Kupada dün yine üç maç vardı. Günün ilk maçı, aynı zamanda kupanın ilk sürprizine sahne oldu. Yirmi yıl sonra kupaya ilk kez katılan İtalya, favoriler arasında gösterilen Avustralya’yı 1-0 yenik duruma düştüğü maçta 2-1 yendi. Maçın yıldızı, uzatma anlarında galibiyeti getiren Juventus’lu Bonansea olurken, İtalya’nın ağlara giden iki topu da ofsayt gerekçesiyle gole dönüşmedi. Avustralya, maçın önemli bölümünde hücumda gözükürken, özellikle ikinci yarıda defansta büyük hatalar yaptı. Bu sonuç, en iyi üçüncülerin de gruptan çıktığı sistemde Avustralya için dünyanın sonu değil, ancak bu grubun birincisi grup üçüncülerinden biriyle eşleşirken, grup ikincisi Fransa ve Norveç’in olduğu A Grubu’nun birincisiyle oynayacak. Dolayısıyla, Avustralyalılar bu mağlubiyetle ikinci turdaki kabus senaryosuna adım atmış gibiler.
Bu gruptaki ikinci maçta, Marta’sız Brezilya, ilk kez kupaya gelen Jamaika’yı 3-0 yendi. Süratli Jamaika, özellikle ilk yarıda iyi görüntü vermesine rağmen, tıpkı bir gün önceki Güney Afrika gibi, tecrübesizliğine mağlup oldu. Kupanın en tecrübeli ekiplerinden Brezilya, Jamaika’nın hatalarından Cristiane ile yararlandı ve kupanın ilk hat-trick’ini yapan golcüsüyle galibiyete ulaştı. Jamaika’da Bunny Shaw, turnuva öncesinde tahmin edildiği gibi iyi görüntü çizerken, özellikle defans hataları dikkat çekti.
D Grubunun ilk maçı ise Britanya derbisiydi. İngiltere’yle kupaya ilk kez gelen İskoçya’yı karşı karşıya getiren maç, çekişmeli bir mücadeleye sahne olurken, İngilizler ilk yarıyı 2-0 önde bitirmeyi başardı. İlk yarıda, VAR’la gelen tartışmalı penaltı kararı belirleyici etmenlerden biri oldu. Hakemin görüp devam ettirdiği pozisyonda, VAR’ın uyarısıyla verilen elle oynama, bizce bu uygulamanın sınırlarını tartıştıracak nitelikte. İkinci yarıda, İskoçya biraz daha etkiliydi ve maçın başarılı oyuncularından Emslie ile golü de buldular. İskoçya’nın iki yıl önce Avrupa Şampiyonası’nda İngiltere’ye 6-0 yenildiğini düşünürsek, bu skorun Britanya’nın kuzeyi için çok da cesaret kırıcı olduğunu söyleyemeyiz. Gruptaki diğer iki takımın tecrübesiz Arjantin ve jenerasyon değişimi yaşayan Japonya olduğunu düşünürsek, İskoçya’nın gruptan çıkma ihtimali hâlâ çok düşük değil.