16 January 2023 Monday
Ligin son haftalarına yaklaşırken yavaş yavaş puan tablosunda küme düşecek takımlar ve Şampiyon olacak takım ve ikincilik- üçüncülük yarışması netleşmeye başladı. Maalesef, bir önceki sene, ligin son haftasına kadar şampiyonluk yarışı ve küme düşecek takımlar son maçlarda belli olmuştu.
Bu sene sanırım haftalar öncesinden ligin alt ve üst sıraları netleşmeye başladığından gerek yayıncı kuruluşlar gerekse seyirciler arzu edilen ilgi ve heyecanlı alamıyorlar… Tabi bir de bunlara Dünya’da yaşanan krizler eklenince… Savaşlar, korona ve ekonomik koşullar ve futbol takımlarının içinde bulundukları ekonomik çıkmaz… Dolaysıyla ligimizin kalitesi her gecen gün daha da düşmekte. Bir de bunlara sırf reyting amaçlı yazarlar, hakem eleştirmenleri ve iş bilmez yöneticiler eklenince ülkemiz futbolunda büyük kaoslar yaşanıyor.
Gecen senenin flaş takımları Rizespor, Göztepe ve Malatyaspor büyük takımların korkulu deplasman takımları görüntüsünde ve hatta lig şampiyonlukları belirlemişlerdi ama maalesef bu sene aynı başarıyı gösteremediler.
Asıl başarıların istikrarla geldiği ve kalıcı olduğu futbolda, maalesef takımlarımız bir sene önceki performanslarına ilerletmek yerine geriye gidebiliyorlar…
Mesela, Galatasaray ve Beşiktaş ligin son haftasına kadar ter döküp gol avantajı ile şampiyonluk sevinci yaşayan ve ikinci olan bu iki takımın bu sene o kadar da transfer yapmalarına rağmen Lig’deki durumu seyircilerine saç baş yoldurdu. Bence, bundaki en büyük neden iş bilmez yöneticiler.
Futbol sonuç oyunudur, ancak başarı sadece istikrahla elde edilir ve kalıcı olur. Bu da takım halinde yöneticisinden, futbolcusundan, hocasından, teknik direktöründen, tesisler ve masörüne kadar birlik olmak ve aynı hedefe kenetlenmekle olur. Tıpkı bu sene Trabzonsporda olduğu gibi..
Kişilere güvenip gerekli ortamı sağlamak yöneticilerin işi.
Bakın, mesela Trabzon, şu an bu konumda İstanbul takımlarından birisi olsaydı ne basın yere göre sığdırabilirdi, ne yöneticiler, ne hocalar… ne de futbolcular gündemden düşerdi.. Oysa, Trabzon gayet güzel bir şekilde, her maça ve rakibe gereken saygıyı göstererek emin adımlarla Şampiyonluğa yürüyor. Bu haftaki derbi maçını yine bizim reytingci medya gereken yorumu muhakkak yapacak, ancak benim dikkatimi çeken maç sonunda Abdullah Avcının tek tek Beşiktaşlı futbolculara sarılması ne kadar güzel bir görüntüydü ve içtendi. Sen, Beşiktaş Yöneticisi olarak bu adamın işine birkaç maç iyi sonuç almadı diye son verdin de bu sene o kadar transfer ve yatırıma rağmen ilk üçe bile giremeyecek olan Beşiktaş ve Galatasaray yöneticileri neden istifa etmezler… Hadi Galatasaray mali kurulda seçim kararı aldı, Burak elmas gidici…
Diğer taraftan da bu sene hem Fenerbahçeli Arda’yı ve de Kerem’i çok fazla gündem konusu yapıp, bu gençleri olduğundan fazla göstermek yerine eksiklerini gidermeleri ve gelişmeleri konusunda olumlu ve yapıcı eleştiriler yaparsak hem bu futbolcular kazanır hem de ülkemiz.
Mesela, Kerem çok fazla abartıldığı için daha fazlasını yapayım diye fazla sorumluluk aldığı için çok fazla top kaybı yapıyor. Teknik ekiple bu konuda uyarıcı ve yapıcı bir çalışma yapılmalı.
Arda’ya gelince çok iyi olabilir, ancak basının gereksiz şişirmelerine uyarak hazır olmadan ‘Milli takımda niye oynamadı ya da neden ilk 11 de değil’ gibi… eleştirilip bu futbolcudaki beklentileri artırmak yerine, Arda’yı fizik olarak güçlendirici bir çalışma programı ile fizik gücü ve teknik kapasitesi artırılmalı… Ve bence burada asıl övgüyü Fenerbahçe’nin hocası İsmail Kartal’a… Seneye burada olamayacağını bile bile özveri ile konsantrasyonun bozmadan takımını da iyi konsantre ediyor…