24 April 2025 Thursday
Genelde dine ait konuları bizzat bu işin eğitimini almış, bilgili, hitabeti sağlam, güvenilir insanlardan öğrenmek elzemdir. Ne demişler ‘‘yarım doktor candan, yarım imam da imandan edermiş”.
Güzel dinimizi okuyup, sağlam kaynaklardan araştırıp öğrendikten sonra kendi aramızda dinden, imandan konuşup, anlatıp bilgi paylaşıp tazelememiz lazım. Haramlar konusunda birbirimizi güzelce uyarıp nasihatler edebilmemiz lazım. Bir gün yeni tanıştığım bir arkadaşımı ziyarete gittim. Kadıncağız ikram edeceğim diye pervane oldu. Ama geçmiş gün getirdiği yiyecekler helal olanlardan değildi. Onu incitmeden, en nazik, en tatlı üslubumla, çok teşekkür edip ikramlarını yiyemeyeceğimi söyledim. O zamanlarda haram numaraların hangi yiyeceklerde olduğunu çoktaan ezberlemiştik. Allah’tan arkadaşım hiç kızmadı, bilakis bana hangi numaraların haram içerik olduğunu sordu. Hazırda beklettiğim numara listesini verdim, çok ilgilendi. O günlük çayını içtim geldim. Birkaç gün sonra bana telefon açtı ve “ablacığım iyi ki o numaraları senden almışım, çocuklarla bir kontrol ettik, bizim buzdolabında ne varsa hepsi çöpe gitti, bilmeden haram içerikli şeyleri alıp doldurmuşuz” dedi. Bu duruma memnun oldum. Ondan sonra yine arayan arkadaşım beni daha çok şaşırttı. Ziyarete gittiği bir arkadaşına ikram faslında “müsaade et buzdolabındaki yiyeceklerin içeriğini bir kontrol edelim, haram olanları atalım ben sana helal olanlardan bulup alıp dolabını yeniden doldurayım” diye teklif etmiş. Ev sahibi kabul edince “abla dolaptaki yiyeceklerin çoğunda haram katkı maddeleri vardı, hepsi çöpe gitti ama beraber alışveriş yaptık hemen hepsinin helalini bulduk aldık dolabına koyduk” dedi. Eskiden yiyeceklerin içeriğinde hayvansal katkı maddeleri çok kullanılıyordu ve bunu açıkça yazmak yerine belli numaralarla belirtiyorlardı, ayırt etmek biraz zordu.
Mübarek sahur zamanı ve iftar yemeği hazırlarken internetten bazı hocaları, programları dinleme imkânım oluyor. Bu günlerde memleketin en cefakâr, en dürüst, ender bulunur hocalarından Alparslan Kuytul hocayı dinlemeyi seviyorum. Risale talebeleri Yeni Asya TV’si başlatmışlar, onu takip ediyorum, iman hakikatlerini daha tafsilatlı anlatıyorlar, ilmimiz artıyor. Sahur vakitlerinde Asım Yıldırım’ın Bir Ümittir Ramazan programındaki alim ve alimeleri dinlemek keyifli oluyor. Dini ve imanı bilgilerimizi eğitimli, sağlam karakterli dürüst alimlerden öğrenmemiz elzemdir. Eskiler “yarım imam imandan eder, yarım doktor da candan eder” diyerek imamlara dikkat demişler.
Bir zaman vatandaşın birisi hocasına gidip “Kuran’da insana hayatında lazım olacak her türlü bilgi vardır” yazıyormuş diye öğrendim, bu doğrumu?” diye sormuş. Hoca “evet doğrudur, merak ettiğin her türlü bilginin cevabı Kuran’da vardır” demiş. Vatandaş “peki helva tarifi’de var mıdır?” diye sormuş. Hoca “Kuran-ı Kerimde helva tarifi de vardır, Bakara suresinde “bilmediğinizi bir bilene sorun” mealinde bir ayet vardır, helva yapabilen birisinden helva yapmayı öğrenebilirsin” demiş. Ne güzel mübarek Kitabımızda hayatta ve ölümden sonraki hayatımızda bize lazım olacak her türlü bilgi mevcuttur. Mübarek Ramazan günlerinde Kur’an-ı Kerim okumak, camilerde mukabelelere katılmak evlerimizde sağanak sağanak bereketin yağmasına vesile olur
Maalesef bazı tanıdıklarımdan “aa..biz deist olduk..(başkasının haline bakıp) biz dinden soğuduk…şöyle böyle” diyenlere rastlıyorum. Onlara peki, bazı zenginlerin haline bakıp aa..biz zenginlikten soğuduk…istemiyoruz” demiyorsunuz. Bazı hatalı öğretmenlere eğitim tarzına bakıp “biz okuldan, eğitimden vaz geçtik” demiyorsunuz değil mi? Aynen öyle de biz dini vecibelerini ona buna şirin görünmek veya beğenilmek için yapmıyoruz ki, sadece Allah bizi sevsin için yapıyoruz diye düşünebilirsek kendimizi hatalı fikirlerden kurtarabiliriz İnşaallah.
En sevdiğim kıssalardan birisi, bir gün imam Şafii hazretlerini hiç sevmeyen bir zengin talebeleriyle beraber yemeğe davet etmiş. Niyeti kötü olduğundan yemeklere zehir atmış. İmam Şafi hazretleri talebeleri ile yemeğe gelince sofraya oturmadan önce “Peygamber efendimizin sünnetidir, yemekten önce ellerimizi yıkayalım” demiş ev sahibi “burada su yok, biraz uzakta, siz sofraya buyurun” demiş ama imam dinlememiş, Peygamber efendimizin sünnetidir diyerek suyun olduğu yere gidip ellerini yıkayıp gelmişler. Onlar gelesiye kadar hazır sofradaki yemeklerden yiyen evin köpeği zehirlenip ölmüş. Bu durumu gören İmam Şafi hazretleri talebelerine “Bakın peygamber efendimizin bir sünnetiyle ölümden kurtulduk, diğer faydalarını siz düşünün” demiş. Sadece Peygamber efendimizin yaptıklarını yapsak, onun yaşadığı gibi mütevazi ve dürüst yaşayabilsek herkes için hayat ne kadar güzel olurdu. Bu zamanın ilacı Peygamber efendimizin yolundan gitmektir.
Siz kıymetli okurlarıma Rahmetli bir ablamın öğrettiği çok kıymetli ve çok kullandığımız mübarek bir duayı haber vererek veda edeyim. Biz elimizde olan bir hacetimizi kaybettiğimizde, bulamadığımızda “Fetih suresinin” ilk ayetini Besmeleyle bir sefer okuyunca Allah’ın izniyle hemen buluyoruz. Yitiğimiz uzaktaysa eve getiriliyor, evin içindeyse ummadığımız bir yerden buluyoruz Maşaallah.
Pembegül Abla