Hukuk uzmanları seçmenlerin kişisel verilerinin kullanılmasının sona ermesi gerektiğini vurguladı.
Cambridge Analytica ile ilgili yaşanan ifşa olaylarından sonra seçmenlerin kişisel verilerinin kullanılmasına karşı çağrılar yapıldı ancak iki büyük siyasi parti, gizlilik yasalarından muaf tutulmalarını savundular. Avustralya Rekabet ve Tüketici Komisyonu (ACCC) başkanı Rod Sims, Facebook ve diğer internet devlerinin veri toplama uygulamalarının ACCC tarafından soruşturmayla inceleneceğini açıkladı ve verilerin medya ve reklamcılık sektörlerindeki rekabeti ne ölçüde etkilediğinin soruşturmayla anlaşılmaya çalışacağını belirtti. Gizlilik Komiseri Timothy Pilgrim ise Avustralyalıların 3’te 2’sinin siyasi partilerin seçmen veri tabanları oluştururken Gizlilik Yasası’na uyması gerektiğine inandığını ancak siyasi partilerin bu yasadan muaf tutulduklarını bilmediklerini dile getirdi. Ancak siber hukuk uzmanları, Gizlilik Yasası’nın kapsamının Cambrdige Analytica gibi şirketlerin siyasi aktivitelerini içine alacak kadar geniş olduğunu ve Avustralyalıların kişisel verilerinin bunun gibi şirketler veya siyasi partiler tarafından kullanılıp kullanılmadığını hukuki bir yoldan anlayamayacaklarını öne sürdüler. Modern siyasi kampanyalarda veri inceleme ve hedefe göre hazırlanmış mesajlar önemli bir rol oynarken, Cambridge Analytica’nın ABD seçimlerinde ve Brexit’te kullandığı metotlar gizlilik yasalarının pratik ve etik açıdan nasıl çalıştığı ile ilgili şüpheleri gündeme getirmişti. Ancak mevcut yasalar dahilinde Avustralya’da kişisel verileri siyasi amaçlar için kullanmanın herhangi bir hukuki sınırı bulunmuyor. 2000 yılında yürürlüğe giren Gizlilik Yasası ile birlikte Avustralyalı siyasetçiler, siyasi partiler, aracı şirketler ve taşeronların yasadan muaf tutulması yönünde karar alınmıştı. 2017 yılında yapılan bir anketin sonuçları, Avustralya kamuoyunun yüzde 64’ünün siyasi partilerin Gizlilik Yasası’ndan muaf olduğundan haberdar olmadığını gözler önüne sermişti.