Avustralya, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinde Yeni Zelanda, Tayvan ve Doğu Timor’un gerisinde kaldı

Uluslararası bir gazetecilik izleme örgütü, yıllık basın özgürlüğü endeksinde Avustralya'daki medya özgürlüğünün kırılgan olduğunu ve çevre ülkelere nazaran daha az korunduğu sonucuna vardı.

Avustralya, Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 25'ten 39'a geriledi. Yakın komşuları Yeni Zelanda 11., Timor-Leste ise 17. sırada yer aldı. İlk üç sıra ise Norveç, Danimarka ve İsveç'in oldu.

RSF, Avustralya'da "Artan resmi baskıyla birlikte medya mülkiyetinin yoğunlaşmasını kamu yararına haberciliği tehlikeye atıyor" dedi.

1980'lerin sonlarından bu yana askeri diktatörlükten liberal demokrasiye geçiş yapan Tayvan, Avustralya'nın hemen üzerinde 38. sırada yer aldı.

Avustralya, siyasi partilerin 2007 yılına kadar yasaklandığı tarihsel olarak baskıcı bir medya ortamına sahip anayasal bir monarşi olan Bhutan'ın da gerisinde kaldı.

RMIT'de gazetecilik dersi veren Tito Ambyo ABC'ye verdiği demeçte, "Avustralya'da medya ve gazeteciliği izleyen birçok kişi endişelendi ." dedi.

"Avustralya'da gazetecilik sağlıklı bir durumda değil ve bence sonuçlar bir şeyler yapmamız gerektiği konusunda bizim için iyi bir uyarı."

Karen Percy, Avustralya'daki çoğu medya çalışanı, etik ve kamu yararına çalışan gazeteciler dedi.

Mülkiyet, 'sorunlu' yasalar ve sindirme

RSF, Avustralya'nın dünyadaki en yüksek medya mülkiyeti yoğunluğundan birine sahip olduğunu ve haber medyasının çoğuna Nine Entertainment ve News Corp'un hakim olduğunu söyledi.

Nine'ın bir sözcüsü, gazeteciliğin Nine'ın kurumsal çıkarlarından bağımsız olduğunu ve bunun bir editoryal bağımsızlık tüzüğüyle sağlandığını söyledi.

Sözcü, "Gazetecilerimizin her birinin izleyicilerinin bağımsız, doğru ve hesap verebilir habercilik yapmalarını sağlamak için üstlendiği çalışmaların arkasındayız." dedi.

Ayrıca, Guardian ve internetteki diğer haber kuruluşlarına işaret ederek Avustralya'daki medya mülkiyeti ile ilgili endişeleri reddetti.

RSF, 2019 'da ABC'nin Sydney'deki merkezine ve siyasi gazeteci Annika Smethurst'un Canberra'daki evine yapılan baskınların "kamu yararına haberciliğin varlığını tehdit eden endişe verici bir yasal emsal" yarattığını söyledi.

Raporda, basın özgürlüğünün Avustralya anayasası tarafından güvence altına alınmadığı ve son yıllarda ulusal güvenlikle ilgili birtakım "sorunlu" yasaların gazetecilerin gizli kaynaklarının korunması ilkesini ihlal ettiğini belirtildi.

RSF ayrıca, Medya, Eğlence ve Sanat İttifakı'nın (MEAA) anketine katılan Avustralyalı gazetecilerin yaklaşık yüzde 90'ının "tehdit, nefret ve yıldırma olaylarının artmasından korktuğunu" tespit eden araştırmasına da atıfta bulundu.

Gazetecilerin yaklaşık dörtte biri çalışırken fiziksel saldırıya uğradığını bildirdi.

MEAA medya başkanı ve ABC gazetecisi Karen Percy, ulusal güvenlik yasalarının "gazetecilerin işlerini yapma biçimlerini kısıtladığını" söyledi.

Başkan Percy, “21 Mayıs seçimlerinden sonra hükümeti kim kuracaksa, onu ulusal güvenlik yasalarının gazetecilik üzerindeki etkisini gözden geçirmeye davet ediyorum. Hükümet medyayla birleşmeyi düşünüyorsa ses çeşitliliğini önemsemelidir ve gazetecilerin korunmasını gözetmelidir.” dedi

Percy, "Basın özgürlüğünün gerçekte ne anlama geldiğine dair bir taahhüt olmalı" dedi.

Pandemi ve buna bağlı aşırılık yanlısı hareketlerin Avustralya'daki gazetecilere yönelik şiddette artışa yol açtığını söyledi.

ABC genel müdürü David Anderson bu hafta gazetecilere yönelik çevrimiçi istismarın artan dezenformasyon, komplo teorileri ve aşırılıkçılıkla bağlantılı olarak arttığını söyledi.

"Medya profesyonellerimize yönelik çevrimiçi nefret ve istismarda bir artış olduğunu hepimiz hissettik ve gözlemledik. Zorbalığın yıkıcı etkisini gördük."

RMIT öğretim görevlisi Ambyo, Avustralya'daki hükümetlerin "gazetecileri demokrasinin önemli bir parçası olarak görmeye başlaması gerektiğini" söyledi.

"Avustralya'da öldürülen veya hapse atılan gazetecilerimiz yok, ancak çok fazla suistimal gördük." diyen Ambyo,'genellikle ırkçı veya cinsiyetçi nitelikte çevrimiçi tacizin' gerçekleştiğini ifade etti.

Avustralya, 2021'in ortalarında Apple Günlük gazetesinin zorla kapatılması dahil Hong Kong'da hızla kötüleşen basın özgürlüğü konusundaki endişelerini dile getirdi.

Ancak Percy, Avustralya'nın medya özgürlüğünün komşuları teşvik etmek için yetersiz kaldığını söyleyerek, "Bir şey söyleyip tam tersini yapamayız." dedi.

"Yeni Zelanda'ya, Doğu Timor’a ve RSF Endeksinin ilk 10 'unda yer alan diğer ülkelere bakmalı ve ne yaptıklarını görmeli ve onlar gibi yapmaya çalışmalıyız."

Ambyo, Avustralya'daki medya özgürlüğünün azalmasının ülkenin liberal demokratik değerleri yansıtma yeteneğini baltaladığını kabul etti.

Percy şöyle devam etti: "Tüm sorunlara rağmen, bu ülkede, tüm haber ajanslarımızda harika bir gazetecilik yapıyor."

Percy, "Gazetecilerin ve gazeteciliğin büyük çoğunluğu bu ülkede iyi. Kaliteye, kamu yararına haberciliğe ve etiğe bağlılığımız var. Ama gittikçe kötüleşen bu sorunları da ele almamız gerekiyor."

Benzer Videolar