Yapılan bir araştırma enerjiyi daha verimli kullanan hastanelere ihtiyaç duyulduğunu ortaya koydu.
University of Sydney’de bir grup araştırma görevlisinin gerçekleştirdiği analizde Avustralya’nın sağlık hizmetleri sisteminin, ülkenin karbon ayak izinin yüzde 7’sini oluşturduğunu gösterdi. Bu oran içerisinde en büyük payın hastanelere ve ilaç şirketlerine ait olduğu görüldü. Uluslararası tıbbi yayınlarda bulunan Lancet dergisinde yayımlanan araştırma, Doctors for the Environment Australia (DEA) adlı iklim değişikliği lobi grubunun federal hükümetten enerji verimliliği daha yüksek hastaneler talep etmesine yol açtı. Avustralya Sağlık ve Refah Enstitüsü’nün bir araya getirdiği 2014-15 finansal yılı için sağlık hizmetleri sektörü, devlet hastaneleri, özel hastaneler, dişçi klinikleri ve ilaç şirketlerinin karbon kullanım verilerine dikkate alan araştırma, her bir değişkenin ayrı ayrı ne kadar karbon emisyonunda bulunduğunu matematik modelleme kullanarak hesapladı. Araştırmada şu ifadeler yer alıyor: “Sağlık hizmetleri sektörünün, Avustralya’nın toplam karbon ayak izinin yüzde 7’sini oluşturduğu sonucu görülüyor. 2014-15 finansal yılında Avustralya’nın 494,930 kilotonluk karbon emisyonunun 35,772 kilotonu sağlık hizmetler sektöründen gelmiştir.” Araştırmayı hazırlayanlardan biri olan Dr Forbes McGain, anestezi için kullanılan gazların hastanelerin karbon emisyonunun büyük bölümünü oluşturduğuna dikkat çekti: “Anestezi için kullanılan gazlar, küresel ısınma için çok yüksek potansiyelli olan kloroflorokarbon gazlarını atmosfere salma anlamına geliyor. Farklı anestezi yöntemlerinin kullanılması, denenmesi gerekiyor. Gazlar tamamıyla yok olmasa da, aşama kaydedebiliriz.” Dr McGain, DEA’nin hastanelerin yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanması gerektiği yönündeki açıklamasına da katıldığını ekledi.