News
News
Nene Hatun tarihimizin kahraman kadınlarından biridir. Henüz yirmili yaşlarında genç bir gelinken, Osmanlı-Rus Savaşında Nene Hatun üç aylık bebeğini bırakıp cephede savaşa katılır. Küçücük bebeğini emzirdikten sonra ‘seni bana Allah verdi, ben de Ona emanet ediyorum’ diyerek bebeğiyle vedalaşıp vefat eden ağabeyinin tüfeğini alarak vatanını korumaya gitmiş. Herkes ona ‘çocuğun küçük sen dön’ derken Nene Hatun ‘bebem anasız büyür de vatansız büyüyemez’ cevabını vermiş. İşte Nene Hatun tarihin kulağına küpe olacak bu sözleri söyleyerek adını tarihe yazdıran o yürekli kadındır. Her seferinde, Türk çocuğu özsüz kalır, yurtsuz kalmaz diyerek vatanımızı ne şart olursa olsun korumamızı vasiyet etmiştir Nene Hatun. Cephane taşıyarak, düşmana karşı savaşarak, kendi yaralıyken diğer yaralılara hemşirelik yaparak, yemek pişirip su dağıtarak destan olmuştur hayatı. 5 Mayıs 1955 yılında, Türk Kadınlar Birliği Türkiye’de de anneler günü kutlama kararı almışlardı ve Türkiye’nin ilk anneler gününde efsane kadın Nene Hatun yılın annesi olarak seçilmiştir.
Sabiha Gökçen, Atatürk’ün manevi kızı olmakla beraber Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından ve dünyanın ilk kadın savaş pilotudur. Tunceli Harekatı’na katılarak bu unvanı kazanır ve Türk Hava Kurumu (THK) tarafından İftihar Madalyası ile ödüllendirildi. Dünyadaki (pilot) kadınlara ilham veren bu cesur kadın Türk Hava Kurumu’nda uçuş hocası olarak hizmet vermeye başlamış. Bir savaş pilotu olarak kariyeri boyunca yirmi-iki sivil uçak ve birçok savaş uçağı ile uçma deneyimine sahip oldu. Sabiha Gökçen hayatı boyunca Türk kadınının yalnızca Türkiye’de değil dünyadaki statüsünü yükseltmek için yaşamış. Fakat manevi babası, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra kadınların orduda görev yapmasına ilişkin yasa çıkmadığı için ve izin verilmediği için ordudan ayrılmış ve bir uçuş okulunda başöğretmen olarak göreve başlamıştı. Gökçen’in ilhamlı çalışmalarına binaen İstanbul’daki havaalanlarından birine Uluslararası Sabiha Gökçen Havaalanı adı verildi.
Sabiha Rıfat Gürayman Türkiye’nin ilk kadın mühendisi olarak tarihe adını yazdırmıştır. Gürayman, İnşaat Mühendisliği bölümünü, Atatürk kızların Yüksek Mühendis Mektebine alınması yönündeki isteğinden sonra seçmişti. Bu kararlı Türk kadını cinsiyetçi ve olumsuz yorumlara karşı asla yılmamış ve mühendisliği ona yakıştırmayanlara mühendisliğin bir erkek işi olmadığını kanıtlamıştı. Mühendislik Mektebine kayıt olduktan sonra zaman zaman erkeklerle beraber spor yapmaya başlamış ve voleybola olan ilgisi onu Fenerbahçe voleybol takımına götürmüştür. Sabiha Hanım yalnıza Türkiye’nin ilk kadın mühendisi değil aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın voleybolcusudur. On parmağında on marifet dediğimiz bu olsa gerek. Mezun olduktan sonra cinsiyeti yüzünden ilk başlarda çok yadırganmıştı Mühendis Hanım, fakat işine olan hassasiyeti, aşkı ve azmi ile insanların güvenini ve kalplerini kazanmıştı. Her ne kadar da ‘dağ başında, şantiyede kadın mühendis olmaz’ deseler de Gürayman çalışkan tavrıyla ve işine olan titizlikle her aldığı projede kendini kabul ettirmiş ve ispatlamıştır. Mektebin en iyi mühendislerinden biri olarak iki tane köprü inşa etmek için şehir dışına gönderilir. O köprülerin biri Ankara’nın Beypazarı ilçesindeki Kemer Köprüsüdür ve Gürayman’ın o köprünün inşaatında çalışması nedeniyle yöre halkı o köprüye Kız Köprüsü adını vermiştir. Sabiha Hanım her fırsatta onun bu günlere gelmesini sağlayan, önünü açan ve ona bir gelecek vaat eden, kadınların potansiyeline inanan ve bir fırsat veren, Mustafa Kemal’i hiç unutmamıştı. Atamızın kabrini, Anıtkabir’i inşa eden ekipte başmühendis olarak göreve başladığında minnet borcunu ödeme fırsatını bulmuştu. Bu projede görev alarak yalnızca ülkemizde değil dünya çapında bir kadın mühendisi olarak yankı uyandırmıştı. Sabiha Rıfat Gürayman, azmin, sabrın, başarının ve kararlılığın bir örneğidir. O muazzam bir Türk kadınıdır.
Bu kadınların zaferleri, hayat biçimleri ve dünya çapında kadının değerini yükseltmek için yaptıkları tarihimizin bir parçasıdır. Bu muhteşem kadınlar bir kadının isterse her şeyi başarabildiğinin kanıtıdır. Unutma “ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın!” (Mustafa Kemal Atatürk)
