘Öldürün’ dedim. Sonra silahı indirip ‘Sen annesi değilsin’ der gibi beni ayağa kaldırdı. Buradan nasıl çıkabilirim dedi bende; ‘‘ellerimin üzerine basş, fentsen atla dedim. O an adamın düşmemesi için ‘Dikkat et düşeceksin’ dedim. Düşünebiliyor musunuz, size silah doğrultmuş birine bunu diyorsunuz. Annelik içgüdüsü herhalde…”

“Toplum Bizi Yalnız Bırakmadı, Ama Devlet Yetersiz Kaldı”

Devlet destek oldu mu? GoFundMe sayfası neden açıldı?

“Devlet sadece 4 günlüğüne bize konaklama sağladı. Beşinci gün ne yapacağımızı bilemedik. Günlük konaklama 400 dolar. Bir süre sonra cebimizdeki parayla dayanamaz hale geldik. Evi satılığa koyduk ama hemen satılmıyor. O yüzden GoFundMe sayfası açtık. Toplumumuz sağ olsun, bize sahip çıktı. Yardımlarla yeni bir eve taşınabileceğiz.”

Birsel Hanım, bugüne kadar birçok kişiye bu platformdan yardım ettiğini, şimdi sıra kendine geldiğinde bunun bir hakkı olduğunu belirtiyor.

“Kızım İçin Çok Uğraştık, Ama Sistem İzin Vermedi”

Kızınızla ilgili yaşadığınız zorluklar nelerdi?

“Kızım bu çocuğa çok aşıktı. Vazgeçiremedik. Artık nişan falan yapalım dedik, belki düzelir dedik. Eski hayatına dönmemesi için çok uğraştım. 12 gün evimde kaldı, sonra rehabilitasyona yatırdık. Ama çevre, sosyal medya, sistem çocuklarımızı elimizden alıyor. Telefonlar, kötü arkadaşlar, uyuşturucu ilkokullara kadar girmiş durumda. Anne olarak elimden geleni yaptım ama çocuklarımızı korumak artık çok zor.”

“Devlet Vatandaşını Koruyamıyor, Asker Sokağa İnsin”

Bu olay sonrası devlete bir mesajınız var mı?

“Victoria hükümeti ipin ucunu kaçırdı. Her sabah televizyonlarda hırsızlık, gasp, saldırı haberleri. Artık herkes kendi devletini kurmuş gibi. Underworld savaşları yaşanıyor. Bu savaşsa asker sokakta olmalı. Geceleri insanlar rahat uyusun. Suçlular kefaletle çıkmasın. Gerekirse vur emri verilsin. Kendi çocuğum olsa bile kefaletle çıkmasın.”

“Toplum Beni Tanır, Ben de Topluma Sığındım”

“Ben toplumun içinden gelen bir insanım. Radyoculuk yaptım, yardım organizasyonlarında yer aldım, rengini dilini dinini ayırmadan yardım ettim. O yüzden bu olayda da topluma sığındım. Devlet değil, toplum yanımızdaydı. 73 yaşında bir ablamız ağlaya ağlaya sesli mesaj gönderdi. Hepsinin yüreğinden öpüyorum.”

Son Söz: “Kimse Benim Başıma Gelmez Demesin”

Birsel Hanım yaşadıklarını şu cümlelerle bitiriyor:

“Kimse ‘Benim başıma gelmez’ demesin. Bugün bana oldu, yarın başkasına olabilir. Şu an antidepresan da kullanmıyorum, dimdik ayaktayım ama Kemal çok yıprandı. Lütfen onun için dua edin. Yavaş iyileşiyor. Bize verilen destek için teşekkür ederim ama unutmayın, bu sistem düzelmedikçe başka canlar da yanacak.”

Röportaj: Mustafa YILMAZ Dünya Gazetesi – Melbourne

Röportajı Veren: Birsel AKBULUT

Yazar Hakkında

MUSTAFA YILMAZ

Son Yazıları

Yazar'ın Tüm Yazıları

• Australian NewsNovember 10, 2025Ali Aydın’a “Top 40 Australia” Ödülü
• Australian NewsNovember 10, 2025IOptical’dan Bir Büyük Başarı Daha
• Australian NewsNovember 5, 2025Dayanışma ve Birlik Günü
• Australian NewsNovember 5, 2025Shiny Laser’den Yeni Teknoloji ‘Yağlara Veda’