0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Merhaba Değerli Dünya okurları,

Türkiye seçim havasına girdiğinden beri oldukça yoğun günler geçiriyor. Liderler, durmaksızın il il, ilçe ilçe gezerek halka hitap ediyorlar. Adeta bir yarış havasındalar dersek yerinde olur. Her seçim sürecinde yaşanılan alışılageldik görüntüler gene yaşanıyor. Daha beş altı hafta var seçime, herkes eteğindeki taşları dökmeye başladı. Bazıları bir lidere yakışmayacak sözler sarf ediyor rakipleri için, bazıları son derece yapıcı konuşuyor. Vatan için her yerde, her mevkide görev yaparım tüm ülkeyi dolaşırım diyen de var, bilmem kaç senedir yönetimde olup bu kötü kötü gidişe dur diyeceğim diyen de. Kendi partisinden parti kurucusunun oğlunu iktidar partisine transfer edip, başka partilerin demokrasi sürprizlerine şerefsizlik diyende var. Anlayacağınız herkes konuşuyor meydanlarda.

Biliyorsunuz, mecliste grubu bulunmayan partiler Cumhurbaşkanlığına aday gösterebilmek için yüz bin imzaya ihtiyaç duymuşlardı. Belirlenen adayların ikisi de bu sayıya bir kaç günde ulaştı. Bir tanesi de zorla da olsa son saatlerde yakaladı bu sayıyı. Adaylığı kesinleşince de ağzından bal damlatmaya başladı. Yıllardır Türk siyaset sahnesinde nerede, nasıl durduğu belirsiz, son derece karışık ve karmaşık çizgisinden asla ödün vermeyen bu aday, seçilirsem kimseye eyvallah etmem, kafamı bozanı bozarım söylemleriyle girdi seçim propagandasına. Herkes birbirinin geçmişte, hatta yirmi otuz yıl öncesinde yaptığı hataları kullanıp oy toplamaya çalışıyor, şimdiye kadar görünen o.

Daha beş altı hafta var kim bilir daha neler duyup göreceğiz. Bana göre önemli olan, halkın, işçinin, köylünün, memurun hakkını kollayacak ve bu anlamda bir politika izleyecek gerçekçi, çıkarlarını, kendi çevresini ülkeden milletten önce koymayacak kim varsa, kendini iyi anlatmalıdır bu millet. Ne dinci görünüp hak yiyene, ne milliyetçi görünüp duygu sömürene, ne halkçı görünüp üç beş zenginin cebine hitap edene kanmamalı milletimiz. Artık A ya da B partisini, A ya da B lideri değil kendi çıkarlarını düşünmeli bu halk. Seçimden seçime hanemize uğrayan politikacıların, bizlere şükretmeyi öğretirken tüm dünya nimetlerini hamuruyla götürdüğünü fark etmeliyiz. Hem manen, hem maddi ülkeyi, Arap’a, Amerikalıya İngiliz’e peşkeş çekenlerle, gerçekten bu ülkenin çıkarları için çalışanı ayırt etmeli artık.

Her adayın kendine göre bir seçmeni var mutlaka. Ama bu sefer bu ülkenin çıkarları her şeyin üstünde tutulmalı bence. Çünkü bizim ne el etek öptüren Araplar gibi bitmeyen petrolümüz var, ne de Afrikalıyı bu gün açlığa mahkum eden altın, elmas yataklarımız. Beyaz adam geldiğinde her şeylerini alıp, sömürüp dımdızlak ortada bıraktıklarında ne olduğunu bile anlayamayanların yaşadıklarını yavaş yavaş bize de enjekte etmeye başladılar dostlar. Yani beyaz adam çoktan kanımıza girdi bile.

Fabrikalarımızı, tarlalarımızı işgal etmeye başladı. Harran ovasında at oynatan İsrail’den tutun, Tekelden, Telekom’a birer birer iç ettikleri bu ülkenin sermayesidir. Çoğu zaman dinle, bazen popülizmle uyuşturdular toplumumuzu. Yıllardır hayretle baktığımız, İran’da, Afganistan’da yaşananlara rahmet okuttu yaşadıklarımız. Başka şeylere uyanmasın, ne oluyor demesin, hak aramasın diye bilmem kaç yüz yıl dinini, göreneğini adabıyla yaşayan bu millete hepsi yeniden keşfettirildi. Kim tarafından, Beyaz adam ve uzantıları tarafından.

Dediğim gibi bu seferki farklı olmalı. Herkes bu milletin, bu vatanın geleceğini düşünerek elini vicdanına koyarak gitmeli bu sefer sandığa. Yani bu seferki Fenerbahçe-Galatasaray maçı değil. Milli maç. Herkes bu taşın altına koymalı elini.

Yakın geçmişi unutmamalı kimse. Dedim ya hiç görmediği, görse de toplum olarak kıyameti koparacağı şeylere alıştırılıp sindirilmeye çalışıldı bu toplum. Başarıldı da. Eskiden değil kırk üç çocuğa tecavüz edilmesi, bir çocuğun canı yansa ayaklanan duyarlı Türk halkı sessizce izledi olanları. Baklava çalana beş yıl hapis verilirken devleti soyup soğana çevirenlere madalya şilt verildi yönetenler tarafından. Somada üç yüz can toprağa diri diri gömülürken, dışarda isyan eden aileleri tekmelendi, dövüldü. Sorarım size hangi inançlı, samimi, dürüst Müslüman evladının gönlü razı olur bunlara. Amacım A ya da B partisini ya da liderini kötü göstermek ya da övmek değil. Sadece bu sefer silkinip kendine gelmeli bu ülkenin insanı, artık biz bizi düşünüyoruz demeli herkesten önce.

Anlamamız gereken bu gemi batarsa suyun dibini görecek olan sokaktaki insanımızdır. Diğerleri can yeleklerini çoktan takmıştır bile. O yüzden herkes üzerine düşeni yapmalı, ne partizanlığa ne boş laflara paye vermeden gerçekten bu ülke için ne iyi olacaksa ona destek olmalıdır. Her ne olursa olsun oy kullanmaya gitmekte bu işin en önemli aşaması. Herkes için, bu ülke ve halk için ne iyi olacaksa ona destek olunmalı.

Değerli dostlar, Türkiye Cumhuriyeti Millet Meclisi, yani parlamento hepimizin bildiği gibi 23 Nisan 1920’de meclis açılışıyla faaliyete geçti. Parlamenter sistem o gün bu gündür devam ediyordu. 98 yıl sonra bu sisteme de veda edecek Türkiye bu hafta sonu. Meclisin tatile gireceği bu hafta son haftası. Bundan sonra başkanlık sistemi faal olarak uygulanacak. Neye kime göre doğru ya da iyi olduğu belli olmayan başkanlık sisteminde milletvekilleri, partiler gene olacak ama asıl yetki başkanda, yani Cumhurbaşkanında olacak. Zaten kısmen hayata geçmişti. 98 yıl dile kolay. İyisiyle kötüsüyle parlamenter sistemde denetim mecliste yani millette olarak ara sıra kesintiye uğrasa da, krallıkla, şeyhlerle, yönetilen diğer komşularımıza göre daha demokratik bir şekilde yönetilmişiz. Bu kadar uğraşla çabayla kurulan meclisin fonksiyonları, yeni dönemde aynı olmayacak, bir efsane olarak kalacak anlayacağınız. Ne diyelim bunları yaşayıp görmekte bize kısmet oldu.

Yazımın sonunda herkese iyi bir hafta dilerken Ramazan ayının da tüm Müslüman alemi için hayırlı olmasını diliyoruz. Dostça kalın.

Yazar Hakkında

admin

Son Yazıları

Yazar'ın Tüm Yazıları

• Avustralya Gündem2024.09.20YENİ FAİZ ORANI AÇIKLANACAK
• Avustralya Gündem2024.09.20Victoria’nın Nüfusu 7 Milyonu Aştı
• Avustralya Gündem2024.09.17Avustralya’daki Genç Kullanıcılarına Kısıtlamalar
• Avustralya Gündem2024.09.17Yeni Sayımız Yayında!