Çokkültürlü Toplumlara Dokunan Sessiz Kahraman

40 Yıllık Hizmetin Ardındaki Güçlü Kadın VASS CEO’su Leila Alloush ile Özel Röportaj

Leila Alloush, Victoria’da çok kültürlü topluma hizmet eden en önemli isimlerden biri haline geldi. Victorian Arabic Social Services (VASS) kuruluşunun kurucusu ve CEO’su olan Alloush, Melbourne genelindeki Arap, Türk, Fars ve diğer etnik topluluklara sağladığı destekle büyük takdir topluyor.
Bu özel röportajda, Sayın Alloush, VASS’ın kuruluş hikâyesini, sundukları hizmetleri ve yeni açılan NDIS vaka merkezi ile ilgili detayları paylaştı.

Mustafa Yılmaz: Bugün bize zaman ayırdığınız ve röportajı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.

Leila: Benim için büyük bir memnuniyet. Türk gazetesi tarafından röportaj yapılmak bir onur. Türk toplumu hem benim için hem de VASS için çok özel. Onlarla yakından çalışmaktan gurur duyuyorum.

ENGLISH- “An Organisation Built for the Community” / An Exclusive Interview with Leila Alloush, CEO of VASS

MY: Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz? VASS’taki görevinizden bahseder misiniz?

Leila: Benim adım Leila, Victorian Arabic Social Services’ın (VASS) CEO’suyum. İcra direktörü olarak tüm programlarımızın günlük operasyonlarını yürütüyorum ve aynı zamanda kurumun genel sorumluluğunu taşıyorum.

MY: Arka planınız hakkında biraz bilgi verir misiniz? Ne zaman Avustralya’ya geldiniz, öncesinde nerelerdeydiniz?

Leila: Aslen Lübnanlıyım ve 40 yılı aşkın süredir Avustralya’da yaşıyorum. Melbourne’de iki üniversite mezuniyetim var; Sosyal Hizmetler ve Yönetim alanlarında yüksek lisans yaptım. Bu organizasyonu sıfırdan kurdum; doğrudan hizmetlerle başladım ve bugünkü haline getirdim. Bu, tamamen topluluk inisiyatifiyle başladı. Hizmet verdiğimiz Arap, Türk ve Fars topluluklarının desteğiyle büyüdük.

MY: Kurumunuz ne zaman kuruldu? Bu fikrin arkasındaki ilham neydi?

Leila: 1985 yılında bir ağ olarak kuruldular. O zamanlar adımız Victorian Arabic Network’tü. Körfez Savaşı'nın ardından Müslüman ve Orta Doğu kökenli insanlara yönelik ayrımcılığın arttığını gördük. Buna karşı bilinçli bir topluluk olarak mücadele edebilmek için örgütlendik. 2000 yılında ilk Arapça hizmetimizi başlattık ve 2002 yılında adımız Victorian Arabic Social Services olarak değişti. Bugünkü başarımızın arkasında büyük emek ve topluluğumuzun desteği var.

MY: Ne tür hizmetler veriyorsunuz? Özellikle yaşlı bakımı konusunda?

Leila: Doğumdan yaşlılığa kadar insan yaşamının her aşamasına yönelik hizmetlerimiz var. Yeni doğanlar için doğum belgesinden evlilik, boşanma desteklerine, yaşlı bakımına kadar her alanda destek sunuyoruz. Toplum grupları oluşturuyor, danışmanlık hizmetleri veriyor, sağlık farkındalığı çalışmaları yapıyoruz. Merkezimiz Arapça, Türkçe ve başka dillerde destek sağlayabiliyor.

MY: Hizmetlerinizin kültürel olarak kapsayıcı ve duyarlı olmasını nasıl sağlıyorsunuz?

Leila: Personelimizi her kültüre, dine ve ırka saygılı olacak şekilde eğitiyoruz. İnsan odaklı, insani hizmetler sunuyoruz ve hiçbir ayrım gözetmeden destek veriyoruz. Kişilerin kendini en rahat hissettikleri dilde hizmet alabilmelerini sağlıyor ve yargılamadan yaşamlarını iyileştirmeleri için rehberlik ediyoruz.

MY: Devlet hizmetlerine ihtiyaç duyan ya da zor durumdaki biri size başvurursa nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Leila: Öncelikle bir ihtiyaç değerlendirmesi yapıyoruz. Bazen danışanlarımızın farkında olmadıkları ihtiyaçlarını da tespit ediyoruz. Onlara seçenekler sunuyoruz, uygun olanı seçtiklerinde ise o yolda onlara destek oluyoruz.

MY: Bugün özel bir gün çünkü NDIS vaka merkezinin açılışını yapıyorsunuz. Bu merkezin amacı nedir ve topluma nasıl katkı sağlayacak?

Leila: Özel ihtiyaçları olan bireyler çoğu zaman kendilerini izole hissediyor. İnsan hakları perspektifinden bakıldığında, bu kişilere yeni beceriler öğrenme, kendilerini güvende ve bağlantılı hissetme, saygı görme fırsatlarını sunmak bizim için çok önemliydi. Bu NDIS merkezi, özellikle Arapça ve Türkçe konuşan topluluklara hizmet verecek. Topluluğumuzun desteğiyle bunu başarmaktan gurur duyuyoruz.

MY: Şu anda içinde bulunduğumuz oda oldukça özel görünüyor. Bize burası hakkında bilgi verebilir misiniz?

Leila: Bu oda bir danışma kliniği gibi çalışıyor. İnsanlar randevu almadan ihtiyaç anında gelip yardım isteyebiliyor. Türkçe, Arapça, Yunanca ve başka dillerde destek alabiliyorlar. Sosyal hizmet uzmanlarımız özel görüşmeler yapıyor, bakım planları oluşturuyor ve eğitimden kişisel meselelere kadar birçok alanda yardımcı oluyor. Burası adeta kurumumuzun kalbi diyebiliriz; kişilerin ihtiyaçlarını belirleyip yol haritası çizebildikleri bir merkez.

MY: 20 yıla yakındır Avustralya’da yaşıyorum ve doğrusu, devlet kurumlarında bile böyle bir alan görmedim. Gerçekten çok özel bir yer olmuş.

Leila: Evet, bu oda gerçekten özel. Birçok kişi için ikinci bir ev gibi. İnsanlar gelip sadece sohbet ediyor, kendilerini daha iyi hissederek ayrılıyor. Mülteciler için de bir bağlantı, paylaşım ve destek alanı. Topluluğumuz için çok değerli bir kaynak.

MY: Devletten ya da diğer kurumlardan yeterli desteği aldığınızı düşünüyor musunuz?

Leila: Hizmetlerimizi tamamen devlet desteğine bağlı kalarak kurmadık. Üniversitelerle iş birliği yapıyoruz, öğrenciler gönüllü olarak bizimle çalışıyor. Birçok hizmetimizi ya kendi kaynaklarımızla ya da topluluğumuzun desteğiyle yürütüyoruz. Ne yazık ki devlet desteği yeterli değil.

MY: Vakit ayırıp bu değerli bilgileri paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Topluluğa iletmek istediğiniz son bir mesajınız var mı?

Leila: Türk toplumu ile olan bağımı çok önemsiyorum. Onlara sonsuz saygı duyuyorum ve her zaman destek olacağım. Onlar bu toplumun çok önemli bir parçası. Bugün burada olduğunuz için ben teşekkür ederim.

Benzer Videolar