Bir önceki yazımda ayrıntılı değindiğim gibi, Birleşmiş Milletler’in Mülteci Sözleşmesi’nin 1A(2). Maddesindeki mülteci tanımı sınırlı bir tanımlamadır. Bu tanım, mülteci tanımı dışında kalan ve korunma ihtiyacına sahip olan herkesi kapsamamaktadır.
Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi’nin imzalanmasından sonra, İşkence, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme (CAT), Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi (İCCPR), ve Çocuk Hakları Sözleşmesi(CRÇ) gibi bir dizi başka uluslararası anlaşmalar imzalandı. Bu uluslararası antlaşmaları imzalayan ülkeler, kendisinden koruma talep eden kişileri keyfi olarak hayatlarından yoksun bırakılma, işkenceye veya diğer insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz kalma riskiyle karşı karşıya kaldıkları ülkelere geri gönderemezler. Avustralya 1980’de Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ni, 1989’da İşkence, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşmesi’ni, Aralık 1990’da Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni imzalamıştır.
24 Mart 2012 tarihinden itibaren Avustralya’da Koruma Vizesine başvuru yapan kişilerin BM Mülteci Sözleşmesi’nde tanımlanan mülteci statüsünde olmadığına ve Avustralya’nın bu kişiyi korumakla yükümlü olmadığına karar verildiğinde, başvuru yapan kişinin koruma talebi tamamlayıcı koruma kriterleri kapsamında da değerlendirilmektedir.
1958 tarihli Göç Yasası’nın 36(2)(aa) Maddesine göre, koruma vizesi başvurusunda bulunan kişinin tamamlayıcı korumadan yararlanabilmesi için:
Göçmenlik Kanunu’nun 36(2B) maddesi ciddi zarar kapsamına giren durumları belirtmektedir. Bu maddeye göre, başvuru yapan kişinin geldiği ülkeye geri gönderilmesi durumunda:
“ciddi zarar” kapsamında değerlendirilmektedir.
Avustralya Göçmelik Yasasının 36 (2B) bölümü kişinin:
durumlarında kişinin gerçekten ciddi bir zarar görme riski taşımadığını kabul etmektedir.
Avustralya Göçmelik Yasasının 36 (2C) bölümü tamamlayıcı koruma kapsamında değerlendirilemeyecek durumları belirtmektir. Bu maddeye göre koruma talebinde bulunan kişi eğer:
bu kişinin yaptığı koruma başvurusu tamamlayıcı koruma şartlarını yerine getirmemektedir.
2013-2015 yılları arasında Avustralya Hükümeti, tamamlayıcı koruma sistemini ortadan kaldıracak veya önemli ölçüde değiştirecek bir dizi insan haklarına ciddi sınırlamalar getiren yasa değişikliği önergelerini parlamentoya getirmiş ancak bu yasa değişikliği teklifleri şu ana kadar başarısız olmuştur, yasalaşmamışlardır.
AVUSTRALYA GÜNDEM
1 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
2 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
2 gün önceTHİS WEEK’S PAPER
3 gün önceNEWS
3 gün önceNEWS
3 gün önceNEWS
3 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
3 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
3 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
4 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
4 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
4 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
4 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
4 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
5 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
5 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
5 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
6 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
6 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
9 gün önce