04 February 2025 Tuesday
Bu işyeri, normal bir Kahve dükkanında çok öte bir eğitim yuvası olma yolunda. Auburn’da Kahve dükkanı işletmeciliği yapan Gülay Karcı ile gençlere yönelik hedeflerini konuştuk.
RÖPORTAJ: Mustafa YILMAZ
ÇEYRAK ASIRLIK TECRÜBE
Avustralya’ya memleket havası getirdiklerini söyleyen işletme sahibi Gülay Karcı, “Doğuma, büyüme Avustralyalıyım. Restoran ve kafe işletmeciliği sektöründe yıllardır çalışıyorum, şu anda kendi mekanımı işletiyorum. 25 yıllık bir tecrübe bu. Elimizden geleni yapıyoruz.” dedi.
İthalat ve ihracatla ilgili eğitim aldığını ancak kendisini yemek sektöründe bulduğunu söyleyen Gülay Karcı, “İş bulmak zordu. Hafta sonları bir yakınımda çalışmaya başladım. O mekânın sahibi bana yol gösterdi. 6 yıl orada çalıştım.” diyerek mesleğe girişini özetledi.
Gözüm saniyede, elim ve kulağım sütte, aklım ise gençlerde
Gülay Karcı
YEMEKLERİYLE DE İDDİALI
Auburn’da kahve dükkânı ağırlıklı bir işletme açan Gülay Karcı, “2020’de bu dükkanımızı açtık. Sadece kafe değiliz, çok güzel yemeklerimiz var. Her şeyimiz en üst kalitedir. Sütümüzden, etimize hepsi hem kalite hem de helaldir. Kahvede çeşitli seçeneklerimiz var. İki ayrı kahve kullanıyorum. Biri koyu ve diğeri de orta kavrulmuş kahve. Organik ve tazeliğiyle içenleri etkiliyor.” dedi.
Bir kafeye gittiğinizde makinenin üstünde saniyeleri gösteren alet varsa, oradan kahve içmeniz için ilk adımı atıyorsunuz. İkincisi, kahvenin damıtma işlemi 27 ile 35 saniye arasında olmalı, bu aradan çıkan kahve en güzelidir.
Kahve yapımında özel tüyolar
Dünya Gazetesi okurlarına özel kahve yapımında tüyolar da veren Karcı şunları söyledi:
“Bir kafeye gittiğinizde makinenin üstünde saniyeleri gösteren alet varsa, oradan kahve içmeniz için ilk adımı atıyorsunuz. İkincisi, kahvenin damıtma işlemi 27 ile 35 saniye arasında olmalı, bu aradan çıkan kahve en güzelidir. Çoğu kafeler sütü 55-60 derecede ısıtır, aslında bunu görünüm için yaparlar. Sosyal medyada görüntüler böyledir. Ben kahve üstüne yapılan desenlerle hiç ilgilenmiyorum. Kahvenin makinadan çıkışına önem verilmiyor çünkü. Ben kahve yaparken gözüm sütte, kulağım saniyelerdedir…”
Eğer kahve makinası istenilen saniyede kahveyi yapmadıysa ne yapıyorsunuz diye sorduğumuzda Karcı, ‘‘O kahveyi müşterime vermem… Direk atarım. Hatta bunu gören bazı müşterilerim hayretle bakarak sormuşlardır… Kendi içmediğim ve doğru olmayan bir kahveyi müşterime sunmam…” dedi.
ZORLAYAN MÜŞTERİLERE AYRI İLGİ
İşini ve kahveyi çok sevdiğini sözlerine ekleyen mekan sahibi Gülay Karcı, “İnsanlar güzel bir kahve için kilometrelerce yol yapmakta. Günde bir defa kahve içerisiniz onun da tadında olması gerekir. Bizim böyle müşterilerim var. Hatta, sipariş verirken özel istekte bulunanlar var, işte ben buna bayılıyorum…. Diyorum ki bu ağzının tadını biliyor… Mesela; ekstra shot koyar mısın, şöyle yapar mısın diye istekleri oluyor… Titiz olduğum için bende daha fazla özeniyorum. Bu işi neden çok seviyorum biliyor musunuz çünkü insanları seviyorum.”
GENÇLER BİZİM GELECEĞİMİZ
Mekanın da kahve konusunda da eğitimler verdiğini ve bunu da ileride akademik bir ortama taşımak istediğini söyleyen Karcı, hedefim kahve dükkanımı bir eğitim merkezine dönüştürmek olduğunu ifade etti.
İşini çok seven Gülay karcı, “Burada ve diğer yerlerde birçok gencimizi eğittim. Bu dükkanda ücretsiz kahve yapımı yani BARISTA eğitimleri verdim. Özellikle, başkalarının sorunlu gördüğü gençlerle çalışmak istedim ve yaptım da.’’
Neden gençler ve eğitim sorumuza Gülay Karcı tek cevapla: ”Gençler bizim geleceğimiz.” dedi.
Sözlerinde devamında Karcı şunları kaydetti: Süreç bu yolda ilerliyor. Gençler bizim geleceğimiz. Yardımcı olmak zorundayız. Kimse onlara şans vermiyor. Esnaflarla ilişki kurup bunu daha konsept hale getirmeyi amaçlıyorum. Bir akademi açma isteğimiz var. Bu eğitimleri veren bir sınıf açmak istiyorum. Bunu devlet karşılıyor burada. Ben devletten almam ama alan kuruluşlar var. Onların fonları alsınlar eğitimi biz burada verelim… Yetiştirğidim gençlerden şu anda başka yerde iş bulup çalışanlar var. Ellerinden tutmamız lazım, aslında hepsinde bir cevher yeterki biz o cevheri çıkaracak imkanları onlara sunalım..’’
Kocasının da yemek sektöründe olduğunu söyleyen Karcı, ”Eşim bu konularda öğretmenlik (hospitality teacher) yapıyor. Kendisi Amerikalı. Hawaii’deki büyük otellerin müdürlüğünü yaptı ve çok bilgili. Onun da katkılarıyla hep birlikte böyle bir hedefimiz var.”
DÜNYA GAZETESİNDEKİ O RÖPORTAJ