0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Merhaba değerli Dünya okurları. Dünyanın her yanında politika siyaset açısından oldukça yoğun bir hafta yaşandı. Arjanti’ninde G 20 zirvesi vardı geçtiğimiz hafta. Hem Avrupa Birliği temsilcileri hem de sanayi ve ekonomi açısından gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin temsilcileri, devlet başkanları, bakanları oradaydı. Tüm ekonomik gelişmeler, yapılması gerekenler, karşılıklı ekonomik destek ve bunun gibi birçok şey konuşuldu dünya liderleri arasında. Türkiye’de oradaydı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın temsilciliğiyle.

Gelişmiş ülkeler özellikle AB ile ilişkileri dolayısıyla her zamanki gibi daha ağır bastılar zirvede. Arjantin devlet başkanı Mauricio Macri zirvenin açılış konuşmasında küresel sorunlara küresel çözümler gerektiğini belirterek iş birliği çağrısında bulundu katılımcılara. Son derece iyi niyetli bir çağrı. Kime yapıldığı önemli tabi. Şöyle bir zirveye katılanlara bakınca bu çağrının ne kadar havada kalacağı belirli oluyor bana göre.

Mesela zirve yapıldığı sırada Yemende açlıktan bir kaç çocuk daha olmuştu, çember kafa Suudiler Trump’ın eteğini öpmeye çalışırken, sırf onların koyduğu ambargo ve yardım etmeyi reddettikleri için. Zirve yapılırken Rusya İdbil’e biraz daha bomba yağdırmıştı aynı saatlerde, Fransa’da kısa sürede toplu isyana doğru giden transport işçilerinin eylemini bastırmak için sağlam şiddet kullanan polis bir kişinin ölümüne yüzlerce kişinin yaralanmasına sebep olmuştu, zirve esnasında.

Türkiye’de yol inşaatında ölen işçiler konuşuluyordu. Avustralya’da mecliste İsrail elçiliğinin taşınıp taşınmaması tartışılıyordu aynı saatlerde. Yani bu zirvede el ele verelim, dünyada çiçekler açsın, ekonomik, sosyal her şey daha insani olsun mesajları son bilmem kaç yıldır olduğu gibi ve iyi niyetli Arjantin devlet başkanının dilekleriyle hiçbir yere ulaşmadı.

Gerçi zirvenin konusu insanı değildi zaten ekonomikti ama gene de insani hayat standartlarının yükselmesi, can güvenliği gibi konulardaki beklenti çok yerini bulmadı. Rusya devlet başkanı Araplarla samimi göründü, Trump Çin devlet başkanıyla vergi için flört etti, küresel ekonominin önündeki tehditler konuşuldu gelişmişler tarafından.

Anlayacağınız gelişmişler, gelişmemişlere kendileri için iyi şeyler yapıp güçlerine güç katmaları için neler yapmaları gerektiğini anlatıp dağılmışlar. Yıllardır dünyayı yöneten birkaç büyük devletin, büyüyen nüfuslarına ve kısırlaşan ekonomilerine çözüm arayışı bir nevi. Fakir gene fakir ve kullanılıp arada kalmaya mahkum. Bir değil bin zirvede yapılsa değişmeyecek siyasi oyunlar.

Birçok yönden aslında çözüm üretebilecek, savaşları durduracak, açlığa çare bulacak güçteki egemenlerin, avını bekleyen avcı misali çıkarı olmayan sömüremeyeceği hiçbir yere el atmamasının utanma belasına göstermelik zirvesi. Yani biz gelişmişler olarak gelişmeyenleri kale alıyoruz, ahanda birlikteyiz demek.

Rusya’yla Türkiye’nin uzun zamandır çalıştığı S-400 füze savunma sistemi ABD’nin bu günlerde en çok canının sıkan konulardan. Kapsama Alanı yani menzili dört yüz kilometre, aynı anda vurabileceği hedef seksen tane olan füzeler eğer planlandığı gibi Türkiye tarafından kullanılırsa özellikle sınır bölgelerinde çok kapsamlı bir görüş alanı sağlayacak. Şu anda Moskova’nın savunması içinde kullanılan sistem Amerika tarafından hiç hoş karşılanmıyor. Şimdi bu Amerika Ortadoğu’dan petrol, doğal kaynaklar, İsrail gibi sebeplerle hiç elini ayağını çekmiyor ya, bu tür kendi kontrolü dışında nerede ne halt ettiğini gösterecek teknolojilerde tabi ki onu rahatsız ediyor.

Bir kaç gün önce ABD silahlı kuvvetler komisyonu başkanı “Türkiye batı ile Rusya arasında bir tercih yapmak zorunda ve bu Rus yapımı hava savunma araçlarını alırsa mevcut f -35 lerden vazgeçsin, NATO üyeliğini de bir daha düşünsün” diye buyurmuş. Silah alımını bilmeme ama bana göre, NATO’dan ayrılırsak gayet hayırlı olacağını düşünüyorum.

Ortadoğu gibi bir büyük İslam coğrafyasında birçok şeyin ortasında kalıp hem içte hem dışta bizi zorlada olsa hemen her şeye müdahil eden NATO üyeliği değil mi? Yani faydasından çok zararını gördük.

Son zamanlardaki İran-Rusya-Türkiye yakınlaşmasından çok rahatsız olan ABD, maalesef aynı hassasiyeti İsrail’i Ortadoğu’nun jandarması yaparken göstermedi. Yetmedi Suudilerin Yemen katliamını destekleyip, Küdüs’ü İsrail’e başkent ilan etti. Şimdi bütün bu gelişmelerden rahatsız olması gereken, coğrafi konumu itibarıyla Ortadoğu’dan tutun Avrupa’ya her yere sınır komşu olan Türkiye savunma ve istihbarat amaçlı alacağı malzemeyi niye Amerika’ya danışır anlamadım.

ABD’nin dayattığı f-35’lerden hemen her ülkede 80-100 tane olması ve bunların her şeyinin ABD kontrollü üretilmesi ne kadar işine gelir ABD’nin.

Yani benim bilmediğim bir şeyle kendini savunma diyor Trump Efendi. Türkçesi bu. Rusya’nın dostluğuna ne kadar güvenilir derseniz o da ayrı bir konu tabi ki ama dünyayı yönettiğini sanan bir emlakçıdan daha fazla güvenebiliriz sanırım, en azından komşuluk bakımından.

Değerli dostlar, Türkiye’de iş ve işçi güvenliği bir kez daha gündeme geldi oturdu. En son geçen hafta yol köprü çalışmasında üzerlerine beton blok düşen 3 işçi hayatını kaybetti. İnsan hayatına ne kadar önem verdiğimiz, ihmallerden kaybettiğimiz insanlarımızla bir kez daha ortaya çıktı.

Teknolojinin, bu kadar geliştiği, her şeyin son insan hayatını kolaylaştırmak adına ilerlediği bu yüzyılda bu tür haberler ülkemizde hiç eksik olmuyor. Artık buna dur demenin zamanı geldi de geçiyor. Her anlamda insan hayatına değer vermeliyiz. Yolda, işte, okulda birbirimizin hayatına değer vermeliyiz….. Hiçbir insan hayatı bir müteahhittin kazanacağı ekstra bir kaç kuruşa eş değer olamaz, olmamalı.

Dostça kalın…

Yazar Hakkında

admin

Son Yazıları

Yazar'ın Tüm Yazıları

• Avustralya Gündem2024.09.07Eczacılar Daha Fazla Sağlık Sorununu Tedavi Edebilecek
• Avustralya Gündem2024.09.07AFP Uyardı Çocukları Hedef Alıyorlar
• Avustralya Gündem2024.09.07Suç Sorumluluğu Yaşı 10’a Düşüyor
• Avustralya Gündem2024.09.07Shorten giderken HUZURLU olduğunu söyledi