Bu dönemlerde hiçbir şeye tahammülümüz kalmadı. Bu iç karartıcı durumdan kurtulup eski hayatımıza geri dönmek istiyoruz. Karantinadan çıkıp sosyal hayatımıza devam etmek istiyoruz. Markete gittiğimizde istediğimiz kadar süt, maya, un almak istiyoruz. O eski yaşantımıza özenmeye başladık çünkü sabrımız taşmaya başladı. Şunu unutmamalıyız: hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz ve aynı hisleri hissediyoruz. Hepimiz kurullara uyarsak, yapmamız gerekenleri yaparsak bu yaşadığımız olaydan hep beraber çıkabiliriz. Sabırlı olmamız gerekiyor. Çocuklarımız okula dönemiyorsa evde onlara yardımcı olmamız gerekiyor. Okulda bir öğretmen sabırlı bir şekilde öğrencilerine nasıl ders anlatıp yardımcı oluyorsa velilerde aynı şekilde kendi çocuklarına karşı sabırlı olmaları gerekiyor. Acil bir durum yoksa altı hafta evde durmamız gerekiyor. Bu hususu anlamayan birçok kişi var maalesef. Herkesin sağlığı için evde yalnızca kendi aile fertlerimizle olmak zorundayız. Hijyen kurallarını herkes biliyor ama uygulamayan birçok insan var. Eğer titizlikle davranırsak hem kendimizi hem de ailemizi korumuş oluruz. Biraz daha sabredelim: kutlayamadığımız doğum günlerini ileride sağlıklı günlerde kutlayabiliriz, bayramda akrabalarımızla görüntülü konuşabiliriz, alışverişe gittiğimizde sosyal mesafeyi koruyabiliriz ve marketlerde panikle satın almak yerine ihtiyacımız olan şeyleri alabiliriz. Bu günlerde geçecek elbet. Hazreti Mevlana’nın bir sözü vardır: sabırlı olun, zira bulutlar ağlamasa, yeşillikler nasıl gülebilir…
Bu ıssız zamanda düşünmemek elde değil. Herkesin kendince A’dan Z’ye kadar düşündükleri şeyler vardır. Bir şeylere netlik getirme olabilir, bir şeyleri anlamaya çalışma çabası olabilir, güzel şeylerin olabileceğini düşünüp o düşünceyi veya düşünceleri eyleme geçirmekte olabilir. Fakat benim bahsetmek istediğim etrafındaki insanları düşünmek ve o insanlara teşekkür etmektir. Mesela marketlerde yalnızca iki paket makarna satın alabiliyorsunuz. Daha fazla paket alamadığınız için kasada çalışanlara bağırmak veya zorbalık yapmak yerine hoşgörülü olun. Yarın markete gidecekseniz eğer alışverişinizi tamamladıktan sonra sizinle ilgilenen personele tebessüm edin ve teşekkür etmeyi deneyin. O insanlar sizin sandığınızdan daha fazla zorluk çekiyorlar ve bu zorluklara rağmen sizin için çalışıyorlar. Belki o teşekkür onlar için sizin sandığınızdan daha fazla bir etki yaratacak. Mecburen evden çalışıyorsanız ve her gün anneniz sizin için üç öğün değişik yemekler hazırlıyorsa, bir boş zamanınızda annenize bir kahve yapın ve ona teşekkür edin. Babalarınız bu süreçte çalışıyorsa ona telefon açın ve teşekkür edin. Akrabalarınız veya yakın arkadaşlarınız sizi görüntülü arıyorsa onlara teşekkür edin sizi düşündükleri ve pandemi sürecinde sizi yalnız bırakmadıkları için. En önemlisi de polislerimize, sağlık çalışanlarımıza, itfaiyecilerimize, market çalışanlarımıza ve bizim için şartsız koşulsuz çalışanlara teşekkür etmemiz gerekiyor, teşekkürler kahramanlarımız!
Hayatımız ne kadar böyle devam edecek bilmiyoruz o yüzden bu yaşam tarzına adapte olmak zorundayız. Sabırlı olmayı ve düşünmeyi (teşekkür etmeyi) ihmal etmeyelim. Çevremizi ve sevdiklerimizi düşünerek hareket ederek doğru olanı yapalım. Sağlıklı günlere yaklaşıyor.