• Dunya News
  • Kemal Serdar – Avustralya’dan bir manzara!

Kemal Serdar – Avustralya’dan bir manzara!

ABONE OL
June 4, 2018 03:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bahsedeceğim manzara öyle deniz kıyısı ya da yüksek yamaçlardan bir manzara değil şüphesiz. Gerçi öyle manzaralar da mutlaka var ama onların tarifi ya da anımsattıkları benim alanıma girmiyor.Şavkar Altınel gibi gezi anılarını muazzam bir deneme ve anlatı olarak yazmak var ama o kadarına yetişmek gerek önce. Zaten o kendi yazılarını gezi yazıları diye nitelemiyor.Mutlaka bir zamanda Altınel hakkında bir yazı yazmak gerek.

MANZARA

Sydney’de yayımlanan SMH gazetesinin 29  Mayıs tarihli sayfalarında belki birçok kişinin bilmediği bir gerçeklik açıklanıyor. Bu yazıya göre, tecavüz ve cinayet kurbanlarının (ya da yakınlarının) alabilecekleri tazminat paralarının öyle kolay alınamadığını ya da hiç alınamadığını, bunun da, bu kirli ve alçak suçları işleyenlerin, tüm parasal birikimlerini ‘emeklilik- superannuation’ hesaplarına yatırmalarına bağlandığı iddia ediliyor. Belki benzeri durumlarda bir çok kişinin vergi indirimi gibi nedenlerle kimi işlemler yaptıkları bilinen bir durum. Ama iş, tecavüz ve cinayet olunca mutlaka farklılık olacak.

Avustralya’da yasalarca emeklilikte biriken para, çalışılan süre içinde, çok ama çok ciddi bir neden olmadan, o kişinin emekli olmasına değin kullanılamıyor, çekilemiyor. Bahsedilen nedenler ise çok sıra dışı ve olağanüstü insani durumlar için geçerli.Benzeri durumlar için dendiği gibi, mutlaka tekerlekli sandalyeye bağımlı olmak ve çok hasta olmak gerek! Yani, öyle aklına esenin, benim durumum buna uygun diye biriken emeklilik hakkını alması olası değil.

Şimdi, iki büyük partinin ortaklaşa çalışmasıyla bu konudaki kanunların bu yıl sonuna kadar değişerek, emeklilik konusundaki bu durumun değişeceği öngörülüyor. Kısaca, emeklilikte biriken para, tecavüz ve cinayet gibi kurbanlara ve yakınlarına tazminat olarak veya sağlık harcamaları için kullanılabilecek.

Şimdiki Federal hükümetin birçok kararlarına katılmamakla birlikte, bu konudaki işbirliği şansını araştırmasına olumlu bakmak gerekir.

BAŞKA MANZARALAR

Bunları derken, yıllar öncesinde ayrıldığım zaman, o yıla kadar biriken emeklilik hakkımın (yanlış anımsamıyorsam) yüzde 15’ini yasa gereğince çocukların annesine vermişlerdi (o zamana kadar biriken oran üzerinden). Zaten benim almam mümkün değildi çalıştığım için.Demek, benzeri alanda yasalar farklı çalışıyor.Belki de bu yasa o zaman yeni çıkmıştı.

Her durumda, kötü sonuçlanmış suçlar alanında ve insanın yaşamının alt üst olduğu ya da sonlandığı durumlarda mutlaka devletin, kendi üzerine düşen bazı sorumlulukları, kişilerin üzerinden gidermesi durumu da düşünülebilir bu noktada. Çünkü, benzeri bir alanda, diyelim ayrılan çiftlerin çocukları için daha önce (yine) devletin karşıladığı parasal desteğin, artık çocukların babasından karşılandığı gerçeklik gibi. Böylece son yıllarda hızla gündemde yer alan bir trend-alışkanlık gibi, ağır ve büyük yaralar açan suçlar konusunda da devlet, biraz daha kendi bütçesini düşünüyor gibi. Ya da ben böyle düşünüyorum! Belkide yanılıyorumdur.

Son yıllarda ev fiyatlarının muazzam artışıyla birlikte, biliyorsunuz, benzeri bir düşünce, yine biriken emeklilik payından bir kısmının bu nedenle kullanılması konusunda değişik kesimlerden sesler çıkmaktaydı. Yapay nedenlerle ve gerçeği yansıtmadığı, ama kimsenin değiştirmeye gücü ve çabasının yetmediği (daha doğrusu olmadığı) bu ev fiyatları artışı biraz daha haklılık kazanabilmekte midir, bunu önümüzdeki süreç gösterecek. Çünkü, artık bilinen bir gerçeklikle, yeni ev almanın birçok kişi için artık tümüyle bir hayal olduğu gerçeği yaşanıyor.

YENİ DURUM

Haftalık asgari ücrete yapılan 24 dolar kadarlık bir artışın her koşulda bir işe yaramadığı açık. Sendikaların istediği 50 dolarlık artışı ise, hükümetin kontrolündeki (güya bağımsız) bir kurumun, işverenler açısından yük getirir düşüncesiyle vermediği açıkça ortada duran bir gerçeklik. Yaşam koşulları, iş olanaklarının yetersizliği ve son 15 yıldır çalışanların artmayan haftalıkları bir araya konduğunda haftalık 720 dolarlık asgari ücretin Avustralya koşullarında pek fazla bir getirisi yok. Yeni ev almak isteyen hiç bir kimseye de tek bir yardımı/getirisi yok maalesef. Daha önceki kimi yazılarımda belirttiğim gibi, özellikle Sydney’de ortalama ev fiyatlarının bir milyon doları aştığı semtlerin sayısının gittikçe arttığı zaten haberlerin başında yer alan bir durum. Bu durum da bir biçimde hükümetlere yarıyor gibi, çünkü bu konuda ses çıkaran herkese, arkadaş sen de kırsal kesime, küçük yerleşim kasaba ve şehirlerine git diyor.

Velhasıl Avustralya’nın kimi manzaraları bu minvalde! Siz hangi manzaralı yer ve ortamda olmak istersiniz?

Sydney-Avustralya

Dünya, 5 Haziran 2018

En az 10 karakter gerekli