1930’larda genç bir Finlandiyalı kadın, işçi cenneti hayaliyle Sovyet Rusya’ya gitmek üzere vatanını terk etti. Ancak, bu hayal kısa sürede dokuz yıllık bir kabusa dönüştü. O kabusu, günlüğüne kaydeden kadın, yıllar sonra bu yaşadıklarını anlattığı kitabını yazdı. Kitap, 1942’de yayımlandığında Finlandiya’nın en çok yasaklanan kitaplarından biri oldu ve sadece Hitler’in Mein Kampf adlı otobiyografik manifestosundan sonra en çok yasaklanan kitap olarak kayıtlara geçti.
90 yıl sonra, Huurre’nin torunu Anna Hyrske, bu günlüğü İngilizce’ye çevirdi ve Under the Sickle and the Sledgehammer (Orak ve Çekiç Altında) ismiyle yayımladı.
Sovyet Rusya’ya Gidişin Arkasında Ne Vardı?
Hyrske, büyükannesinin, yani Huurre’nin Sovyet Rusya’ya gitme kararını şöyle anlatıyor: “O, Helsinki’de ‘tamamen normal bir hayat’ sürüyordu. Ancak bir şey onu Sovyet Rusya’ya çekiyordu ve bunun nedenini tam olarak anlayamıyorum.” Hyrske, Huurre’nin Sovyetler Birliği’ne gitmeye karar vermesinin nedenlerinden birinin, 1918’deki Finlandiya İç Savaşı olduğunu belirtiyor. Sovyetler Birliği, birçok insanı kendine çekmek için propaganda yapıyordu, ve Huurre’nin genç bir anne olarak, bu ortamda kendisi ve ailesi için iyi bir hayat kurabileceğini düşünmüş olabileceği ifade ediliyor.
Gerçeklerle Yüzleşme
Sovyetler Birliği’ne vardıktan kısa bir süre sonra, Huurre bir Kızıl Ordu subayıyla tanıştı ve ona aşık oldu. Evlendiler, bir çocukları oldu, ancak etnik temizlikler başladı. Stalin’in emriyle, Sovyetler Birliği’ndeki birçok “anti-Sovyet” kişi, çoğunlukla casusluk suçlamalarıyla hapsedildi.
Sovyetler’den Kaçış
Huurre, 1941’de Sovyetler Birliği’nden Finlandiya’ya kaçmayı başardı. Ancak Finlandiya’ya döndüğünde, ülkesinde savaş devam ediyordu ve Sovyetler Birliği’ne karşı devam eden savaş nedeniyle, Huurre, Finlandiya hükümeti tarafından casuslukla suçlandı ve çok uzun süre sorgulandı.
Günlük ve Anlatılar
Huurre, Sovyet Rusya’da geçirdiği dokuz yıl boyunca yaşadığı zorlukları ve Sovyet toplumunu anlatan günlüğünü yazdı. Bu kitap, Private Diaries from 1930s Soviet Russia (1930’ların Sovyet Rusya’sından Özel Günlükler) adıyla 1942’de yayımlandı. Hyrske, büyükannesinin kitabını yazmasının amacını şöyle açıklıyor: “O, yaşadıklarını paylaşmak istedi, çünkü Finlandiya’da Sovyetler Birliği’nin işçi cenneti olarak sunulmasına karşı bir karşı mesaj vermek istiyordu.”
Kitabın Yasa Dışı Sayılması
Kitap, Finlandiya’da büyük bir tepkiyle karşılaştı. 1944’te Sovyetler Birliği’nin Finlandiya ile imzaladığı barış anlaşması sonrasında, Finlandiya’da birçok kitap yasaklandı ve Huurre’nin kitabı da bu yasaklı kitaplar arasında yer aldı. “Finlandiyalı kütüphaneciler, kitabın Sovyetler Birliği’ne dair olumsuz bir portre çizdiği için çok tehlikeli olduğunu düşünüyorlardı,” diyor Hyrske.
Huurre, hayatının geri kalanını İsveç’te geçirdi ve 1991’de vefat etti. Bugün, torunu Hyrske, büyükannesinin Sovyet Rusya’dan kaçış hikayesini dünya ile paylaşma kararı aldı ve yaşananları daha geniş bir kitleye duyurmayı amaçlıyor.