Malcolm Turnbull başbakanlık görevini bıraktığını açıkladığı son konuşmada ırk siyaseti konusunda ülkeyi uyardı ve Koalisyon’un önünde iklim değişikliği ve enerji konusunda zor bir dönemecin olduğunu belirtti.
Başbakanlık görevini bıraktığını açıklayan Malcolm Turnbull, Liberal-Ulusal Koalisyonu için iklim değişikliği politikasının çok zor bir süreç yaşatacağını belirtti ve bu konuda kemikleşmiş ideolojik görüşler bulunduğunu dile getirdi. Liberal Parti lideri olarak son basın toplantısını gerçekleştirirken bu açıklamalarda bulunan Turnbull, kendisinin “ilerici ve liberal bir Koalisyon hükümetine” liderlik yaptığını belirtti ve gerici muhafazakarlara “ırk ve ayrımcılığı” siyasi çıkarlar için kullanmama uyarısında bulundu. Geçtiğimiz hafta içerisinde Turnbull imza niteliğinde olan enerji politikasını, parti içi muhafazakarları memnun etmek için feshetmişti. Turnbull Cuma günkü açıklamalarında partiyi bir arada tutmaya çalıştığını belirtti ve zaman zaman imtiyazlar ve tavizler vermek zorunda kaldığını kabul etti. Turnbull lider olarak geçirdiği sürede birçok şey öğrendiğini de ekledi. Muhalefet lideri olarak Turnbull, 2009 yılında İşçi Partisi’nin karbon kirliliği azaltma planına destek vererek Liberal Parti’yi bölmüştü ve parti içindeki muhafazakarlar Tony Abbott’u liderliğe getirmişti. Turnbull bu konuda şu ifadeleri kullandı: “Enerji politikası ve iklim politikasında Koalisyon’un emisyonlar konusunda anlaşmaya varmak konusunda çok zorlanıyor. Ulusal enerji garantisi planı ekonomik reformların en önemli parçalarından biriydi. Enerji politikası ve iklim politikası konuları Koalisyon içinde aynı sorunlara işaret ediyor. Kemikleşmiş ideolojik görüşler temellerini ne yazık ki ekonomi ve mühendislikten almıyor.” Turnbull iklim politikasına benzer başka bir sorun teşkil eden konu olan eşcinsel evlilik konusunu başarılı bir şekilde çözüme ulaştırmaktan ötürü gurur duyduğunu da açıkladı. Koalisyon içindeki liberal-muhafazakar ayrımını gösteren başka bir konuya daha değinen Turnbull, Avustralya’nın “dünyadaki en başarılı çok kültürlü toplum” olduğunu vurgulayarak açıklamalarda ve uyarılarda bulundu: “Irk ve ayrımcılık üzerinden siyaset yapmamalıyız. Avustralyalıları birbirine düşürmemeliyiz, bu tutum siyasi kültürümüzün bir parçası olmamalıdır. Bu ülkede birçok şeyi birlikte çok iyi başarıyoruz, bundan gurur duyalım ve bunu sürdürelim.”