16 January 2023 Monday
Türkiye Süper Ligi ilk yarı Futbol müsabakaları sona erdi.
Her sene olduğu gibi hem futbol takımları inişli çıkışlı bir performans izledi hem de futbol yorumcularının rating odaklı yorumlarına şahit olduk.
Sadece yanıldıklarını bir kez daha göstermesine rağmen hala iddialı yorumlar devam etti. Ama, gerçekten olumlu ve yapıcı yorum ve eleştiri yapanlarsa yine rağbet görmüyor.
İlk 10 hafta da gösterdiği performans ile Fenerbahçe ve Jesus’u futbol dehası ilan edenler şayet Gaziantep’e yenilseydi orda direk ülkesine gitsin diyenler, Okan Buruk’un Valerin İsmail ile Büyük Takım Hocası değil görevine son verilmeli diyenler. Trabzon sporda devir açtı Abdullah avcı diyeneler, farklı mağlubiyetlerden sonra bir kan değişikliği şart diyenler yine sonuçlara göre rahatlıkla dünü unutup bugüne yorum yaparak kendi yorumları ile çelişip Türk futboluna yarardan çok zarar veriyorlar.
Ya Var… Ve Hakemler kim medyada çıkıp bizim canımız yandı haksızlığa uğradık diye yaygara koparırsa Adanaspor’un yaptığı gibi üzülme bir daha ki haftaya telafi ederiz dercesine Ankaragücü’nden çıkarttılar. Bu nasıl bir anlayış…
İngiltere liginde maç izliyorum Hakem hiç ağzını açmadan vücut dili ile öyle bir otoriter bir maç yönetiyor ki ne yatan ahhh diye feryat ediyor ne de tüm takım ihtiraz edebiliyor ne de her temas da faul bekleniyor, ne de her kararda hoplayıp zıplayan bir yedek kulübesi be hocası var.
Neticede, ‘deveye boynun eğri demişler oda nerem düz ki demiş.’
Türk futbolunda, futbolcular dürüst, Federasyon şeffaf, MHK adil, yorumcular tarafsız ve adil olmadıkça Türk futbolu bir adım ileri gidemez. Böyle saman alevi gibi bazı güzel sonuçlara sevinir sonrada bir dahaki sefere Dünya kupasına ya da Avrupa kupasına diye umut eder dururuz…
Saygılar
Hüseyin Çağın
Dünya Kupasına Sürpriz bir yenilgi ile Başlayan Arjantin 3’üncü defa Dünya Kupasını kazanma başarısını gösterdi.
Şüphesiz Leonal Messi, belki de dünyanın Gelmiş Geçmiş En iyi futbolcuları arasında. Messi, en çok kupa kazanan futbolcusu oldu, Uluslararası, kulüpler liginde şimdi de Dünya kupası.
Dünya Kupasındaki şanssızlığını da adeta son final maçında attığı üç golle hem yıldızlaştı.
Takım Kaptanlığı ile 2-0’lık maç 2-2 olduktan sonraki tavırları, defansa gelip yardım etmesi, 3’üncü golü atması…
3-3’den sonrada Takım arkadaşlarına olan tavır ve davranışları ile tüm takımın, hatta yedek kulübesindeki ağlayan arkadaşları Dimario’nun bile ruhuna şu serperek ağırlığını koydu ve bu kupa Arjantin’indir dedi.
Fransa ise tutuk başladığı oyunda formsuz ve isteksiz görünen oyuncuların değişikliğinden sonra yapılan değişikliklerle MBape adeta yıldızlaştı.
Önce peş peşe attığı 2 golle maçı uzatmalara taşıdı daha sonra 3-2 den maçı 3-3 getirdi, çok kritik bir pas attı ve takım arkadaşının zamanlama hatasına rağmen 4’üncü golü bulmalarına engel oldu. Ama ne gariptir ki son dakikada kaleci ile karşı karşıya kalan Fransız oyuncu topu Arjantin kalecisinin üzerine vurunca ellerine gelen fırsatı cömertçe harcadı… Ve penaltılarla Arjantin’e karşı kaybettiler.
Tüm dünyanın Messi mi Ronaldo mu? Sorusu da artık bu kupa ile tartışmasız bitti. Tüm Dünya Kamuoyuna En büyük Messi ve Arjantin dedi.
Bravo Arjantin! Takım olmanın, inanmanın ve son dakikaya kadar birlikte mücadele etmenin mükâfatını alarak Kupayla ülkesine döndüler…
Messi’nin Kazandığı Kupalar
Ve DÜNYA KUPASI
Tebrikler KÜÇÜK DEV ADAM.
İyi ki yaşadığımız bu zamanda senin gibi bir dâhiyi izleme fırsatı bulduk.
Saygılar
Hüseyin Çağın
Değerli okurlarım, Dünya kupası çeyrek final maçları sonuçlandı ve Güney Amerika’dan Arjantin zar zor da olsa penaltılarda yarı finale kalıp Croatia ile Oynamaya hak kazandı.
Hırvatlar, en son 2018 de Milli takımımıza son saniyede yedikleri golden sonra penaltılarda elenmişti. Dünya kupası ve Avrupa kupasında oynadıkları maçlarda hiçbir penaltı atışı ile elenmezken, Türk milli takımından aldıkları o yenilgiden ne kadar önemli bir ders çıkarıp nerden nereye geldikleri açık ve net görülüyor
Diğer yandan Futbolun ekolü diye anılan İngiltere hem kulüpler bazında Arsenal’in UEFA kupasını Galatasaray’a kaybetmesine rağmen hem de hemen hemen her Avrupa ve Dünya kupasında penaltı atışların da maalesef çok bozuk bir karneye sahipler. Bir de kaptanları ilk penaltıyı atmışsın ve kaleci senin takım arkadaşın ve birbirinizi çok iyi bildiğiniz halde neden gidip ikinci penaltıyı da atarsın, ben ekranda yüzündeki tedirginliği fark ettim ve kaçıracak dedim…
Ve kaçırdı gerçi penaltılara da kalsalar Fransa yine benim favorimdi ve de kazandılar…
Tüm otoritelere göre Dünya kupasındaki en büyük sürprizi yapan ülke Morocco oldu.
Benim kanımca Fransa- Croatia finalini izleyeceğiz gibi gözüküyor.
Ama benim parmak basmak istediğim konu şu ki 2018 Avrupa Kupasından elediğimiz bir Hırvatistan bugün nerelerde bizim ülke futbolu nerelerde…
Hala kulüpler bazında Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzon çekişmesi ile uğraşırken Dünya futbolu nerelere gelmiş. Hiçbir sorumlu kişinin ilgisini çekmemiş olacak ki bizim ülke futbolu C liginden B ligine çıktı ve hala hoca tartışması kadro tartışması Federasyondaki yönetim ve yöneticilik tartışmaları sürüyor…
Senin elinde öyle değerli Türk hocaları var genç nesillerden yetişen değerli kişiler varken hala neyi bekliyorsunuz.
Futbolda kalıcı başarılar istikrarla gelir ve istikrarda devamlılıkla uzun çalışmaların ürünüdür. Sabırla, hoşgörüyle bu konunun üzerine eğilmeli ve konunu uzmanlarına tüm yetki verilmelidir
Ülke futbolu nerden Nereye Geldi
Umarım gereken bir an önce yapılır…
Saygılarımla
Hüseyin Çağın
Milli maç arasında tüm spor programları yok şöyle olursa böyle olur, hocalara ve sporculara o kadar olasılıklı gereksiz bir psikolojik baskı yüklüyorlar ki futbolcular girdikleri gol pozisyonlarında çok kısır bir performans sergiliyorlar. Derbi izliyoruz tatsız tuzsuz adeta iki takımda topu getirip gol çizgisini geçirmeye muvaffak olamıyorlar.
Komplo teorileri üreten Ahmet Çakar isimli doktor da, futbolda hakemlik yapmış, ama sırf dikkatleri çekeyim kamuoyu oluşturayım yada reytingleri artırma pahasına saçma sapan teoriler ortaya atarak zaten çok çetin geçeceği belli olan ligimizi karıştırmaya çalışmakta.
Ortada folyok yumurta yok sırf Fenerbahçe maçındaki tavırlarından dolayı Belhan’da ve Onyakurunu hedef alarak Adanaspor – Galatasaray’ın arka bahçesi dedi. Niye bu iki futbolcu Fenerbahçe maçında 4 işareti yapmışmış. Her futbolcu kendi ne özgü bir hikaye barındırır. Yok efendim bile isteye gol atmazlarmış da 2013 Fransa’da oynarken penaltıyı bilerek kaçırmışmış.
Peki, Ahmak Çakar sen Beşiktaş maçında dışardaki pozisyona penaltı verdin sonra da Ziya’ya eğer içerde değilse hakemliği bırakırım diyorsun ve üstünü örtüp çeviriyorsun da başkalarına gelince hayal gücümü desek yoksa yalakalığını yaptığın sırf Fenerbahçe Şampiyon olsun diye çalışıp çabaladığın o kadar bariz ki…
DERBİ
Derbide iki takımda kaybetmediği için istediğin aldı diye biliriz, çünkü lig uzun bir maraton. Şampiyonluk için oynayan iki takımın birbirlerine kaybetmemeleri önemli.
Gelelim Trabzonspor’a bu VAR nedense hep Trabzonspor’a mı var kardeşim, uydurma bir penaltı nerde kaldı futbolun ruhu. Benim şahsi kanatım penaltı pozisyonları kesinlikle hakemlerin inisiyatifine bırakılmalı. Şayet, hakem VAR’dan yardım isterse VAR devreye girmeli nedenine gelince aynı pozisyon bir başka takım için verilmeyince Dedikodu programlarında komplo teorileri yazılıyor. Futbol taraftarları öyle bir geriliyor sosyal medya savaşana girip ağır hakaretlerde bulunuyorlar… Yarın bunlar sokak da birbirlerine girerse ne olacak zaten tarih incelenirse Fenerbahçe otobüsüne sıkılan kurşunlar unutulmamalı.
Bir Takım başkanı kalkıp televizyonda canlı yayında bu maçın hakemini çekip vurasım geldi dedi.
Amacımız bağcıyı dövmek olmamalı, Türk Futbolumuzun meyvesini birlikte yemek bu da ancak herkesin üzerine düşeni layıkıyla yapmasıyla mümkün olabilir
Saygılar
Hüseyin Çağın
Halbuki daha önceki oynadıkları maçlarda aldıkları farklı sonuçlarla biz bu gurubun üzerinde bir kalitedeyiz mesajını vermişlerken…
Birden her zaman olduğu gibi biz olduk biz büyük takımız şöyleyiz, böyleyiz… Tabi bizim reyting için var olan medya ve değersiz basınımızın şişirmeleri ile…
Burnu büyüyen futbolcularımız ve teknik heyetimiz futbolda şımarıklığa yer olmadığını gördüler… Şanslıyız ki daha önce gereken puanları aldık.
Kadroya bakıyorsun bazı oyuncular öyle ruhsuzlar ki sanki zorla getirildiler de lütfen oynar mısınız modunda… Yav kardeşim madem guruptan çıkmayı göze aldın köy gençlerimizi alsan, GS ve BJK’den ve diğer takımlarımızdan yetişmiş gençlerimizi- 20 yaş altı- çocuklarımızı da maç tecrübeleri artsın biz yenilsek de geleceğe yatırım yaptık futbolcu kazandık, tecrübeleri artı diye sevinelim…
Şimdi ise zaten birilerinin tetikçiliğini yapan Türk spor medyası başladı Sergen Yalçın mı? Fatih Terim mi? Emre Belezoğlu mu?
Birincisi, Sergen’in Beşiktaş’ta yaptıkları ve yapamadıkları ortada milli takım düzeni Futbol kulübü çalıştırmasına benzemez. Sergen çok serbest ve rahatına düşkün biri öyle sıkıntıya gelemez en ufak başarısızlık ve eleştirilerde Demirel’in Şapkasını alıp gittiği gibi Sergen’de çantasını alıp gider…
İkincisi, Fatih Terim. Kardeşim adam neden gönderildi tüm kamuoyu ve Federasyon gayet iyi biliyor, öyleyse eğer geri getirirsen Federasyonun şeffaflığı, güvenirliği ve asıl olan Futbolda Ahlak unsurlarını çiğnemiş olmayacak mısınız? Mademki gönderdin geri getirirsen tükürdüğünü yalarsın.
Üçüncüsü, Emre’nin şu ana kadar gidişatı iyi ama Kulüpler seviyesinde. Çünkü, yapmak istediğin oyun tarzına ve sitiline uygun futbolcularla gerekli çalışmalar eşliğinde oturttuğun sistemin meyvelerini toplarsın da Milli takım öyle değin neden bu kadroda şu oyuncu değil, aldığın nefes bile eleştirilir. Yav kardeşim Şenol Güneş bu ülkeye Dünya üçüncülüğü kazandırdı halada eleştirilir.
O yüzden sabretmesini öğrenmedikçe ve bu tetikçi medyanın dolduruşları ile büyük başlıklar atarak kamuoyunun gözlerini boyayarak ne Türk futbolu bir adım ileri gider ne de kalıcı bir istikrar yakalana bilir.
Benim, naçizane tavsiyem; maden ki bu görevi verdin o halde Ümit Millilerle, Genç Millilerle Tüm Milliler ve Teknik heyet uyum içinde çalışması için gerek.
Gerek Medya gerekse Federasyon ve de Türk toplumu olarak Millilerimizin alınan her türlü sonuçta arkalarında durup kendilerine has bir oyun anlayışını oturtana kadar sabırla desteklerimizi eksik etmeden Milliler için 12 adam görevini yerine getirmeliyiz…
Saygılar
Hüseyin Çağın