Yalnızca Adam Bandt, Andrew Wilkie ve Cathy McGowan’ın karşı çıktığı yasa tasarısı, 1600 sığınmacının gözaltına alınmasını yasal olarak belirledi.
Koalisyon ve İşçi Partisi, 1600 sığınmacının gözaltına alınmasını geriye dönük bir şekilde yasal olarak belirleyen yasa tasarısını beraber kabul etti. Temsilciler Meclisi’nde yalnızca Yeşiller milletvekili Adam Bandt ve bağımsız üyeler Andrew Wilkie ve Cathy McGowan 2018 göçmenlik yasa tasarısının karşısında oy verdi. Bu yasa tasarısının kabulüyle birlikte Ashmore Resifi’nin bir liman olduğu geriye dönük bir şekilde kabul edildi ve sığınmacılarının koruma talebinde bulunmamasının önüne geçilmiş oldu. İçişleri Bakanı Peter Dutton, bu yasanın yalnızca deniz yoluyla ülkeye ulaşmaya çalışan sığınmacılar konusunda statükonun devam etmesi ile ilgili olduğunu vurguladı: “Hükümet Avustralya’nın göçmenlik çerçevesinin kararlılığını korumak için yasa çıkarmaktan çekinmemektedir.” 2002 yılında o zamanın göç bakanı Philip Ruddock, Batı Avustarlya’nın kuzey batısında bulunan Ashmore Resifi’ni bir liman olarak belirlemeye çalışmış ve Avustralya’nın göç bölgesinin içinde tutmayı hedeflemişti. Dönemin hükümeti resif aracılığı ile Avustralya’ya gelmeye çalışan sığınmacıları yasadışı göçmen olarak belirlemiş ve gözaltına almıştı. Bu sığınmacılara kalıcı koruma başvurusu imkanı tanınmamış ve birkaç yıl boyunca gözaltında tutulmuştu. Ancak o zamanki yasanın eksiklerinin bulunması sebebiyle geçtiğimiz ay federal mahkeme bir karar almış ve Ashmore Resifi’nin hiçbir zaman liman olarak belirlenmediğini açıklamıştı. Bu kararla birlikte hükümetin 1600 sığınmacıyı gözaltına alması yasadışı hale gelmişti ve tazminat için alan oluşmuştu. Dutton’ın yasa teklifinin kabulü ile Ashmore Resifi’nin 2002 yılında Ruddock tarafından liman olarak belirlendiği geriye dönük bir şekilde kabul edilmiş oldu. Yeşiller senatörü Nick McKim, İşçi Partisi ve Liberal Parti’nin “1600 sığınmacının gözaltına alınmasını hukuki bir kurguya çevirdiğini ve tarihi yeniden yazmaya çalıştığını öne sürdü: “Yasa tasarısına iki partinin de destek vermesi bu ülkede mülteci ve sığınmacılara karşı uygulanan keyfi zulmü göstermektedir.”