News
News
Josh Frydenberg, Avustralya’nın İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması olayıyla ilgili konuşan Malezya başbakanının Yahudi düşmanlığı yaptığını iddia etti.
Malezya başbakanı Mahathir Mohamad, Avustralya’nın İsrail büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasının terör olaylarını beraberinde getirebileceği uyarısı üzerine Avustralya hazine bakanı Josh Frydenberg, Mahathir’in geçmişte de benzer Yahudi karşıtı yorumlarda bulunduğunu iddia etti. Liberal parti yardımcı lideri Josh Frydenberg, Mahathir’in geçmişte de Yahudilerle ilgili aşağılayıcı yorumlarda bulunduğunu vurguladı ve Yahudi soykırımında kaç kişinin öldüğünü sorgulayarak Schindler’in Listesi filmini yasaklamasıyla tanındığını ekledi. Cuma günü Radio National’da verdiği röportajda bu yorumlarda bulunan Frydenberg, başbakan Scott Morrison üzerindeki baskısını sürdürdü. Morrison’ın Singapur’daki ASEAN zirvesine katılımı sırasında İsrail büyükelçiliği konusu sıklıkla gündeme gelmiş, Endonezya ticaret bakanı Canberra ile imzalanacak serbest ticaret anlaşmasının tehlikeye gireceğini ifade etmişti. Frydenberg gazetecilere yaptığı açıklamalarda Avustralya’nın kendi kararını ulusal çıkarlarını gözeterek alacağını dile getirdi: “Dr Mahathir’in bu şekilde geçmişte de konuştuğunu iliyoruz. Yahudilerin kemerli burunlara sahip olduğunu söylemişti. Yahudi soykırımında kaç kişinin öldüğünü sorgulamıştı. Dünya tarihinin en korkunç zamanlarında milyonlarca insanı kurtaran bir adamın filmi olan Schindler’in Listesi filmini yasaklamıştı. Avustralya, İsrail’in Batı Kudüs üzerindeki egemenliğini zaten tanımaktadır. İsrail parlamentosu burada bulunuyor. Avustralya büyükelçisi burada görüşmelerini gerçekleştiriyor. İki devlet çözümü ile birlikte Kudüs, İsrail’in başkenti de olacaktır.” Frydenberg, İsrail ile Filistin arasındaki görüşmelerin durma sebebinin İsrail’in karşısında uzlaşacak herhangi bir partner bulamaması olduğunu da ifade etti: “İsrail, Avustralya’nın büyükelçiliğini başkentinde konumlandırmadığı dünyadaki tek ülkedir. İsrail konusunda Birleşmiş Milletler’in belirli kurumlarında çifte standart uygulandığını düşünüyorum.”
