Sert göçmen politikalarının mimarı, sosyal muhafazakar Scott Morrison son beş yıldaki beşinci başbakan oldu.
Liberal Parti içerisinde yaşanan karışıklıklar sonunda öne çıkan isim olan sert göçmen politikalarının mimarı, muhafazakar Scott Morrison Avustralya’nın yeni başbakanı oldu. Cuma günü yaşanan olaylarda Malcolm Turnbull’un karşısına ikinci kez çıkan eski İçişleri Bakanı Peter Dutton, bu kez yeterli sayıda imzayı topladı ve Turnbull’un liderliğinin düşmesini sağladı. Turnbull’un tekrar aday olmayacağını belirtmesinin üzerine liderlik için öne Turnbull’un maliye bakanı Morrison, eski içişleri bakanı Dutton ve dışişleri bakanı Julie Bishop’ın isimleri çıktı. Oylamanın ilk turunda Bishop elenirken, ikinci turda Morrison, Dutton’ı 45’e 40 oy ile geride bıraktı ve parti liderliğini ile başbakanlığı eline geçirdi. Ancak oy sayılarının yakınlığının partinin içindeki bölünmüşlüğü gösterdiği öne sürüldü. Bunun yanında Turnbull’un parlamentoda kalmayacağını açıklaması ile hükümetin Temsilciler Meclisi’ndeki bir oyluk çoğunluğu da suya düşmüş oluyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan bütün olaylar yakın zamanda yeni bir seçime gidilebileceğinin sinyalleri olarak yorumlandı. Morrison ile birlikte Avustralya son beş senede beşinci başbakanına sahip oldu. 2010 yılından beri ise dört başbakan ofisini sandık yerine parti içi oylamalarla kaybetmiş oldu. Morrison’a ise Genel Vali Sir Peter Cosgrove tarafından görev verildi ve Cuma günü resmi olarak başbakanlığı başladı. Morrison ilk gününde partisini birleştirme hedefi olduğunun altını çizdi: “Bizim işimiz partimizi tekrar bir araya getirmek. Geçtiğimiz hafta yaşananlar partinin iç yapısının çürüklüğünü ve hırpalanmış halini gözler önüne sermiştir.” Morrison hükümetinin en öncelikli sorumluluklarının Avustralya’nın ekonomik ve ulusal güvenliği olduğunun da altını çizdi. Erken seçimle ilgili bütün tahminlere rağmen Morrison kendi hükümetinin devam edeceğini vurguladı ve erken seçim beklenilmemesi gerektiğini ifade etti. Morrison, Turnbull yönetiminde maliye bakanlığı ve daha önce göç bakanlığı görevini yerine getirmişti. Kendisi Avustralya’nın tartışmalı sert sığınmacı politikalarının mimarı olarak görülüyor. Bir polis memurunun çocuğu olan ve Sydney Pentecostal Kilisesi’nin aktif bir üyesi olan Morrison, muhafazakar tutumunu gururla parlamentoda sürdürüyor.