• Dunya News
  • Kemal Serdar – İzmir’den son gelişmeler

Kemal Serdar – İzmir’den son gelişmeler

ABONE OL
October 24, 2018 01:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Artık İzmir’deki günlerim bitiyor. Ülkenin bu noktadaki görünümünden kimi altbaşlıklar vererek durumu özetlemek istiyorum.

Yine kimi bilgiler ve istatistiklere başvurmak gerekli. BM’deki son zirvede başta Trump, sonra da Erdoğan zırvalama yarışında epey yol aldılar, dünyayı kendilerine güldürdüler. Böyle oluncada Trump, kendisine gülünmesine alaycı tavrıyla, ehh, ben demişsem doğrudur ve herkesin bana gülmesi normaldir gibisinden bir aptallıkla işi kendine yonttu güya!

Zevzek ve yalaka Türk basını, onun Erdoğan’la koridorda şans eseri karşılaşıp el sıkışmasını, ‘görüştüler’ diyerek pohpohlamakta yarış ettiler. Ne basın ama!

Ülkenin ileri giden bir alanı da ‘bireysel silah’ konusundaki ilerleme! Böylece, son yıllarda getirilen yasalarla  her 4 evden 1’inde silah bulunuyor ve son bir yılda en az 2 bin kişi bu silahlarla yaşamını kaybetmiş. Her gün yaklaşık 10 kişinin öldüğü ileri sürüldü gazetelerde.

Kadın cinayetlerinde de sağlam ve tutarlı (!)  bir artış var son 14 yılda. Artış sadece yüzde 392! TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Necati Tığlı’nın raporuna göre Ocak 2016 ile 31 Ağustos 2018 arasında erkekler tarafından en az 1021 kadın öldürüldü, en az 870 kadın kadın şiddete maruz kaldı ve 342 kadın da cinsel saldırıya uğradı. Sadece bu rakamlar bile ‘erkek milletin’ elemanlarınca ne kadar iftihar edilse yeridir!

Türkiye’nin dünyadaki Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde 144 ülke arasında 131. sırada olduğu bilgisi var. Diğer bir söyleyişle ülke bu rakamı daha da arttırmak gayesinde! Ha Türkiye, göreyim seni, sen daha nelere kadirsin yüce tanrım!

Türkiye Odalar ve Borsalar Birllği verilerine göre sadece Ağustos ayında kapanan isyeri sayısı 954 olurken  son 8 ayda kapanan toplam işyeri sayısı 7 bin 877 oldu. Özeti, ülkede kriz miriz yok!

Dünya üniversite sıralamasında Türk üniversitelerinin en iyi derecesi  351-400 bandında yer almaktı. Daha iyisi mi bekleniyordu, sanmıyorum.

Son zamanlarda okuduğum en çarpıcı bir yazıda, öğrencilerin de bu sistemden birşey çıkmayacağını bilmelerinden ötürü, okul kayıtlarına ve sisteme karşı lakayt davrandıkları, o nedenle de birçok öğrencinin dışarıda kaldığı bilgisi vardı. Yine bir orta okul resim öğretmeninden dinlediğime göre, öğretmenlerin, bir yerde öğrenciler elinde oyuncak haline getirildiğini söyledi. Çünkü, canı sıkılan öğrenci, hemen telefon ederek öğretmenini şikayet edebiliyor. Öğretmen sendikalarından yapılan açıklamada da bu doğrultuda yorumlar var ve öğretmenlerin, temelsiz ve nedensiz şikayetlerle uğraşmaktan, ifade vermekten derslerine yoğunlaşamadıklarını ve verimsiz oldukları açıklanmıştı.

Bu satırları yazdığımda beklenen ‘Zorba’ kasırganın korkusu vardı, ama buradan korkmuş olacak ki yönünü değiştirmiş, her tarafıyla düşman olmayı becermiş bu ülkeye gelmeyi düşünmediği anlaşılıyor.

Müthiş sevindiğim bir habere göre Kanada, Nobel Barış Ödülü sahibi Aung Suu Kyi’ ye verdiği fahri vatandaşlık hakkını geri almış. Aferin denir böyle ülke ve yönetimlerine. Başka yiğit yok mu bu alanda şu Kyi’ye dersini verecek?

Ve bir yılan hikayesi, yani Hrant Dink davası! Son 11 yılda tam tamına 83 (bir başka gazetede 78) kez duruşma olmuş ve 3 kez hakimler heyeti toptan değişmiş. Siz bu davayı, hükümetin toptan iflası diyerek okuyun, adalet madalet laf…

Aynı durum, daha da beteriyle Cumartesi Annelerine uygulanan düşmanca ve kalleşçe tavır ve baskılardan da belli.

Sydney Kaktüs Kitap Kulübü üyesi ve Birgün yazarı Hayri Kozanoğlu’nun 25 Eylül tarihli yazısına göre Türkiye’nin damat bakanının rakamına gönderme yaparak 763 milyar dolarlık GSYH’deki payının dış borçlanma olan 477 milyar dolarlık oranının yüzde 61.2’ye ulaşarak kritik yüzde 60 eşiğini aştığını yazdı. Kısaca bundan bir sonuç çıkaramayacak olan varsa beri gelsin!

Ve son olarak tam bir komedi ya da trajedi! Barış imzacısı olan ve işinden atılan akademisyen Orhan Kaya, çalıştığı inşaat firmasında  iş güvenliği ve sigortasız çalıştırılmaya itiraz ettiği için de ‘diğer işçilere de kötü örnek oluyorsun’ diye işinden çıkarıldı.Buyurun başka yere gitmeden buradan yakın. Galiba birisi pek yakınlarda, yurt dışına gidenleri ülkeye çağırıyordu, gelin bizde özgürlük var, iş var, para var diyerek… Ne ülke be! Taa Sabahattin Ali’den bu yana yaklaşık 90 yıl geçti ama devletin anlayışında hiç değişiklik olmadı. Bir önceki haftada da belirttiğim gibi, S.Ali gibi daha nice örnekler var T.C. tarihinde ve bu ülkenin yüzünü sadece bu yazar, akademisyen, sanatçı ve müzisyenler ağartmış tüm baskı ve yıldırmalara rağmen. Onları salt işlerinden atmıyorlar, bilerek ve isteyerek onları ve ailelerini açlığa mahküm ederek kendilerine biat etsinler istiyorlar.Taş gibi sağlam devlet buna derler!

Son 8 ayda Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı 27 milyon, salt Venedik’in yıllık turist sayısı 30 milyon.

Yine bir mağduriyet hikayesi de alınamayan 2024 Avrupa Futbol Şampiyonluğunun yapılacağı ülkeden dolayı. Avrupa Birliğinde yıllarca yedek kulübede oturtulan bir oyuncu gelmiş, bana niye top oynatmıyorsun diyor? Hem de sadece 5. kez başvurmuşum yahu… Bu kadar karnesi kırık bir oyuncuya kim sahada rol verir, pas atar?

İlaç zammı mı, yapılamayan ameliyatlar mı, artan limon fiyatları mı…. vallahi benim canım bu işten çok sıkıldı, ben kaçı(rı)yorum burada, beni kurtaracak bir vatan evladı yok mu!

 

En az 10 karakter gerekli