Yayınlanan veriler Manus Adası ve Nauru’daki 1140 mülteci için $1 milyar, sınır güvenlik için ise $1.06 milyar harcandığını gösterdi.
Avustralya’nın açık denizde bulunan mülteci kamplarının $4 milyarlık sınır güvenlik politikası faturasının $1 milyarına mal olduğu görüldü. Senato Hesaplama komitesine Avustralya Finansal İnceleme kurumunun gönderdiği verilerde 2016-17 finansal yılında hükümetin sınır güvenliği için $4.06 milyar harcadığı görüldü. Bu miktarın $1.57’sı Avustralya içerisindeki sınır güvenlik operasyonları için harcanırken, $1.08 milyarı açık denizdeki operasyonlar için $1.06’sı ise sınırdaki yaptırımlar için harcandı. Yeni kurulan İçişleri Bakanlığı verilerine göre Kasım 2017’de Avustralya’da 1301 mültecinin bulunduğu görülürken, Nauru’da ise 339 mülteci bulunduğu belirtildi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserleriğine göre ise Papua Yeni Gine’de 801 mülteci bulunuyor. Senato Hesaplama Komitesi’nin yaptığı açıklamada Avustralya içerisindeki mültecilerinin biri için $346,178 harcandığı görüldü. Bağımsız Sınırlar Operasyonu dahilinde mültecilerin zorunlu olarak ülkelerine gönderilmesi de yer alıyor. Birleşmiş Milletler bu uygulamanın uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğunu defalarca açıklamıştı. Bağımsız Sınırlar Operasyonu başladığından itibaren 771 kişinin bulunduğu 31 mülteci teknesi durduruldu ve ülkelerine gönderildi. Bu 771 kişinin içerisinde 117 çocuk bulunduğu bilgisi de eklendi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi Avustralya’dan açık denizde gözaltı uygulamasına son vermesini, Nauru ve Manus Adası’ndaki mülteci kamplarını kapatmasını ve adalarda bulunan mültecileri Avustralya’ya veya başka güvenli ülkelere göndermesi talebinde bulunmuştu.