Avustralya Asya-Pasifik’teki Rus aktivitesini görmezden geliyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir akademisyen Skripal olayından sonra diplomatların sınır dışı edilmesi kararını, Moskova’nın bölgedeki genişlemesine karşı Avustralya’nın saflığı olarak nitelendirdi.

Rus dış politikası ile ilgili çalışan bir akademisyen Asya-Pasifik bölgesinde Kremlin’in artan gücünü Avustralya’nın verdiği sınır dışı kararıyla hafife aldığını dile getirdi. Curtin University’den Alexey Muraviev, Avustralya’nın bölge ilgili Çin merkezli düşüncelerinin Rusya’nın bölgedeki artan etkisini ve önemini görmezden geldiğini dile getirdi. Rusya’ya gitmeyi planlayan Avustralyalılara yapılan uyarıları değerlendiren Muraviev uyarıların asılsız olduğunu ve birçok Rus vatandaşının Avustralya politikası ile hükümetin görüşlerinden habersiz olduğunu vurguladı: “Rusların büyük çoğunluğunun Avustralya ile ilgili görüşleri kangurulardan öteye geçmemektedir. Avustralya denince akıllarına Sydney ve birkaç ünlü plaj geliyor. Rus basınını takip ederseniz Avustralya ile ilgili bir haber bulmakta oldukça zorlanırsınız. Ruslar başbakan veya dışişleri bakanının kim olduğunu bilmiyorlar. Avustralya hükümetinin uygulamaya çalıştığı dolaylı baskı Avustralyalıların Rusya’da yapılacak Dünya Kupası’na gitmesini engellemeye yarayacaktır.” Rusya ve Avustralya arasındaki ilişkiler, İngiltere’de gerçekleşen Sergei Skripal olayından sonra zedelenmişti. Dışişleri Bakanlığı hafta sonu seyahat uyarılarında güncellemeye gitmiş, Rusya’ya gitmeyi düşünenlere “batı karşıtı düşüncelere” hazır olmalarını vurgulamıştı. Pazar gecesi Avustralya’nın casus olmakla suçladığı iki Rus diplomatı Canberra’dan uçağa binerek ülkeden ayrıldılar. Batılı ülkelerin genelinde Rusya’nın Skripal’a karşı kullandığı kimyasal silah saldırısını kınama amaçlı tepkilerin bir parçası olarak alınan kararı değerlendiren Muraviev, Rusya’nın Avustralya büyükelçisi Grigory Logvinov için bu kararın bir mahcubiyet yarattığını belirtti. Muraviev açıklamalarının devamında Avustralya’nın bölge ile ilgili görüşlerinin Çin-merkezli bir hal aldığını belirtti ve Çinli diplomatların benzer bir olaya dahil olması durumunda sınır dışı kararları alınıp alınmayacağını sorguladı.