26 September 2023 Tuesday
Suç Teoremi ve Para arasında nasıl bir ilişki oranı incelenir bir bakalım. Elli yıl önce Nobel ödüllü ekonomist Gary Becker, tüm suçların ekonomik ve tüm suçluların rasyonel olduğu yönünde bir argüman ileri sürdü. Gary Stanley Becker , Amerikalı sosyolog ve ekonomist. 1992 yılında Nobel Ekonomi Ödülü‘nü kazanmıştır. Becker’in ufuk açıcı makalesi “Suç ve Ceza: Ekonomik Bir Yaklaşım”, olası suçluların, yakalanma ve cezalandırılma olasılığına karşı yasayı çiğnemenin olası getirileri konusunda bir maliyet-fayda değerlendirmesi yaptığını öne sürdü. Becker’in faydayı maksimize eden kötü niyetli kişiler dünyasında, yoksullar (suçlular) ile zenginler (kurbanlar) arasındaki uçurumun daha büyük olduğu yerlerde, diğer her şey eşit olduğunda, suç oranı daha yüksek olacaktır. Yoksullar ve zenginler arasındaki uçurum nasıl artar?
Bir anket kuruluşu olan Gallup tarafından yapılan yeni bir anket, Becker’in teorisini doğrulamada bir miktar yol kat edecek gibi görünüyor. 142 ülkede 148.000 kişiye suç algıları ve dört ölçümde kendilerini ne kadar güvende hissettikleri soruldu: ‘yerel polise güvenip güvenmedikleri; eve yalnız yürürken kendilerini güvende hissedip hissetmedikleri; mülkleri veya paraları çalınmışsa, ve geçen yıl saldırıya uğrayıp uğramadıkları’. Bu sorular ile herhangi bir ülkedeki gelir eşitsizliği miktarı (Gini katsayısıyla ölçülen) arasındaki korelasyonun test edilmesi, güçlü ve pozitif bir ilişki olduğunu gösterir. İnsanların eve yalnız yürürken kendilerini güvende hissedip hissetmemeleri eşitsizlikle en güçlü ilişkiyi gösteriyor. Örneğin Venezuela’da ankete katılanların beşte dördü eve yalnız yürürken kendilerini güvende hissetmediklerini söyledi; adam kaçırma ve gasp ülkede yaygın bir olay. Gelir dağılımı ise araştırmadaki en eşitsiz 19. bölge. Buna karşılık, Norveç’teki insanların yüzde 95’i eve yalnız yürürken kendilerini güvende hissettiklerini söyledi. Tabii ki, 142 ülke arasında en eşit 12’nci ülke.
O zamandan beri başkaları da zenginlerin servetleriyle ne kadar gösteriş yaptığını dikkate alarak Becker’in teorisini genişlettiler. 2014 yılında yayınlanan bir araştırmada, Oklahoma Üniversitesi’nden Daniel Hicks ve Berkeley’deki California Üniversitesi’nden Joan Hamory Hicks, 20 yıllık bir süre boyunca görünür harcamalarda en büyük eşitsizliğe sahip olan ülkenin, Amerika eyaletlerinde olduğunu gösterdi. Giyim, mücevher, araba ve dışarıda yemek yeme gibi alanlar da şiddet içeren suçların fazla olması nedeniyle, bunlardan zarar gören kişi sayısı daha fazla oldu. Bu nedenle, eğer sizde varsa, gösteriş yapmayın.
Peki internetin arttığı bu dönemde özellikle gösteriş yaptığımız ve suç oranını arttıran sebepler arasında teknoloji devleri nasıl yer alır bir bakalım…Karşılaştığım birkaç olaydan bahsedeceğim. İlk isimlerden biri PAYPAL…
PayPal Holdings, Inc., çoğu ülkede çevrimiçi para transferlerini destekleyen bir çevrimiçi ödeme sistemi işleten, çek ve havale gibi geleneksel kâğıt yöntemlerine elektronik bir alternatif olarak hizmet veren, Amerikan çok uluslu bir finansal teknoloji şirketidir. 2023 Paypal’ın geliri 29 milyar dolara yaklaşır. Sadece internet üzerinden paraları alıp veren bir sistemdir, yerleşik bankalar gibi değildir. İstediği hesabı kapatır, istediği hesabı açar ve parayı haznesinde 6 ay tutar ve sebebi gizlidir, söylenmez! İsmini vermek istemediğim iki şirketten bahsetmek istiyorum ve her ikisi de ödeme almak icin PayPalı kullanır ve aynı işi yaparlar. Fakat Paypal, riskli bulduğu için tek hesabı kapatır fakat diğer hesap açık kalarak, Paypal’ın kapattığı hesapla çalışmaya devam eder. Paypal üzerinden ödemeler alınmaya devam ederken neden Paypal bir hesabı nedensiz yere kapatıp parayı haznesinde 6 ay tutar?
Ufak bir hesap yapalım…Kapatılan bir şirketi ele alalım. Kapanan Paypal hesabında en az $20.000 olsun. Paypal’ın dünya üzerinde 392 milyon doğrulanmış müşterisi vardır ve 435 milyondan fazla hesaba sahiptir. Youtube 4,5 milyon hesabın kapatılmaya zorlandığını dile getirmiştir ve Paypal 4.5 milyon hesabı kapattığını söylemiştir. Bu noktada hesap yapmak oldukça zorlu ve taşlı bir yolda yürümeye benzer!? En az bir hesapta ortalama $20.000 varsa, bu bize kapatılan hesaplarla birlikte $90 milyar dolar verir. Bu şekilde devasa büyüklükteki bir parayı 6 ay işlettiğinizi düşünün. Size verdiğim rakamlar benim gördüğüm, tecrübe ettiğim olaylardır. Paypal’ı senelerdir bilirim ve bu platformla oldukça fazla çalıştım. Sonunda AFCA’ya şikayet etmek zorunda kaldım. (Avustralya Mali Şikayet Kurumu). AFCA ki, ‘tüm bankaların karşısında o kadar kuvvetli bir kurum iken’, Paypal’ın karşısında birşey yapamadı. Peki kimdir ve nedir bu Paypal!? Paranıza 6 ay el koyar ve sebebi gizlidir söylenmez ve teşkilatlanmıştır.
Ikinci isim EBAY…Ebay benim ilk satış platformum ve e-ticarete başladığım ilk yerdir, çok kuvvetli bir satış platformu olmasına rağmen Amazon’a yenilmiştir. Marketplace olarak kötü bir yönetimin elinde olduğu, çalışanların yeterli bilgi ve tecrübeye sahip olmadığı açık olarak görülür ki, bu durumda Ebay’i oldukça kötü etkilemektedir. Ebay’in yeni sisteminde INR(Item Not Received Oranı) oranı yani, ürün yerine ulaşmadı oranı demektir. Ebay belli bir oranın üzerinde olan satıcıların hesaplarını her ayın sonunda incelemeye alır ve sonra satışa izin verebilir. Gayet mantıklı ve makul bir çalışmadır. Fakat bu INR oranı gerçek değildir sadece INR oranı altında satıcıları azaltma çalışmasıdır. Ebay şöyle der INR RATE hakkında:”Starting from July 24 2023,eBay will launch the Shipping Performance Policy-Item Not Received Rate.” (Bu çalışmanın 24 Temmuz’da başlayacağını söyler.) Fakat Ebay’in verdiği bu tarih yanlış bir beyandır. 11 Temmuz’da ismini vermek istemediğim bir hesap INR Rate yüzünden kısıtlanmıştır. İsmini vermek istemediğim bir Ebay çalışanın sözleri “We apologies for the miscommunication however as mentioned it is related to all the claims and not just INR!!’ (Hesap kısıtlamasının sadece INR yüzünden olmadığını dile getirmiştir.) Ebay INR Rate yüzünden olduğunu söyler, Ebay çalışanı olmadığını söyler. Kim doğru söylüyor? Ebay mi yoksa eBay çalışanı mı? 700 kusur %100 feedback (yorum) sahibi bir hesap, sadece DÜŞÜNÜN?! Mükemmel bir satıcı hesabı yaklaşık 10 yıllık geçmişe sahip. Acaba ülkelerle mi ilgili? Çünkü hangi ülkelerde satışı yasaklıyor bir bakalım, ebay mailinde neler geçiyor. Hangi ülkelerde satamazsın: “Amerika, Almanya, Avustralya, İngiltere, Kanada.” Satabileceğin en kuvvetli ülkeler yasaklanıyor. Peki kimlere çoğunlukla yasaklama getiriliyor? Tabiki Orta Doğu Ülkelerine…Ekonomi de güç dengesizliği!
Gelelim üçüncü isim Dünyanın en büyük bankalarından biri Commonwealth Bankası… Karşılaştığım bir olay daha. Commonwealth Bankası, küçük işletmeleri birleştiren ve girişimcileri destekleyen ABF Event adındaki bir firmaya sponsor olur. Dikkatinizi çekmek istiyorum, sadece sponsor oluyor, peki SPONSOR olmak nedir? Reklam karşılığında bir etkinliğin sahnelenmesine ilişkin masrafları ödeyen veya katkıda bulunan kişi veya kuruluş. Şimdi bakalım dünyanın en büyük bankalarından biri olan Commonwealth Bankası kime Sponsor olmuş?
ABF Event firmasının StartUp firması olarak seçtiği firma, bir Eyelash( kirpik yağı) firmasıdır (İsmini vermek istemiyorum). Üç yıllık bu firmada kirpik yağının üretimi Çin’de olur. Kirpik yağı, sağlık noktasında önemli bir yerdedir. Ve firmayı kuran bu kişilerin sözleri: “You don’t have to go to university these days to accomplish anything. (Bugünlerde herhangi bir şeyi başarmak için üniversiteye gitmenize gerek yok.)” Dünyanın en büyük bankalarından biri olan Commonwealth bankasının sponsor olduğu firma işte budur…
Bu sözleri okuduğumda çok üzüldüm. Ben ayrıca bir eğitimci olarak ‘Matematikçiyim’. İstanbul ‘da büyümeme rağmen aslen (Türkiye’nin güney doğusu olan) Urfalıyım. Doğudaki kızlarımız okula gidebilmek için her türlü fedakarlığı veriyorlar. Senelerce mücadele verdim ve senelerimi, öğrencilerimin Üniversiteye girebilmesi için Matematik alanında güçlenmelerine adadım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.”’ Nelson Mandela şöyle söyler: “Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir.” Buradan tüm öğrencilere sesleniyorum, her ne olursa olsun ‘UNIVERSITE OKUYUN’ ama gerçekten OKUYUN! Başarmak için, eğitim ve öğretim şarttır. Eğitim ailede başlar ve okulda devam eder. Öğretmen eşliğinde okullarda öğretim yıllarımız devam etmektedir. Üniversiteye gitmek bizlere sadece bilgi vermekle kalmaz ayrıca öğrencilerin sosyal yönlerini kuvvetli kılıp hayata daha güçlü hazırlar.
Peki, dünyaca büyük firmalar neden bunları yapma gereksinimi duyarlar? İnsanları güçsüz kılmak için mi? Güçsüz olan insan daha mı kolay insanları takip eder? Unutmayın, düşünen ve eğitimli bir nesil dünyaya gelebilecek en kuvvetli nesildir. Fakat şu an takip eden ve izleyen bir nesli görüyoruz. İzlemenizi istedikleri için izliyorsunuz, lütfen düşünün ve araştırın. Dikkat edin bir bebeğin elinde dahi telefon, tablet var ve hipnoz olmuş gibi izliyor.
Size tavsiyem her şeye rağmen okuyun. Üniversiteye gidin. Ve araştırın, izleyerek değil okuyarak. Eğitimsizlik ve ekonomik çöküklük karşısında zayıf kalmamak için çabalamamız lazım. Pes etmek, en kolay yoldur ve bu zor yollardan geçen tek kişi ben değilim ya da sen değilsin. Herkes bu zor yollardan geçmek zorunda kalıyor.
Herkese her günden daha güzel bir gün ve daha güçlü yarınlar diliyorum 🙂