Galiba bu yazıya bir tür günce olarak başlamak en iyisi. Hem yazanın hem de durumun özelliğini ve gerçekliğini en iyi böylece ortaya koymak daha kolay ve ilginç olsa gerek. Gazetenin çıkmasına az biraz kala yazımı göndermek istiyorum böylece.
24 Haziran Pazar akşamı 18.00: Güneşli ve sakin geçen bir günden sonra akşam çabuk geliyor. Her ne denli uzakta bir yerde, genel seçimlerde oy kullanımı birkaç saattir başlasa da, beklenen sonuçların bir an önce gelmesi isteniyor. Bu arada seyredilecek ‘State of Origin’ ve Dünya Kupası maçları ve dünyadan gelişmeleri izlemek gerekiyor. Avustralya’nın biraz daha cesaretli oynaması ve söylenip dile getirilen ‘elemeleri geçme’ fikrinin ötesine geçmesi gerekiyor. Görünen, ne yazık ki bunun için işin büyük ölçüde şansa bırakılmış olması üzücü.
Bu arada damıtılarak yüze çıkan kısa bir iki nokta: Genelde zenginler daha zengin, fakirler daha fakir oluyor denir ya! Artık bu tam böyle değil. Doğrusu, artık zenginler daha sık zengin oluyorlarmış. Ne yapalım Allah yollarını daim kılsın! Avustralya Federal Hükümeti, buna, ‘company tax’ indiriminin Senatodan çıkmasıyla bir kolaylık daha sağlayarak, büyük şirket ve holdinglere -acıyarak- sadece 18 milyar dolarlık bir vergi indirimi sağlamış oldu. Onlar da artık keyiflerine kaldığı biçimde, bunu fakirlere dağıtacaklar!
İslam’ın dünyadaki en büyük temsilcisi! Suudi Arabistan’da artık kadınların araba kullanması serbest. Ey ahali duyduk duymadık demeyin. İşte size İslam’ın zaferi! Yani Ay’a gidilmese de evden çarşıya bir yere yol alındı. Eh, bu da az buz bir ilerleme değil hani. Dünyada başka bir örneği yok. Örnek aldığımız bu ülkeye dikkat, daha yeni açılımlara hazır olalım! Ama bu duruma daha önce karşı çıkan yüzlerce kadın halen hapiste. Ne ülke be, gidip de orada mı yaşasak?
20.45: İki Eyalet arası rugby maçının yarı devresi ve bizim eyalet 12-10 önde ve seçim ülkesinden gelen haberlerde oy çalımı, yolsuzluk iddiaları ve dayak, saldırı öne çıkmakta. Zaten başka türlüsü olduğunda şaşırmak gerekiyor bir yanlışlık var diye. Son iki gündür buradaki kimi tv haberlerinde az da olsa seçimlerle ilgili kısa haberler ve yorumlar. Öne çıkan diğer seçim hazırlıklarında, CHP’nin birçok ülke nüfusundan çok fazlasıyla yaptığı büyük şehir toplantıları dikkati çekmekte.
22.00: Eyaletimiz neredeyse 10 yıldan bu yana ilk kez bu seride 18-14 ile 3. maçı beklemeden bu yılın şampiyonu oluyor. Dünya kupasında ise İngiltere, ilk devreyi 5-0 önde kapıyor Panama karşısında. Türkiye seçimlerinde şu an itibarıyla sadece bir ölü, sayısız kavga-döğüş ve yolsuzluk söylentisi ve araştırması var.
23.55: İngiltere Panama’yı 6-1 yeniyor. Cumhuriyet tarihindeki belki de en haksız ve demokratik olmayan seçimlerdeki oy kullanmanın bitimine sayılı zaman kaldı.
25 Haziran Pazartesi sabahı 6.30: Seçimlerin ilk sonuçları gelmeye başladı. Devletin resmi haber kanalının (AA) AKP’nin önde olduğu bilinen yerlerdeki sonuçları açıklayarak belli bir algı oluşturduğu iddia ediliyor.
7.30: Görünen o ki adım adım bir hazin sonucun geldiği anlaşılıyor. Bu arada Erdoğan’ın ‘seçimleri biz kazandık’ anlamındaki ilk konuşmasını yaptığı belirtildi. Nasıl olsa biz konuşalım, sonu da nasıl olsa bizim avantajımıza olur diye mi düşünmeden edemiyor insan. Bir şey var ki, eğer olan, olacak olan gerçek ise insanın yüreğinin sıkışmaması mümkün değil. Eğer yurt dışında yaşayanlar biraz böyle düşünüyorlarsa, ülkede yaşayanlar ne yapsın?
9.45: Genel milletvekili dağılımında AKP bir gerileme gösterse de en çok milletvekilini çıkardığı anlaşılıyor. HDP, İYİ Parti ve MHP’nin barajı aştıkları gerçeği var. Her şeye karşın Hapishaneden eşitsiz bir yarışı sürdürmek zorunda bırakılan HDP yine de üçüncü büyük parti olmayı başarıyor. Cumhur ve Millet ittifakı arasında 140 milletvekili fark gözüküyor (HDP’yi saymazsak).
Artık Türkiye’yi nelerin beklediğini sormak, biraz mantıksızlıkla iştigal etmek demek gibi bir şey. Son 16 yılın daha da beterini ve zulmü, baskıyı, dışlanmışlığı, dayatmayı ve dünyadan ayrı tutulmayı ve kenara itilmeyi iyice hazmetmek gerekiyor böylece. Ekonomiden, eğitimden ve yaşamın çekilmez hale getirildiği bir ortamdan ne kadar bir iyilik beklemek normaldir bilinmez. Ayrışan, düşman edilen halklar ve özgürlüklerinden edilen insanların birarada yaşaması neyi iyileştirebilirki?
Tabii ki herşeyden öte alınacak dersler önemlidir. Ama, zamanında ve yapılması gereken adımları atmamak da en azından başından böylesi bir yarışı kaybetmek değil midir? Evet, sonuç olarak siyasal islam kazandı, demokrasi kaybetti… geçmiş olsun! Maalesef yeni bir başlangıç yok…
11.25: Yazımı daha fazla tutmaya gerek yok, bir an önce gazeteye yollamalı, yaşam devam ediyor…
Sydney-Avustralya
Dünya, 26 Haziran 2018
AVUSTRALYA GÜNDEM
2 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
2 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
3 gün önceNEWS
5 gün önceTHİS WEEK’S PAPER
5 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
6 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önceAVUSTRALYA GÜNDEM
7 gün önce