Emrah Yağlı – SEÇ SENİ SEVENİ

ABONE OL
April 28, 2018 01:46
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Merhaba değerli Dünya okurları. ABD’nin Suriye’ye yönelik saldırısı tüm dünyada gündemi oluştururken Türkiye’den gelen erken seçim haberi dikkatleri ülkemize çekti. Normalde 2019 yılında olması gereken Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi belki de Türkiye tarihinde ilk kez bu kadar kısa zaman içerisinde, yani geçen hafta karar alınıp yaklaşık iki ay gibi bir zaman içerisinde yapılması kararlaştırıldı. Liderlere, partilere seçim propagandası için sadece beş altı hafta gibi bir zaman kaldı. Bu zaman sürecinde milletvekili adayları, Cumhurbaşkanı adayları belirlenip hazırlıklar yapılacak. Oldukça kısa zamanda çok iş düşüyor siyasi partilere, adaylara.

Peki, bu erken seçim nereden çıktı acaba, hangi sebeplerle gerek duyuldu? Öneri MHP lideri Devlet Bahçeliden geldi. Sebep olarak Bahçeli, başkanlık sisteminin tam oturmadığını, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerle çakışacağını, Türkiye’nin Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini ve Türkiye’nin bir yıl daha bu şekilde seçim gündemiyle yaşamasına gerek olmadığını vurguladı. Hatta seçimin Malazgirt meydan muharebesinin yıldönümü 26 Ağustosta yapılmasını önerdi. Ancak erken seçim önerisi kabul gören Bahçeli tarihte ısrarcı olmadı. Seçimler 24 Hazirana alındı. Tam aman aynı gün üniversiteye yerleştirme sınavı var derken, millet tatile çıkmadan iş bitsin denilerek sınav bir hafta sonraya alındı. Yani anlayacağınız çok yoğun günler bekliyor Türkiye’yi.

Aslında her şeyin normal gittiği bir zamanda erken seçim çokta alışkın olduğumuz bir durum değil. Ama bizde politikacı değiliz. Yani gidişatla ilgili, memleketin geleceğiyle ilgili böyle gerekmiştir ki yapılması uygun görülmüştür. Buraya kadar her şey tamam da millet olarak kafamız biraz karışık bence. Cumhurbaşkanını mı seçeceğiz, meclisteki milletvekillerini mi?

Adaylar nasıl belirlenecek? Kaç tur olacak bu seçimler. Birinci turda yüzde elli alan aday çıkmazsa ikinci turda en çok oyu alan aday mı kazanacak? Her parti bir aday gösterebilecek, aynı kişi hem Cumhurbaşkanlığına hem milletvekilliğine aday olamayacak. Parti dışından herhangi biri aday olmak isterse yüz bin imza toplaması gerekecek. Partilerin bir aday göstermelerinden sonra başka bir şansları olmayacak. Yani aday olan kişi seçimden bir gün önce hakkın rahmetine kavuşursa, aynı parti ikinci bir aday koyamayacak. Bir de deniyor ki aday olacak kişilerin üniversite diplomalarını göstermeleri gerekecek. Üniversite mezunu olmayanlar aday olamayacak.

Çok büyük haksızlık bence. Yani, buğday pazarında tüccarken birdenbire milletvekili, hatta bakan olabilen bir kişi neden Cumhurbaşkanı adayı olamıyor ki? Şart mı yani diploma. Özellikle başkanlık sistemine geçmiş bir ülke artık bu gibi şeyleri aşmalı bence? Zaten sıradan birisinin adaylık için bu gün başlasa Haziranın yirmi dördüne kadar yüz bin imzayı bir araya getirmesi neredeyse imkansızken bir de diploma çıkardılar başımıza. Neyse vardır bir bildikleri.

Bütün bunların yanı sıra kafa karıştıran başka bir konuda uyum yasaları. Nedir bu uyum yasaları ya da yasası. Başkanlık sistemine tam geçiş için gerekli tüm yasal uygulamaların, kanuni düzenlemelerin, değişikliklerin tümüne uyum yasası deniyor. Aslında seçimin normal tarihi 2019 olarak düşünüldüğü için oldukça yavaş hareket eden uyum yasaları, şimdi erken seçim olduğu için hemen çıkarılmak zorunda. Yetkinin tamamen yüksek seçim kurulunda olması gerekliliğine inanan yöneticiler, adına uyum yasası denen aslında beş altı yeni kuralı yürürlüğe sokmak durumundalar. Meclisten geçmesi gereken bu uyum yasasının geçmemesi ya da gecikmesi durumunda kanun hükmünde kararname ile yola devam edilecek. Başkanlık sistemine tam geçiş için öne sürülen bu yasa ya da kurallar neredeyse daha önce hiç alışkın olmadığımız bir çehre getirecek siyasi hayatımıza.

Az öncede belirttiğimiz gibi her partinin sadece bir aday gösterme hakkı olacak. Adayın çekilmesi ya da vefatı dolayısıyla ikinci bir aday gösterilemeyecek. Cumhurbaşkanı Adayları kendilerini aday gösteren partilerin logoları, amblemleri, bayraklarıyla seçim çalışması yapabilecek, oy pusulalarında parti logosu olabilecek. 18 yaş tüm seçimler için geçerli olacak. Muhtarlık, Belediye, Milletvekilliği adaylığı için adayların 18 yaşından gün almış ve askerlikle ilişiği olmaması yetecek. Asıl önemli gelişme ana muhalefet, iktidar kavramları nerdeyse ortadan kalkacak. Onun yerine birinci parti, ikinci parti diye nitelendirilecek partiler. Meclisteki yerleri, oturma sıraları hep bu şekilde değişecek. Bağımsız Cumhurbaşkanı adayları topladıkları yüz bin imzayı tasdik ettirmek durumunda kalacak, yani noterden onaylı olacak imzalar sahtekarlığa karşı. Evet, bu saydıklarımızın adı uyum yasaları. Uysa da yasa uymasa da. Bir şekilde hayata geçecek, bu önümüzdeki seçimde.

Değerli okurlar, Türk siyasi hayatına MHP’li küskünlerin oluşturduğu, daha sonra birçok kesimden, birçok görüşten grupların, kişilerin ilgisiyle büyüyerek giren İyi Parti, YSK’nın açıklamalarıyla, yapılacak seçimlere girememe tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Seçime girebilmek için kuruluşundan sonra en az altı ay geçmesi gerekliliği gündeme gelen İyi Parti lideri hiçbir şey yapamazsak yüz bin imza ile Cumhurbaşkanı adayı olacağım darken, birkaç gün önce Türk siyasi hayatında eşine az rastlanan bir şekilde CHP ile ittifak kurarak, seçimden önce mecliste grup sahibi oluverdi. CHP’den istifa edip İyi Partiye geçen 15 milletvekili, hem meclise soktular bu yeni partiyi hem de seçimlere. Tüm kesimlerden farklı tepkiler geldi olumlu, olumsuz. Siyaset bu her şey mubah diyende oldu, kurtla kuzu bir arada olur mu diyende.

Değerli dostlar, ülkemiz gerçekten de zor bir sınavdan geçecek. Umarız bu sefer her şey demokrasiye, insana, insanlığa yakışır bir şekilde gelişir, sonuçlanır. Kimsenin canı yanmadan, adil bir seçim olur. Umarız.

Dostça kalın

En az 10 karakter gerekli