Fikri Sağlar – Son kapı!

ABONE OL

News

November 19, 2018 01:32

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Defalarca yazdım. Gerçekleri saklamak ülkeye ihanettir!…
Bir daha hatırlatıyorum. Rejim değişti… Artık parlamenter sistem yok. Yani seçimler sonrası vekillerin halk adına yönetime katılma ve de siyasi iktidarla bürokrasiyi denetleme yetkisi elinden alındı… 1 Ekim TBMM açılışında CB RTE’nin yaptığı “Bundan böyle ülkedeki tüm icraatlardan ben sorumluyum” sözü tek adam rejimin itirafıdır!..

Türkiye şimdi “çok partili” değil, “2 partili” bir siyasete doğru yöneliyor. Bu sistem Türkiye’de siyaset yapma alışkanlıkları ve davranışlarını da değiştiriyor… Dolayısıyla yerel seçimler de bu yeni yapıdan etkileniyor. Yeni siyaset yapma biçimi önemli bir değişimi zorluyor.
Seçimler için daha çok bilinen ve arkasında iz bırakmış “Güçlü Adayların belirlenmesi” yerine popülist anlayışla medyatik isimler aranıyor. Oysa bu arayış yanlıştır!..
Çünkü partilerin kazanma niteliği olarak gördüğü popülarite, yerelde çok geçerli olmaz.
Kentte yaşayan hemşeriler kendilerini emanet edecekleri adaylarının kişilik, yetenek, yetkinlik ve güvenilirlik niteliklerini taşıdığına inanmak isterler. Bu nedenle iyi tanıdığı birini ararlar.
Türkiye’de uzun süredir siyaset üretilemediğinden partiler adaylarını siyaset dışı faktörlere göre belirliyor… Gerçek siyasetçiye değil, “medyatik” olan figürü toplumun karşısına çıkarabilme pişkinliğini gösterebiliyorlar.
Bu nedenle Türkiye’de siyaset kalitesi ve demokrasi umudu tartışılıyor!..
Siyaset örgüt işidir. Örgütlü yaşam kültürü almamış ve parti örgütünde yetişmemiş insanların siyasete sokulması Türkiye siyasetindeki kısırlığın ana nedenidir. Adayları partilerin örgütlerinden değil aday borsası haline dönüşmüş bir yapıdan gelmesi siyasetimizin temel sorunlarından biridir.
“İki partili sisteme” doğru evirilen siyasi yapımız nedeniyle yerel seçimler bile genel seçim havasına büründü. Bu durumu körükleyen de havuz medyasıdır!..
Sebep çok açık. AKP kan kaybediyor. Son seçimlerden bu yana AKP büyük bir oy kaybı yaşıyor. % 34’lere doğru düşen bir eğri karşımızda.
O nedenle havuz medyası her vesileyle muhalefetin ne yapacağını tartışırken iki önemli konuyu halkın dikkatinden kaçırmaya çalışıyor. Çünkü;
1- Türkiye müthiş bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıya. İflaslar, konkordatolar, işten atılmalar, zamlar ve aç insanların artan sayısı ülkeyi vuruyor!…
2- AKP zayıflıyor, küçülüyor, yurttaşlar indinde güvenilir olmaktan süratle uzaklaşıyor. Türkiye’nin sorunlarına çare bulamıyor!…
3- Dış dünyada AKP daha da yalnızlaşıyor…
Tüm bu gerçekler AKP’nin kimyasını bozmuş, medyası aracılıyla ve yanına aldığı MHP ile yerel seçimleri kendince, rejimin bekası adına hem şantaj olarak kullanmak, hem de siyaseti daha da köreltmek için saldırgan bir politika izliyor ve böylece halkı sindirmeye çalışıyor!…
AKP İstanbul, Ankara, Bursa, Ordu ve Balıkesir gibi büyük illerin belediye başkanlarını istifa ettirmişti. Ağlayarak istifa eden başkanların üzerindeki şaibe, o illerdeki seçmeni AKP’den uzaklaştırdı!…
Kısaca yerel seçimde yerel adaylar önemlidir!..
Parti üyeleri adayını belirlediğinde partisi için daha fazla çalışır. Sorumluluğu gereği kazandırdıktan sonra da başkanı denetler…
Kentin kazanımlarının kente dönüşmesinde, hizmet şekli ve başarısında etkin rol oynar.
Böylece demokrasi kültürü gelişir, siyaset kalitesi artar…
Şu bilinmeli ki, bugünkü rejimin zorlamasıyla oluşturulan 2 partili sistem, demokrasiyi yok etmesinin yanı sıra ahlaka uymayan pazarlıklarla adalete ve toplumsal ilişkiye de sekte vuracaktır!… Yerel seçimler bu nedenle demokrasiden çıkışın son kapısıdır!