1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dünyanın bir ucunda adeta her yaptığı ile sürekli gündeme gelen Ünlü Sanatçı Yönetmen Okan Canbolat ile konuşulmayanları konuştuk. 1985 Adana doğumlu Canbolat, 6 yıldır Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşamakta. 

Avustralya’nın huzuru ile yetenekleri bileşti. Sanatçı Canbolat, son iki yılda bir çok dalda En İyisi olduğunu kanıtlayan tüm ödülleri bir bir topladı. Öyle ki ta Hollywood’dan oyunculuk teklifi bile geldi. 

Avustralya görünürde kendisine iyi gelmişti. Gerçekte de öyle mi? 

Futbol, mankenlik, oyunculuk, yönetmenlik sanatçılık derken Baba da olan Canbolat bütün sorularımıza içtenlikle cevap verdi. 

Röportaj: Mustafa YILMAZ

Okan bey kaç yıldır Avustralya’dasınız. Ve neler yaptınız? 

6 Senedir Avustralya’da yaşamaktayım. Bunun dört senesini özel hayatıma ayırdım. Son iki senedir de Okan Canbolat prodüksiyon firmam ile çalışmalara başladım. Burada, Seyhan Müzik imzalı dört şarkıma klip çektim. 

Türkiye’ye hiç geri döndünüz mü? 

Hayır, 6 yıldır hiç gitmedim. 

Hollywood’dan oyunculuk teklifi aldınız. Nasıl gelişti bu teklif? 

Oyunculuk teklifi Melbourne’da bulunduğum süre zarfında geldi. Teklif Wiking filmi için başrol oyunculuğu. Menajerim zaten Türkiye’nin en büyük kanallarına basın toplantısı ile bu haberi duyurdu.

Peki teklifi değerlendirdiniz mi? 

Koronavirüsü, her sektörü etkilediği gibi film sektörünü de çok etkiledi. Hatta, büyük iflaslar yaşanmakta. Burada da var. Kısacası koronaya takıldık. Şu anda çekimler durdu. 

Bu teklifi değerlendirirken anladığım kadarıyla boş durmadınız ve bazı projelere imza attınız. 

Türkiye’nin en ünlü ve büyük şirketleri sanatçı kimliğimden dolayı benimle irtibata geçtiler. Çok iyi bağlama çalarım. Bunu bilirler. Korona dolasıyla arayı değerlendirmek için hem kendime hem de bazı sanatçılara destek olup klipler çektim. 

Yönetmenliği ve yapımcılığı bana ait kliplere başladım. İlk Takıl’a klip çekildi. Söz ve müzik Özcan Deniz’in kuzeni  Ümit Aksoy’a ait. Sonra Masal, Düşün ve en son Dansöz Dünya şarkısına çekildi. Ve o Şarkıda sevgili kardeşim Doğu Kılıç’a ait ve O da ödül aldığım proje. 

Klipleriniz tamamen sizin mutfağınızdan mı çıkıyor? 

Tamamen diyebilirim. Hepsini ben yapıyorum. 

Bağlama merakınız ne zamandır var? 

15 seneden fazladır çalarım. Türkiye’de hangi programa çıksam bana saz çaldırırlardı. Türkiye’de de zamanım olmadığı için fazla üzerine düşemedim. 

Şu anda üzerinde çalıştığınız başka projeleriniz var mı? 

Konusu hazır, hatta ilk fragmanı biten bir film projem var. Ön çekimlerine başladık. Ana hikaye üzerinden şu anda diyalogları yazılıyor. 

Film için, Avustralya’da istediğiniz oyuncaları kolay bulabiliyor musunuz? 

Açıkçası o sıkıntı. Burada oyuncu bulmak çok zor. Kamera önünde nasıl davranacağını, ne diyeceğini bilmeyen amatör kişilerle çalışmak zorundasınız. 

Ünlü bir sanatçısınız isminiz var, Avrupa’nın en iyi yönetmeni oldunuz, böyle olunca da sizden beklentiler çok büyük oluyor. Yapacaksam en iyisini yapmam lazım. Tabi, bu da beni çok yoruyor. Filmin tamamlanması uzun süreceğine benziyor. 

Avustralya içerisinden oyuncu arıyor musunuz? 

Oyuncu bakıyorum. Türkiye’den olduğum için Türkçe bir proje olacak. Bazen oyuncu buluyorum Türkçesi yok, olmuyor. Bunlar hep zorluklar. 

Türkçe konuşan toplumdan bu yönde kabiliyeti olan gençlerin size ulaşmasını ister misiniz. 

İsterim. Zaten değerlendiriyorum. 

Filmin ismi, senaryosu ve konusu hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? 

Filmin ismi Gizli Cinayet (Secret Murder). Konusu; bir mafya lideri, benim kız arkadaşımı öldürüyor. Sonra suya atıyorlar. Bende, Kız arkadaşımdan uzun bir süre ses alamayınca  onu araştırmaya başlıyorum. Sokakta yaşayan bir evsiz bana kimin öldürdüğünü söylüyor. Bende onların içine girme planı yapıyorum ve başarıyorum. İçlerine girip mafya liderinin en güvenilir adamı oluyorum. Sonra beni fark ediyorlar… Böyle derin konularla devam ediyor. Akıcı, sürükleyici bir aksiyon filmi olacak. 

Senaryo kime ait? 

Yönetmen olunca size senaryo gönderiyorlar. Bu da Türkiye’den gelenler arasındaydı. Ben de bunu seçtim. Alaattin Ali Bozyurt’a ait senaryo. 

Çekimlerin hepsi Avustralya’da mı olacak? 

Evet, hepsi burada çekilecek. 

Mankenlik, aktörlük, ses sanatçılığı, yönetmenlik. Daha bilmediğimiz hangi yönleriniz var? 

Bütün bunlara başlamadan önce futbol hayatım vardı. Sakatlık sonrası bırakmak zorunda kaldığım. 

Bütün bu yetenekler ve sonrasında Okan Canbolat ismi. Bütün bunların hepsini neye bağlıyorsunuz? 

Özetle şunu diyebilirim tamamen kişisel yeteneklerim. Gördüğünüz her şey benden. Bana ait. Kliplerden, filme kadar tüm içeriği bana ait. Görsel yönetmenlik yapan, montajını yapan, şarkıyı söyleyen, oyunculuk yapan, prodüksiyon şirketinin sahibi bile benim. Bu yetenekler olmasa zaten ödüllendirilemezsiniz.  

Sadece yetenek yeterli mi? Yoksa kendinizi geliştirme de var mı işin içinde. 

Zaten yetenek olmazsa kendinizi geliştiremezsiniz. Sporda da böyle. İlk önce yetenek sonra işlersiniz. Her işte böyledir. 

Son iki yılda çeşitli ödüller aldınız. Bunlardan biraz bahseder misiniz? 

2018 yılında Türkiye’nin en iyi oyuncu ödülünü aldım. Bu yılda iki ödül birden verildi. Avrupa’nın en iyi sanatçısı ve yönetmeni ödülü. Bu ödüle de gidemedim benim adıma Tuğba Özay aldı. İlk defa sana söylüyorum; şimdi de bir ödül daha geliyor. O da en iyi prodüksiyon firması ödülü. 

Türkiye’de ve Avrupa’da ses getiren projeleriniz, burada yani Avustralyalılar içerisinde de ses getirdi mi? 

En iyi yönetmen ödülü sonrası Sydney’den bir davet aldım. Büyük bir üniversitenin oyunculuk fakültesi ve kişisel bir film firması, benimle irtibata geçtiler. Benimle tanışarak bütün bu işleri nasıl tek başıma yaptığımı merak ettiklerini söylediler. Bu kadar kısa zamanda Avrupa ödülünü nasıl kazandığımı da merak ettiler. 

Sizden ne istediler?

Aslında oraya gidip ders vermemi istediler. Tabi benim buna zamanım yok ve tabii ki teklifi kabul edemedim. Sonrasında benden bir film çekmemi istediler ama onu da kabul etmedim çünkü ben kendi prodüksiyon firmamdan filmlerin çıkmasını istiyorum onlarda kendi isimlerinin altında çıkmasını istediler. Bir de benim bir kuralım var yönetmenlikte bana karışılmasını istemem. 

Başka teklifler veya değerlendirmeler yapan oldu mu? 

Avustralya’daki Channel 7 ve 9 kanallarına burada yönetmenlik yapan Avustralyalı bir isim var. Kendisi bana ulaştı, sonra arkadaşta olduk. Dikkatini çekmiş, bütün bu işleri nasıl yaptığımı merak etmiş. Yüzbinleri bulan izleyici ve takipçi kitleniz olunca her yerden dikkatleri üzerinize almayı başarıyorsunuz.

Okan Canbolat prodüksiyon firması burada mı kuruldu? 

Evet, kendim burada açtım. Sanatçı Şemsettin Delice’ye iki klip çektim. Burada yaşayan diğer sanatçılardan aklıma yatan olursa klip çekmeye devam edeceğim. Zaten, Film projem kendi prodüksiyon firması üzerinde. 

Avustralya’da kalıcı mısınız? 

Evlendim. Çocuk da olunca artık kalıcıyım diyebiliriz. 

Buraya neden geldiniz veya neden seçtiniz? 

ATV’de benim hayatımı anlatan bir belgesel filmi yaptılar yani hayatım film oldu. Orada, Türkiye’nin en büyük yönetmenlerinde biri olan Murat Uygur aslında tüm olup biteni anlatıyor. Okan, tüm şöhretini ve her şeyini bırakıp bırakıp gitti. Burada kalsa 20 tane film çekerdi, diyor. 

Peki, Okan Canbolat Türkiye’yi neden bıraktı? 

Aşkı için diyor (Murat Uygur). Şu gerçek orada kalsaydım evlenemezdim. Yaptığımız iş evlilik kaldırmaz. Tüm bu yaşadıklarım beni buralara getirdi zaten o da hayat belgeselim oldu. 

Belgesel dediniz. Kim çekti belgeselinizi? 

Michael William çekti. Hollywood’da teknik yönetmenlik yapmış bir isim. Bir buçuk yıl önce de korona virüsünden öldü.  O belgesel tamamıyla buralara neden geldiğimi anlatıyor. Şu anda YouTube’da var. 

Avustralya’dan bir Türk, normalde Avrupa’da ve Türkiye’de bu kadar ilgi çekmez. Hatta, oralarda buralara göre daha çok tanınıyorsunuz. Bunun nedenini sorsam. 

Kendimi övmekte istemiyorum ama Avustralya’da bunu başarmış ilk Türk vatandaşı benim. Türkiye’ye gitmeden naçizane bu kadar iş başaran başka isim yok. Böyle de olunca ister istemez dikkat çekiyor 

Buraya geldiğinizde hiç İngilizceniz var mıydı?  

Hayır, hiç yoktu. Hiç destek olmadan, dil bilmeden oldu bunlar. Hatta destek beklerken köstek olanlara rağmen diyebilirim. 

İngilizce bilseydiniz ne olurdu?

Türkler, 40 senedir burada (burada dursun). Düşünüyorum bir de benim İngilizcem olsa daha neler yapardım. Ne mi olurdu en az 20 tane filmi tek başıma çekmiştim. 

Bir sorumda da gençler için olacak. Avustralya’da yetişen gençlerimize neler tavsiye edersiniz?

Avustralya’nın bu kadar huzurlu ve sakin olması bir avantaj. İnsanın diğer yeteneklerini de oraya çıkarıyor. Herkes kendi yeteneğini kendi bilir. Ben ilk çıktığımda bana çok köstek olan oldu. Eğer gençler, yetenekli olduklarını düşünüyorlarsa hiç kimsenin sözüne bakmasınlar ve bir yerden başlasınlar. Sen şöylesin, yapamazsın diyenler çıkacaktır, unutmasınlar herkes bunları yaşıyor. Önemli olan takılmamak. İlk adımı atın başarı gelecektir.

Gizli Cinayet (Secret Murder) sinema filminden ilk görüntüler bu linkte. 

Yazar Hakkında

MYLMZ

Son Yazıları

Yazar'ın Tüm Yazıları

• Australian News2024.11.21ÖDÜL ÜSTÜNE ÖDÜLLER ALDI
• Avustralya Gündem2024.11.21Sosyal Hizmetlerde Sınırları Aşan Hizmet
• Avustralya Gündem2024.11.20UNUTULMAZ BİR KONSER DAHA
• Avustralya Gündem2024.11.06Aksu “Meslek Gittikçe İyi Bir Konuma Geliyor”