KONUMUZ SİGARA

Az önce yan yana beraber namaz kıldık, dualaştık selamlaştık, tertemiz bir hanım abla. Derken misafir gittiğim evde Kuran okumaları bitti, hanımlar arasında bir kaynaşma oldu. Hemen yanıma namaz kıldığımız hanım abla geldi oturdu. Aman Allah’ım, o ne kötü bir sigara kokusuydu, bedeninden etrafına dağılan iğrenç kokudan yerimde zor durdum. Aslında başka sigara içenleri de biliyorum, böyle ağır kokanına ilk defa rastladım. Şahsen ben dişimi sıkıp sabrettim ama acaba çok yakınları o hanımı “bu sigarayı içince çok çirkin kokuyorsun, rahatsızlık veriyorsun” diyerek uyarmışlar mıdır diye de merak ettim. Kadın kısmına tertemiz güzel kokmak yakışır yani.

   Uzun zamandır sigaraların kapalı yerlerde saklanıp satılması veya üzerine en kötü resimlerin ibret için konması hatta biraz pahalıca satılması bir işe yaradı mı bilmiyorum. İstatistiklere bir bakıp araştırmak lazım. Başka neler yapılabilir üzerinde düşünmek lazım, gerçekten çok kötü bir alışkanlık. Sigarayı bırakamayan bir abla “ben uzun yıllar hiç sigara içmeden yaşadım. Bir gün gencecik “kardeşin öldü” dediler. Çok acı çektim, çok ağladım, üzüldüm.  Taziyeye gelen yakınlarım el birliğiyle “kız çok acı çekiyor” deyip elime bir sigara tutuşturdular, “bunu iç rahatlarsın” dediler. Teselli bulacak onca dualar, namazlar varken “al..al” deyip beni sigarayla avutmaya çalıştılar. Yıllar geçti, kardeşimin acısı hala taptaze içimde ama sigara tiryakisi oldum bırakamıyorum” dedi.

    Eskiden otobüslerde, uçakta, trende her yerde herkes fosur fosur sigara içerdi. Güya biz içmezdik ama dumanı, kokuyu mecburen bizlerde teneffüs ederdik. Çok zor kötü zamanlardı, Allah’tan birçok yerde yasaklandı da rahatladık. Bir zaman belediye otobüsünde giderken yanıma bir hanım oturdu. Giderken ön koltuktan birisi pervasızca sigara yaktı, dumanı haliyle bize geldi. Kadın tanışmadığımız halde bana konuşmaya başladı “Allah kahretsin beni, şimdiye ne güzel bende sigara içiyor olacaktım, bir yemin ettim ki…dönemem” dedi. “Naaptın” diye sordum. “Soğuk bir kış günü çocuklarımın hepsiyle sobanın başında bir odada yattık. Onlar uyurken ben küçücük odada ha bire sigara içtim, bir zaman sonra yatacağımda ne göreyim, odanın içi feci şekilde sigara dumanı olmuş, göz gözü görmüyor. Çocuklarım adına çok üzüldüm, hemen “Allah’ım bir daha sigara içersem çocuklarımın ölüsünü göreyim” diye gece vakti kendime çok ağır bir yemin ettim. O günden sonra canım çok sigara içmek istiyor ama aklıma çocuklarım geliyor vaz geçiyorum” dedi. Yani kadın sigarayı böylece bırakmış.

    Tatilde gezerken günde üç paket sigara içmeyi mecburen bırakabilen bir bey gördüm. Anam, kalp, böbrek, dalak derken bütün sağlık gitmiş, her an ölüm kalım derdinde, yazık etmiş kendine. Bu vatandaş bana babamı hatırlattı. Uzun yıllar önce askerlere bedava sigara dağıtırlarmış. Babam askeri okula geçtiğinde baya bir tiryakiymiş. Uzun yıllar sigarayı azaltmak yerine çoğaltıyor. Bir zaman dudağında küçük bir sivilce çıkmıştı. Önemsemedik, o tüttürmeye devam etti, bizleri de dinlemedi, derken sigara içtiği dudaklarından kanser başladığı teşhisi kondu. Çok ağır bir ameliyata girdi. On gün yoğun bakımda kaldı, sonuçta alt dudağını kesip almış doktorlar, sigarayı ömrü billah içemeyecek hale geldi. Sigarasız yaşamak onun için zor oldu ama sonradan sigaradan ve dumanından çok rahatsız olanlardan oldu. Kolay değil sen onu bırakmaya çalışsan da düğünde, dernekte, misafirlikte, hastanede, pastanede hemen bir sigara ikramı vardı eskiden, insanlar belki de zorla tiryaki oluyorlardı.

   Almanya’dan gezmeye gelen bir misafirimde sigaradan kurtulmaya çalışıyordu. Eline güya buhar veren bir alet almış çekip duruyordu, doktoru “bir müddet sonra bunun sayesinde sigarayı tamamen bırakacaksın” demiş. Yaş yarıyı geçmiş, “daha neyi bekliyorsun, bırak gitsin” diyemedim. Sigara içen bayanların feci kokularından hariç tuttukları parmakları sararıyor, gözlerinin kenarları kaz ayağı gibi çatallaşıp kırışıyor, hatta güzelim sesleri kalınlaşıp bir tuhaf oluyor. Sabahları kalın kalın ciğerden öksürmelerini saymıyorum, her yönden çok kötü oluyorlar.

    Uzun yıllar sigara içipte bir gecede kendilerine “tamam gari” deyip sigarayı bırakabilen farklı yaş gruplarından insanlar biliyorum. “Biz sigarayı kafamızda bıraktık, bir daha da geri dönmedik” diyorlar, yani iradelerini kullanıyorlar, sigaranın onları ömür boyu esir almasına müsaade etmiyorlar. En son geçen hafta Almanya’ dan gelen bir misafirle sigaradan konuştuk. Bana ‘‘uzun yıllar sigara kullanıyordum, Münich şehrinde lazer ışınıyla sigarayı bırakma seansları yapan birisinden bahsettiler, gittim. Kalem gibi bir şeyle ışını iki kulağımın kenarlarında gezdirdi, ardından sigara içtiğim elimin parmaklarında gezdirdi işlem bitti. Allah var ben bir şey olacağına hiç inanmadan gitmiştim. Eve gelince kendimi yokladım, canım hiç sigara istemedi, sonraki saatlerde, günlerde istemek şöyle dursun feci şekilde tiksindim. Başka şeylere bağımlı olanlar daha fazla seansa gidiyorlarmış ama ben bir defada kurtuldum çok şükür” dedi. Bu nasıl bir şeyse ben bilmiyorum, isteyen araştırsın bakalım ne çıkacak.

Pembegül Abla     

Benzer Videolar