0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Merhaba değerli Dünya okuyucuları. Türkiye seçim sonrası ekonomi, eğitim, siyaset derken yoğun, dopdolu günler geçiriyor. Seçim zamanı ayyuka çıkan dövizin durdurulamayan yükselişi seçim sonrası biraz da olsa durulmuş görünüyorsa da bir aşağı bir yukarı inip çıkıp duruyor hala. Dünya ekonomisindeki yeri seçim sonuçlandıktan sonra bile yeterince güvenli görünmeyen ülkemizi, yeni mali politikalar ne kadar rahatlatacak ileriki günlerde göreceğiz.

Bir yandan yeni vergiler alınmadan devlet kasasının dolmayacağını söyleyen yetkililer, diğer yandan sabit gelirliye dokunmayacaklarını söyleyerek kafa karışıklığına neden olmaya devam ediyorlar. Yani uygulanacak yeni vergi sistemi sadece ticari kurumlara, şirketlere, holdinglere yansıyacaksa, aynen Avustralya’da olduğu gibi onlar kendilerine uygulanacak ekstraları çoktan tüketiciye yansıtıp fiyat artışlarını hazırlamışlar bile.

Benim anladığım dönüp dolaşıp olan gene dar gelirliye olacak. Dolarla, Euro’yla alışveriş yapan küçük ve orta ölçekli esnafın durumu her geçen gün zorlaşırken, herkes gözünü devletin yeni ekonomik uygulamalarına dikmiş ki biraz rahatlasın. Anlayacağınız ülke olarak mali yönden zor günler bekliyor hepimizi diyebiliriz. Azımsanmayacak derecede gelir kapısı olarak gördüğümüz turizmden de terör uyarıları bahanesiyle darbe yediğimiz bu sene hiç kimse için verimli geçmedi denilebilir.

Ekonomiden, eğitime kısa bir bakış atacak olursak eğitim başına gelen yeni bakan işinin oldukça ehli. Tepeden tırnağa eğitimci, üstelik bu işin yıllardır mutfağında. Yaptığı açıklamalardan da anlaşıldığı kadarıyla yıllardır adeta bir kaos halini alan eğitim sistemi sanırım bu seneden itibaren rayına oturacak gibi görünüyor. Tamamen siyaset dışından atanmış olan eğitim bakanı hem öğrencilere hem eğitimcilere güven veren bir çizgi çizdi. Aynı eğitimdeki gibi diğer sorunlara mantıklı çözümler bulabilecek işinin ehli yetkililerin görev alması herkesin ortak dileği.

Amerika hepimizin bildiği gibi on yıllardır Ortadoğu’ya çöreklenmiş, canı sıkıldıkça racon kesen, esip gürleyen tavrını tüm hızıyla sürdürmeye devam ediyor sevgili okurlar. İsrail’le olan akrabalığını, Kudüs’ü başkent olarak Kabul ederek daha da güçlendiren ABD, önüne gelene yaptırım uygulama tehditlerini en son Türkiye’de bulunan kendi vatandaşı bir rahip için Türkiye’ye uyguladı. O ya da bu sebeple, ülke içinde çok da hoş görülmeyecek faaliyetlerde bulunduğu belirtilen Rahibin, geçtiğimiz günlerde sağlık sorunları sebebiyle ev hapsine çevrilen cezasına, derhal serbest bırakmazsanız parayı pulu keserim diye hiddetlenen ABD yetkilileri, insan hakları konusunda nasıl bir karnesi olduğunu herhalde unuttu. Özellikle Filistin konusunda en az İsrail kadar sorumlu olan ABD, önümüzdeki günlerde nasıl bir politika izleyecek merak konusu. Hatta İsrail’de geçtiğimiz aylarda gözaltına alınan Türk bayan öğrenciyle, Rahibi takas konusu yapacak kadar alçalan Trump ve ekibi, bakalım bu sefer neyle gelecek gündeme.

Değerli dostlar daha öncede bu satırlardan gündem gereği Cumhuriyet Halk Partisiyle ilgili görüşlerimi bildirmiştim. Ve bunu yaparken de kimseyi tuttuğum savunduğum ya da karşı olduğum için değil görünen köye kılavuz aramanın mantıksızlığından yola çıkarak bu görüşi bildirmiştim.

Şimdi son bir kaç haftadır Türkiye siyasetinin gündemi CHP’de seçim sonrası hezimeti hazmedemeyen parti içi muhalefet, Japon yapıştırıcısıyla koltuklarına yapışmış mevcut yönetim tarafından bozguncu ilan edildi.

Niye? Herkes memnunmuş mevcut yönetimden. Kime göre? Son seçimlerde oy oranı daha da düşen ekibe göre. Cumhurbaşkanı adayı İnce ile oldukça iyi bir ivme ile yükselişe geçen sosyal demokratlar, milletvekili sonuçlarına göre hezimete uğradıklarını bir türlü Kabul etmiyorlar. Mevcut yönetimin muhafazakarlara ve merkez sağa olan aşkı, emekçinin, emeklinin umudunu sıfıra indirince oylar darmadağın oldu.

Hal böyle olunca da gerçek halkçı ve parti içi demokrasinin kesinlikle yerine getirilmesini isteyen grup artık yeter diyerek olağan üstü kongre, yani yeni yönetim için gerekli imzayı toplamayı başararak gündeme oturdu.

Doğru olan diğer partilerdeki anti demokratik olduğunu söylediğiniz sistemi ilk önce kendinizin uygulamasıdır. Son on beş yıldır kaybetmediği seçim kalmayan, emir komuta usulü çalışan, parti içinde iç barışı sağlayamayan ekip, yenilikçilere hain damgası vurarak kendi yerini sağlama almaya çalışıyor. Doğudan batıya, en azından ilerisi için yeni bir yapılanmayla, kendi seçmenini yeniden kazanmaya çalışmak adına böyle bir girişimde bulunanlara, demokrasinin en sağlam savunucusu olduğunu iddia edilen bir partiden ve yönetenlerden destek verilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Destek verilsin ki taban ne istiyor ortaya çıksın. Önümüzdeki yerel seçimlerin, ilerdeki genel seçimlere ayna tutacağını düşünürsek en azından eski kemik seçmene yeni bir umut verilebilir. Sağda ve muhafazakarlarda yeterince parti ve temsilci olduğu aşikar olduğuna göre, artık birileri laikleri, emekçileri, azınlıkları daha fazla düşünerek yeni bir soluk getirebilir Türk siyasetine.

Denenmişleri ve koltuk sevdalılarını üzse de artık halk bu değişimi istiyor. Kaçarı yok. Meclisteki varlığında kendi milletvekillerine bile sahip çıkamayan, olur olmaz iktidar destekçiliğini demokrasi zannedenler artık bir kenara çekilmeli, halkın sesi olmayı isteyenlere fırsat vermeliler.

İktidarın, muhalefeti parmağında çevirdiği mevcut meclis çatısında halkın temsilcisi olmak için yeni bir anlayışa, yeni bir mücadeleci yapıya olan ihtiyaç artık kaçınılmaz. Parti içi demokrasi adına bu seçim yapılmalı, halkın sesini duymak adına bu seçim yapılmalı, mevcut yönetim sanki iktidara çalışıyor anlayışının değişmesi adına bu seçim yapılmalı. CHP artık bu köhne zihniyetten kurtulup gerçek tabanına dönmeli. Tüm ülkenin iyiliği için. Dostça kalın

Yazar Hakkında

admin

Son Yazıları

Yazar'ın Tüm Yazıları

• Avustralya Gündem2024.12.14Şok Cinayet: Plastik İçinde Bulundu
• Avustralya Gündem2024.12.12Pizza siparişi verir gibi UYUŞTURUCU satışı
• Avustralya Gündem2024.12.12İLGİNÇ! Nüfus Artıyor Doğum Oranı Düşüyor
• Avustralya Gündem2024.12.12Kaybolan Dağcı Ölü Olarak Bulundu