Kampta tutulan bir Uygur: Çin bize zorla domuz eti yediriyor

Çin’in Doğu Türkistan’da inşa ettiği toplama kamplarından birinde aylarca tutulduktan sonra serbest kalan 42 yaşındaki Uygur Türkü Ömür Bekalı, Pekin yönetiminin dünyaya ‘eğitim merkezi’ olarak lanse ettiği kampta yaşadıklarını anlattı.

Sabah saat 7’de kalkıp 40-50 kişilik gruplar halinde, yüzleri duvara dönük bir şekilde 7:30’a kadar Çin ulusal marşını söylediklerini dile getiren Bekalı, güne zorla domuz eti yiyerek başladıklarını söyledi.

“Kamplardan çıkabilenlerin çoğu, Türkistan’daki akrabalarının hayatını tehlikeye atmamak için orada yaşadıklarını anlatmamayı ve sessiz kalmayı tercih ediyor.” diyen Ömür Bekalı,Çin’in hedefi, Doğu Türkistanlıların hayatından dini inançlarını en ufak bir nokta kalmayıncaya kadar silmek.

Bekalı, “Toplama kamplarında öğretmenler, sanatçılar ve yaşlı insanlar var. Peki onlar terörist mi?” diye soruyor.

Özellikle cuma ve bayram gibi Müslümanlar için kutsal sayılan günlerde zorla domuz eti yedirildiğini söyleyen Ömür Bekalı, “Dua etmek ve hafif sakal bırakmak dahi onlar için radikalleşme belirtisiydi.” diyor

Avustralya’da 3 bin civarında Uygur kökenli vatandaş yaşıyor

Çin, Avustralya vatandaşı 17 Uygur’u toplama kampına gönderdi

17 aile, Avustralya’da yaşayan Uygur Avukat Nurgül Sawut’a ulaşarak yakınlarının durumlarından derin endişe duyduklarını bildirdi.

Çin’e giden ve bir daha kendilerinden haber alınamayan 17 kişiden 15’inin daimi oturum, ikisinin de aile birleşimi vizesi sahibi oldukları aktarıldı.

Aralarında Uygur toplumu temsilcilerinin de bulunduğu insan hakları savunucuları, Canberra hükümetine, Çin’in gözaltına aldığı kişileri serbest bırakması için baskı yapması çağrısında bulunuyor.

Öte yandan Avustralya’nın gölge Dışişleri Bakanı Penelope Ying-Yen Wong da hükümeti konuyu soruşturmaya davet etti.

Çin, 1949’dan bu yana hakimiyeti altında tuttuğu Doğu Türkistan’da inşa ettiği toplama kamplarında yüz binlerce Uygur Türkünü zorla tutuyor.

Birleşmiş Milletler’e göre en az 1 milyon Uygur Türkü bu kamplarda kalıyor.

İnsan hakları örgütleri ise 2 milyonun üzerinde Uygur’un toplama kamplarında asimilasyona tabi tutulduğunu belirtiyor.

Çin bu kampları dünyaya “mesleki eğitim merkezi” ya da aşırılığa karşı “rehabilitasyon merkezi” olarak lanse ediyor.