Mehreen Faruqi Avustralya’nın ilk kadın Müslüman senatörü oldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yeşiller senatörü, Müslüman göçmen yasağı fikrini ortaya atan ve “nihai çözüm” talep eden senatör Fraser Anning’in toplumun çok kültürlü yapısına darbe indirmeye çalıştığını belirtti.

Avustralya’nın ilk kadın Müslüman senatörü olan Mehreen Faruqi, bağımsız senatör Fraser Anning’in nefret söylemlerini eleştirdi ve çok kültürlü topluma darbe indirmeye çalıştığını iddia etti. Eski One Nation üyesi bağımsız senatör Fraser Anning, yaptığı konuşmada Müslüman göçmenlerin ülkeye alımının durdurulması ile ilgili halkoylaması çağrısı yapmış ve göçmen sorununa nihai çözüm getirilmesi gerektiğini belirtmişti. Eski senatör Lee Rhiannon’un yerine gelip Yeşiller için NSW senatörü olan Faruqi, Anning’in konuşmasının milyonlarca Avustralyalıyı galeyana getirmeye çalıştığını ve geçmişte kalmış ırkçı politikaları ve tartışmaları tekrar başlatmaya çalıştığını belirtti: “Senatör Anning bizim başarılı çok kültürlü toplumumuza darbe indirmeye çalışıyor, eski bir One Nation üyesinden bundan farklı bir tutum beklemezdim. Senatodaki nefret savunucuları beyaz olmayan halka saldırmayı kesmeyecektir ve toplumumuza bölmeye çalışmaya devam edeceklerdir.” Ancak Anning’in nefret söylemleri karşısında Faruqi’nin hayat hikayesi bir tezat yaratıyor. 1992 yılında Pakistan’dan Avustralya’ya gelen Faruqi, akademisyen ve mühendis olarak başarılı bir hayat sürmüş ve birçok altyapı projesinde görev almıştı. Faruqi’nin çevre mühendisliği doktorası bulunuyor ve University of NSW’nin Çevre Çalışmaları bölümünün dekanlığını yürütmüştü. Faruqi, Anning’in yorumlarının toplumun eksikliklerini göçmenlere bağlamayan çalışıp korku ortamı yaratmayı hedefleyen kasti bir strateji olduğunu vurguladı: “Nihai çözüm kavramını kullanmak iğrenç bir hakarettir. Beyaz üstenci fikirlere sahip insanların desteğini alıp toplumdaki bölünmeyi hızlandırmak için kasti bir harekettir. Irkçı siyasetin tartışmalara tekrar dahil olması çok tehlikelidir ve senatör olarak bunun karşısında durmak için elimden geleni yapacağım.” Nihai çözüm kavramı, Nazi Almanyası’nda Yahudiler ile ilgili tartışmalarda kullanılan bir kavramdı.